Giriş
(2)

arabanın üstüne yağan harç

takıl yani takmıyo belli
Oturduğum apartmanın hemen yanındaki boş araziye inşaat yapılıyor. Ve bir süredir bizim otoparktaki arabaların üstüne harç, kum, boya vb pislikler yağıyor. Bununla ilgili inşaatın mütahhitine kibarca durum bildirildi önlem alması istendi ancak bir adım atmadı geçiştirdi. Bu durum nereye şikayet edil
Oturduğum apartmanın hemen yanındaki boş araziye inşaat yapılıyor. Ve bir süredir bizim otoparktaki arabaların üstüne harç, kum, boya vb pislikler yağıyor. Bununla ilgili inşaatın mütahhitine kibarca durum bildirildi önlem alması istendi ancak bir adım atmadı geçiştirdi.
Bu durum nereye şikayet edilebilir? Cezai bir yaptırımı var mıdır? Yoksa boşa mı kürek çekmiş oluruz?
0
takıl yani takmıyo belli
(29.01.21)
valla yaptırımınızı bilmem de mutlaka arabanızı oradan çekin derim. çünkü özellikle inşaatta kullanılan boya çıkmıyor ve sonra aracı satarken ekspertizde tavan boyalı olarak kendini gösterebiliyor, yaşanmış bir olay.
0
roket adam
(29.01.21)
Zabita
0
kuehles blondes
(29.01.21)
(4)

iş akışını yönetmek

taha1907
selamlar, yaptığım iş gereği mevcut müşteriler ve potansiyeli olan müşteri grubum var.her müşteri için de takip etmem bir kaç step oluyor. örneğin, görüşme yapıldı, teklif yollandı, fatura kesildi vs.müşteri sayısı da fazla olduğu için bu adımlardan hiç birinin gözümden kaçmaması gerekiyor. acaba bu
selamlar, yaptığım iş gereği mevcut müşteriler ve potansiyeli olan müşteri grubum var.
her müşteri için de takip etmem bir kaç step oluyor. örneğin, görüşme yapıldı, teklif yollandı, fatura kesildi vs.
müşteri sayısı da fazla olduğu için bu adımlardan hiç birinin gözümden kaçmaması gerekiyor. acaba bunun için bildiğiniz bir web sitesi, program falan var mı ? veya excel'de bunu nasıl yapabilirim ?

yani temel olarak istediğim; ekranı açınca hangi müşteriyle ne durumdayım, atladığım adım var mı, yaptıklarım yeşillensin gibisinden bir şey istiyorum. bunu excel'de yapabilirim sanırım ama yapması biraz uğraştırcak gibi.
0
taha1907
(29.01.21)
pipedrive diye bir crm var, onu bir denemeni öneririm.
0
roket adam
(29.01.21)
Trello da deneyebilirsin.
0
pass
(29.01.21)
trello +1

ya da asana kullanabilirsiniz.
0
ahmet oturum cerezi
(29.01.21)
Notion
0
arenas
(29.01.21)
(5)

benzer iki iş teklifi için ankara mı izmir mi ?

lipton yellow label
iki ilde de daha önce yaşamadım. yapılacak işin niteliği olarak ankara burun farkıyla önde, maaşlar neredeyse aynı. sizin tercihiniz hangisi olurdu? (arge mühendisi)
iki ilde de daha önce yaşamadım. yapılacak işin niteliği olarak ankara burun farkıyla önde, maaşlar neredeyse aynı. sizin tercihiniz hangisi olurdu? (arge mühendisi)
0
lipton yellow label
(29.01.21)
İzmir
0
pass
(29.01.21)
kariyer için ankara, yaşamak için izmir
0
kveldulv
(29.01.21)
İzmir
0
bagcivan
(29.01.21)
kveldul +1. yaşarım diyorsan izmir. ama izmirde de kariyerde önün açıksa zaten cevap belli.
0
papuayenigine02561
(29.01.21)
İzmir tabii ki.
0
roket adam
(29.01.21)
(4)

Pasta siparişi

euteamo
Sevgili ekşiciler,Sevdiğim bir iş arkadaşımın doğum günü. Son anda hatırladım zaten corona ortamında görüşme şansı da yok. Onlien pasta göndermek istiyorum. Var mıdır bildiğiniz pastası güzel olan tarabya tarafına sipariş gönderebilecek bi pastane.Şimdiden teşekkürler.
Sevgili ekşiciler,
Sevdiğim bir iş arkadaşımın doğum günü. Son anda hatırladım zaten corona ortamında görüşme şansı da yok. Onlien pasta göndermek istiyorum. Var mıdır bildiğiniz pastası güzel olan tarabya tarafına sipariş gönderebilecek bi pastane.

Şimdiden teşekkürler.
0
euteamo
(29.01.21)
divan'da online sipariş var, çok da güzel pastaları.
0
roket adam
(29.01.21)
Beyaz firin da olabilir
0
balpolen
(29.01.21)
Divan +1
0
kisa
(29.01.21)
Divan +1, teslim & paketleme on numara
0
kojonotsuki
(29.01.21)
(7)

Rahat İşeyememe

Simsiyah
Genelde (son 3-5 yıldır) uyandığımda penisimde bir erekte haliyle, karnımda ağrıyla tuvalete işemeye gidiyorum. Genelde rahat işeyemiyorum. Bu bir haftadır yoğun gaz problemi de oluştu. Genelde dolu dolu işeyemiyorum. Sanki tazyiği çok azalmış gibi. Keyif alamıyorum işemekten. Üstelik işedikten sonr
Genelde (son 3-5 yıldır) uyandığımda penisimde bir erekte haliyle, karnımda ağrıyla tuvalete işemeye gidiyorum.
Genelde rahat işeyemiyorum.

Bu bir haftadır yoğun gaz problemi de oluştu. Genelde dolu dolu işeyemiyorum.
Sanki tazyiği çok azalmış gibi. Keyif alamıyorum işemekten.
Üstelik işedikten sonra genelde gaz çıkarıyorum.

Günde 15-20 kez işemeye gidiyorum.

Bilmiyorum, yaşım 36 ama bi lezzet alamadım şu bedenimden.
Gazı bitmez, idrarı gelir.

Sizce ne oluyor?
0
Simsiyah
(29.01.21)
hocam günde 15 kere işemeye gitsem anında doktora giderim. bence de git bir an önce.
0
roket adam
(29.01.21)
doktor değilim. idrar yolları enfeksiyonu olabilir. geciktirmeden doktora gitmenizde fayda var.
0
nalmes
(29.01.21)
idrar yolları enfeksiyonu olabilir, idrar kesesinin kanalında daralma olabilir, böbrek taşı kanalı tıkıyor olabilir.

benzer şikayetlerle babamı götürdük geçen hafta, kronik böbrek yetmezliğine çevirmiş. taş varmış kanalı tıkamış. böbrekte iltihaba sebep olmuş. iltihap kana karışmış falan filan.

yani geciktirmeden doktora görünmende fayda var.
0
reanarchy
(29.01.21)
tazyikli işeyememe problem. prostatta olabilir.
0
sizofren06
(29.01.21)
Doktora gitmek için daha neyi bekliyorsunuz anlamadım.
0
deer hunter
(29.01.21)
hocam urolojiye git, tazyikte sorun varsa iseme testi diye bi zimbirti var onu yapiyorlar.
0
bay b
(29.01.21)
7-8 günlük öneriliyor. çok fazla işeme sebepleri pskolojik de olabilir. bende bir ara anskiyete vardı. ondan dolayı oluyordu. geçti sonra anskiyete atlatınca
0
ShadowOfMoon
(29.01.21)
(9)

Cümlelerimi Nasıl Süslerim ?

kaiserr76
Merhabalar,Bir şirkette IT ve Raporlama uzmanı olarak çalışıyorum, bazen genel müdüre yaptığım iş ile alakalı mailler atıyorum.Attığım son mailde yöneticim, yaptığım işleri ifade ederken daha fazla süslemelisin, olumsuz cümle kurmamaya çalış, şekilde öneride bulundu.İşim yaptığım halde iş yapmıyor g
Merhabalar,

Bir şirkette IT ve Raporlama uzmanı olarak çalışıyorum, bazen genel müdüre yaptığım iş ile alakalı mailler atıyorum.

Attığım son mailde yöneticim, yaptığım işleri ifade ederken daha fazla süslemelisin, olumsuz cümle kurmamaya çalış, şekilde öneride bulundu.

İşim yaptığım halde iş yapmıyor gibi görünüyormuşum.
Geçmişte okuduğum kitaplar genelde polisiye roman veya biyografi türüydü.
Cümlelerimi nasıl süslerim ? Bu konuda yardımcı olabilecek var mı ?




Genel müdüre gönderdiğim mailde aşağıdaki gibiydi.


"Şirket içinde kullanılan bilgisayar,Ekran,Printer,Projecksiyon,Tv,Access Point vb.. cihazların marka,model,seri no, ve zimmet bilgilerini içeren IT Envanter listesi ektedir.
Listede kişisel yazıcılar,depoda kullanılan el terminalleri ve server ile ilgili cihazlar hakkında bilgi yer almamaktadır.

Bu cihazlar ile ilgili çalışmalarım devam etmekte ve en kısa sürede bitirmeyi hedeflemekteyim."
0
kaiserr76
(29.01.21)
öncelikle maile
"Sayın Genel Müdürüm" diye başla. sonuna da "bilgilerinize sunarım. iyi çalışmalar" de.
0
sizofren06
(29.01.21)
NEDEN!
Bir işi yapmayı anlatmaktan çok neden yaptığını anlatmanız ve sonucunda neyi hedeflediğinizi belirtmeniz önemli. sonucunu bilerek yola çıktığınız iş ve neticesinde elde edilecek hedefi sunmadığınız sürece ne iş yaptığınızın ne kadar çalıştığınızın bir anlamı yok yöneticiler açısından. ilk önce sorgulanacak şey Neden yaptığınızdır.
Örneğin (yaptığınız işin sebebini bilmiyorum ben tamamen sallıyorum şuan) :
2020 yılı içinde birimimize gelen talepler doğrultusunda bilgisayar ve çevre ürün taleplerini incelediğimizde personel ihtiyacına uygun ve yeterli sayıda iş aracı olup olmadığına dayalı bir bilgiye şirket kayıtlarında rastlanılmamıştır. bu sebeple yeterli ve uygun ekipmanların ilgili personellere sağlanması amacı ile öncelikli olarak envanter çalışması yapılması planlanmıştır.
Ocak ayı itibari ile, Şirket içinde kullanılan bilgisayar, Ekran, Printer, Projecksiyon, Tv, Access Point vb.. cihazlar için envanter çalışması başlatılmıştır. Marka, model, seri no ve zimmet bilgilerini de içerecek şekilde hazırlamış olduğumuz güncel IT Envanter listesi ektedir.

Ayrıca yapılan envanter çalışmasına kişisel yazıcılar, depoda kullanılan el terminalleri ve server ile ilgili cihazlara da yer vermiştir.

Envanter çalışması ile ilgili çalışmalarımız devam etmekte olup nihai listeyi en kısa sürede sizinle paylaşacağım.


SONUÇ!
Tamamlanan envanter çalışması sonucunda şirket çalışanlarının kullanımında olan ve gelen talepler doğrultusunda temini sağlanan cihazların fazlalığı, envanter çalışması sayesinde ihtiyaca yönelik bilgisayar ve çevre birimlerinin envanter kayıt numarası ile çalışanların üzerine kayıdı sayesinde açıkta olan ve/veya fazla olan cihazların tespiti çalışmalarına başlanması gerektiği vs vs vs

gibi yapılan işi aynı bir metin yazar gibi giriş gelişme ve sonuç şeklinde ilerlenmesi önemlidir.
Üst yönetime atılan maillerde alıcının iletişim araçları ile kullanım karakteristliği de önemlidir. Yöneticilere iletilen raporlarda kısa öz ve açık kapı bırakmayacak şekilde içerik hazırlanmalıdır. Yukarıda örneğini verdiğim gibi neden bir işi yaptığınızı anlatmıyorsanız yani bunu yöneticiniz bilmiyorsa ne iş yaptığınızın kıymeti yoktur. görev yönetici tarafından verildiyse bunu söylemeniz yeter bir daha aynı nedeni ona anlatmanıza gerek yok elbette. tereciye tere satmayın.
not: yazım kurallarınızda sorunlar olduğunu görüyorum, yazım kurallarınıza da dikkat edin. her virgülden sonra boşluk bırakılmalıdır örneğin(buraya dikkatsizce yazmış olabilirsiniz, öyleyse bu mesajı dikkate almayın)
kolay gelsin
0
erty_ksk
(29.01.21)
Olumsuz kısımlarda o kadar da keskin olmayabilirsin. Biraz kıvırtmak, yumuşatmak gerekebilir. Yani eğer doğru anladıysam yukarıdakileri de dikkate alırsak, en basit haliyle şu şekilde ifade et demek istiyor olabilir yönetici;

"Sayın Genel Müdürüm,

Talebiniz üzerine (veya ihtiyaçlar doğrultusunda) şirket içinde kullanılan bilgisayar, ekran, printer, projeksiyon, tv, access point vb. cihazların marka, model, seri no ve zimmet bilgilerini içeren IT Envanter listesini tarafınıza iletiyorum, ektedir.

Bu liste, kişisel yazıcılar, depoda kullanılan el terminalleri ve server ile ilgili cihazlar hakkında bilgiyi henüz içermese de raporlamalarımız devam etmektedir.

Saygılarımla,

kaiserr76"

Edit: Copy-paste yapınca noktalamaları unutmuşum onlara da dikkat tabi...
0
ananiyimioguz
(29.01.21)
@sizofren06

Mailin tam içeriğini paylaşmadım. Belirttiğin tabirleri zaten kullanmaktayım.

Cümleyi süslemenin bu olmadığından eminim.
0
🌸kaiserr76
(29.01.21)
erty_ksk çok güzel yazmış, %100 katılıyorum. sadece bunu içeren bir mail bana da amatör gelirdi ki mailde hem yazım hataları, hem de virgül hataları var. müdüre atılacak bir mail değil bu, özensiz duruyor yani.
0
roket adam
(29.01.21)
öncelikle virgül sonrasında boşluk bırak kesinlikle

Şirketimiz içerisinde hali hazırda kullanılmakta olan bilgisayar, ekran, yazıcı, projeksiyon cihazı, TV, AP vb ekipmanlara ait olan marka, model, seri no ve zimmet bilgilerini içeren IT Envanter Listesini dikkatinize sunarım.

Kişisel yazıcılar, depoda kullanılmakta olan el terminalleri ve server ile ilgisi bulunan cihazlar hakkındaki liste için halen çalışmamın devam etmekte ve şu tarihte hazırlanıp dikkatinize sunacağımı bildirmek isterim.
0
kisa
(29.01.21)
Bir editör olarak yanıtlayayım;

Misal olumsuz bir durumu açıklayacaksak; "can ve mal kaybının önlenmesi için..." demek yerine "yaşanması muhtemel olumsuzlukların kolaylıkla önüne geçilmesi" diye ifade ederiz çünkü can ve mal kaybı oldukça negatif algı oluşturur biz durumu yumuşatırız böyle yazarak. Bu bir örnek, bunu baz alarak düşünebilirsiniz.

"Bu cihazlar ile ilgili çalışmalarım devam etmekte ve en kısa sürede bitirmeyi hedeflemekteyim." yerine ben olsam;

"Yukarıda ayrıntılı olarak listelediğim cihazlar üzerine yaptığım yoğun çalışmalar devam etmektedir. Bilgilerinize arz ederim." derdim. Arz ediyorum zira kamu personeliyim, siz rica da edebilirsiniz uygunsa.

Envanter bilgisi vereceksiniz diyelim, "xxx birimiyle iletişime geçerek edindiğim bilgiye göre zimmet listesi aşağıdaki gibidir/şekildedir;

- a
- b
- c
- d
- e.

derdim çünkü o bilgiyi alırken de uğraşmışım, birileriyle iletişime geçmiş efor sarf etmişim, bunu yazabilmek için bir iki kişiye sorabilirsiniz yalancı çıkmamak için. Bir de alt alta yazıp daha dolu gösterirsiniz, yan yana yazmayın mümkün olduğunca.

"Şirket içinde kullanılan bilgisayar,Ekran,Printer,Projecksiyon,Tv,Access Point vb.. cihazlar" cümlesini de şöyle süslerdim;

"Şirket içinde kullanılan Bilgisayar, Ekran, Printer, Projecksiyon, Tv, Access Point vb. cihazları tespit etmiş bulunmaktayım, ilgili cihazların hazırlamış olduğum marka, model, seri no zimmet bilgilerini içeren IT Envanter dökümü ekteki gibidir." derdim.

Doldurmak, süslemek böyle oluyor. Daha daha uzatırım şu an ancak özet geçmek istedim.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(29.01.21)
Herkese verdiği yanıtlar için teşekkür ederim.
Virgül kullanımı ve yazım hataları konusunda daha dikkatli olacağım.
0
🌸kaiserr76
(29.01.21)
süslemek için, her cümleye neden sorusunu, nasıl sorusunu, sonrasında ne olacak sorusunu sormak (kim, kiminle, ne zaman... sorarsın da sorarsın) iyi bir sonuç veriyor. mesela:

"Şirket içinde kullanılan bilgisayar,Ekran,Printer,Projecksiyon,Tv,Access Point vb.. cihazların marka,model,seri no, ve zimmet bilgilerini içeren IT Envanter listesi ektedir.

bu cümleye soralım. bu envanter listesini kim çıkardı? neden çıkardı? nasıl çıkardı? bu listeyi çıkardın, sonra ne olacak?

bir de "vb" kullanmak yerine tüm listeyi versen ya da daha genel tabirler kullansan daha iyi olabilir.

ikinci cümle de aynı şekilde. soru sor cümleye. diğer bir önerim de, "bilgi yer almamaktadır" neden? neden olumsuz? halbuki şöyle yazsan "şu şu cihazlar, şu sebeple ayrı bir liste olarak değerlendirilecektir, bunlarla ilgili şunlar şunlar yapılacaktır" hooop kendimize yeni iş yarattık. senin yazdığın cümle "bunları listelemekle uğraşamadım" demiş oluyorsun.
0
co2s2
(29.01.21)
(3)

monitör

Gamsızız
Merhabalar.iş için kullanacağım, netcadden çizim yapacağım bilgisayarda kullanacağım bir monitör arayışı içindeyim. iş yerinde alınan 27 inç, 1920*1080 çözünürlüklü monitör ile çalışmak imkansıza yakın. https://www.hepsiburada.com/dell-u2520d-ultrasharp-25-60hz-8ms-hdmi-display-qhd-ips-led-monitor-p
Merhabalar.
iş için kullanacağım, netcadden çizim yapacağım bilgisayarda kullanacağım bir monitör arayışı içindeyim.
iş yerinde alınan 27 inç, 1920*1080 çözünürlüklü monitör ile çalışmak imkansıza yakın.
www.hepsiburada.com
Yukarıdaki monitör benim için uygun mudur? yardımcı olabilirseniz sevinirim ^^
Kullanacağım kasanın özellikleri de aşağıdaki fotoda.
0
Gamsızız
(28.01.21)
Bu Dell Ultrasharp iyidir, qhd çözünürlük de tabii ki fullhd'ye göre çok daha iyi.

www.hepsiburada.com

şuna ne dersin? 4k. Ben bir süredir kullanıyorum çok memnunum, senin attığınla benzer fiyatta. Dik de olabiliyor ayağı ergonomik. Windowsu %150 kullanıyorum bir sıkıntı yaşamadım. Netcad yazılımı neyse özel olarak onda sıkıntı olur mu bilmiyorum. Daha güvenli olayım dersen qhd al tabii.
0
nhk ni youkosu
(28.01.21)
Ben olsam 25" tercih etmezdim. nhk ni youkosu'nun attığı LG monitör 10 bit renk derinliğine ve 4k çözünürlüğe sahip, gayet iyi görünüyor.

www.amazon.com.tr

Ben bunu kullanıyorum oldukça memnunum.
0
new day new life
(29.01.21)
Gayet iyi bir monitör seçmişsin. Ben de direkt ultrasharp serisi önerecektim, tam bir iş monitörü. özellikle dikey olabilmesi, standı falan çok başarılı ultrasharp'ların. belki 4k'sını alabilirsin ama dediğim gibi dell ultrasharp doğru seçim.
0
roket adam
(29.01.21)
(5)

türkiyenin son 30 yılı

mg3929
sözlükte ergenekon terör örgütü başlığını görünce aklıma geldi.tarafsız bir şekilde türkiyenin son 30 yılında neler oldu, devletin içinde hangi yapılaşmalar vardı. işte ergenekondur, cemaatlerdir ya da diğer yapılaşmalar vs. bunları nereden okuyup/izleyip öğrenebilirim? bu konularda çok cahil hissed
sözlükte ergenekon terör örgütü başlığını görünce aklıma geldi.
tarafsız bir şekilde türkiyenin son 30 yılında neler oldu, devletin içinde hangi yapılaşmalar vardı. işte ergenekondur, cemaatlerdir ya da diğer yapılaşmalar vs. bunları nereden okuyup/izleyip öğrenebilirim? bu konularda çok cahil hissediyorum ve bunlarla ilgili okumak istiyorum. tavsiyeleriniz için teşekkürler.
0
mg3929
(28.01.21)
Son darbe: 28 şubat youtube.com

Ayrıca 32. Gün arşiv hesabı tam aradığın yer bence.

youtube.com

O dönemlerle ilgili her türlü siyasi ve toplumsal olayla ilgili inanılmaz bir arşivdir..
0
otopsicocugu
(28.01.21)
bu mevzuları 2065'te ölmek üzere olan kişilerle yapılan röportajlardan anca öğrenebilirsin.

daha arşivler yeni yeni açılıyor düşün.
0
duyurukullanıcısı
(28.01.21)
32. Günü biliyorum, izliyorum da arada.

@duyurukullanıcısı tam olarak arkasında ne var demiyorum, neler oldu neler yaşandı tarihsel süreç yani
0
🌸mg3929
(28.01.21)
fetö konusu için doksanlarda yazılmış neci hablemitoğlu - köstebek'i öneririm özellikle. zaten adamı öldürmüşler kitabı yazdıktan sonra. özellikle fetö tehdidini akp bağlamından uzakta incelemek için çok faydalı bir kitap.

onun dışında güncel olaylar için de metastaz 1-2 serisi bence başarılı.
0
roket adam
(28.01.21)
İletişim, Doğan Kitap'ın yakın tarih kitaplarına bakabilirsiniz. Araştırmacı ve yetkin gazetecilerin araştırma kitaplarından güvendiğiniz isimleri seçebilirsiniz. Çiğdem Toker, Murat Yetkin, Gökçer Tahincoğlu, Timur Soykan gibi
iletisim.com.tr
www.sozcukitabevi.com
www.dogankitap.com.tr
0
kaset
(29.01.21)
(7)

matkap olmadan duvara kitaplık yapmak

Coyote
çivi çakabilirim sadecesatın alabilirim, kolay ise kendim yapabilirimnasıl bir şey olabilir?
çivi çakabilirim sadece

satın alabilirim, kolay ise kendim yapabilirim

nasıl bir şey olabilir?
0
Coyote
(28.01.21)
Sağlam olmaz
Çivi zaten tutmaz tuğlayı
Mobilya olarak kitaplık daha iyi olur sanki
0
etna
(28.01.21)
oda çok küçük olduğu için duvara asmayı düşündüm yoksa yer kalmayacak
0
🌸Coyote
(28.01.21)
Bahaus vb alet kiralama hizmeti var ama ücreti vs bilmiyorum. Matkap şart bencede civi tutmaz. Dübel ve vida ile halledersin.
0
1917
(28.01.21)
çivi ile kitaplık değil kitap tutacak raf yapmak bile riskli. yere oturan bir kitaplık alman lazım çözümün o.
0
roket adam
(28.01.21)
gerek yok. buldex vida kullan.
dio abin burada korkma.
0
turbo sadık
(28.01.21)
1) Sözlüğe ödünç darbeli matkap duyurusu aç. Bir defa lazım oldu, duyuru açtım, sağolsun yan mahallede oturan bir duyuru üyesi arkadaş yardımcı oldu.

2) Uzunca beton çivisi al. Ucuna pul tak. İyi uğraştırır ama kitaplığı monte edersin. Ama bence kitaplığa 2-3 kitaptan fazla koyma :)
0
prole
(28.01.21)
Çivi olmaz +1

Buradan duyuru aç birinden ödünç al, Bauhaus gibi marketlerden kirala, ya da mahallede esnafa sor birinde vardır illa ki matkap.
0
John Bloor
(29.01.21)
(1)

Bulaşık Makinesi çatal bıçak sepeti erimiş

hikaye mesture
Evet şu meşhur yıllara meydan okuyan Arçelik bulaşık makinemizin çatal bıçak sepeti zaman içinde erimiş kalmış. Yenisinin satılmadığını tahmin ediyorum.Sizce bir bölmesi erimiş bu sepeti nasıl kullanılır hale getirebilirim?
Evet şu meşhur yıllara meydan okuyan Arçelik bulaşık makinemizin çatal bıçak sepeti zaman içinde erimiş kalmış. Yenisinin satılmadığını tahmin ediyorum.
Sizce bir bölmesi erimiş bu sepeti nasıl kullanılır hale getirebilirim?
0
hikaye mesture
(28.01.21)
mahallenizin arçelik servisinden 50-60 liraya bulabilirsiniz max.
0
roket adam
(28.01.21)
(7)

İş sorusu (yurt dışı)

bialo czerwoni
video content analyst (turkish) (video içerik analizcisi) olarak iş teklifi aldım. Bu işte tam olarak ne yapılıyor ? nasıl bir iştir bilen eden varsa lütfen yardımcı olsun.iş Polonyada.maaş olarak da 3600 zloty net veriyorlar yani 7000 tl gibi.türkiyenin en güzel şehirlerinden biri olan marmariste
video content analyst (turkish) (video içerik analizcisi) olarak iş teklifi aldım. Bu işte tam olarak ne yapılıyor ? nasıl bir iştir bilen eden varsa lütfen yardımcı olsun.

iş Polonyada.

maaş olarak da 3600 zloty net veriyorlar yani 7000 tl gibi.

türkiyenin en güzel şehirlerinden biri olan marmariste yaşıyorum acaba türkiyeden siktir olup gitmeye değer mi?

(oranın dilini ve kültürünü biliyorum 7 yıl yaşadım, ya oraya gidicem ya da marmariste devam,hiç kanada,almanya demeyin)
0
bialo czerwoni
(28.01.21)
Turkiye'de keyfin yerinde ise ki oyle gibi, 7000tl'ye bence degecek bir para degil. Bir de yapacagin isin ne oldugunu bilmemen de garip degil mi? Bobrek.avi olmasin. :)
0
cooperr
(28.01.21)
İşi nasıl bulduğunu da anlatırsan güzel olur ;)
0
olaylar olaylar
(28.01.21)
Olaylar +1 cidden cok sasırdım işe de nasil bulduguna da
0
optimistbakunin
(28.01.21)
o yemeklerle 7 yil idare ettiysen olur sanki =)
0
groovettyn
(28.01.21)
sertaç akın doğru cevabı yazmış. hangi platform bilmiyorum ama insanın psikolojisini emecek bir iş. bununla ilgili zamanında şöyle bi yazı okumuştum, kabul etmeden önce riskleri öğren derim: www.theverge.com
0
roket adam
(28.01.21)
Polonya'yi bilen birisi olarak yemekler, maas, hava kirliligi vb seyleri bizden daha iyi biliyorsun muhtemelen o yuzden direkt is hakkinda konusacagim.

Aynen sertac akin'in dedigi gibi, yuklenen videolari inceleyeceksin. muhtemelen vardiyali olacak.

bu isi yapan arkadaslar var burda (facebook icin) gayet rahatlar ve memnunlar. aldiklari para da bundan azcik daha fazla Yunanistan'da.

yani amac siktirolup gitmekse, paranin yetecegini dusunuyorsaniz gidin. (nasil vize ayarliyorlar bu ara onu anlamadim ama olsun)

diger arkadaslara not: bu tarz isleri bulmak icin europeanlanguagejobs veya glassdoor'da takilin derim. ama unutmayin ki is turkce bile olsa ingilizce bilmek gerekiyor.
0
yoggi
(29.01.21)
@arkadaşlar kafalar karışmasın diye söylüyorum :Eşim Polonyalı.
yoksa vize çıkartarak ülkeden çalışacak adam aldırma devri bir 5-6 sene önce kapandı. (yazılımcılar ve bazı yüksek finansçılar hariç ,onlar her türlü yolunu buluyor)
0
🌸bialo czerwoni
(29.01.21)
(27)

influencer'lardan etkileniyor musunuz?

in vino veritas
takip ettiginiz, guvendiginiz, bir sey oneriyorsa gozum kapali tercih ederim dediginiz influencer(lar) var mi, varsa kimler ve neden guveniyorsunuz? alisveris tercihlerinizde influencer'larda gormus olmanizin ne kadar etkisi oluyor? yas ve cinsiyet belirtebilirseniz super olur.
takip ettiginiz, guvendiginiz, bir sey oneriyorsa gozum kapali tercih ederim dediginiz influencer(lar) var mi, varsa kimler ve neden guveniyorsunuz? alisveris tercihlerinizde influencer'larda gormus olmanizin ne kadar etkisi oluyor? yas ve cinsiyet belirtebilirseniz super olur.
0
in vino veritas
(28.01.21)
yok 30 e
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
bir şeyi almamam için tek geçerli sebep onu bir influencer'ın övüyor olması.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(28.01.21)
super kahraman olsaydim baba olurdum +1

vasıfsız influencer takip etmiyorum. ama normal ünlüler de artık bir şeylerin reklamını yapar oldu ve çok itici geliyor bu ürünler. asla terci sebebim olmaz, daha çok negatif etkiler. o ürünü alsam sanki kandırılmışım gibi hissederim.

30-k
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.01.21)
Evet, ilgimi çeken bana lazım olacak bir şey olunca bakıp alıyorum. Yeni ürün keşfetmek açısından faydalı bir şey bence, ama sırf yorumlara inanıp dan diye ürün almak biraz saflık.
31e.
0
roket adam
(28.01.21)
negatif yönde etkiler.
influencer'lığa en aklı başında başlayanlar bile zamanla bi değişik oluyorlar. bu işe girdiğini gördüğüm herkesi engelliyorum, görmek istemiyorum. örn: numerusclauses. çok tatlı kadın aslında. ama linklerinden içim bayıldı.

30küsur k
0
evanka
(28.01.21)
Bende de ters etki yapıyor. Ürün tanıtacaksan da azıcık gerçekçi tanıt yani. Her gün 10 tane krem tanıtıyor, aynen hepsini aynı anda kullanıyorsundur kesin. Ama altlarına mercedes audi çekebildiklerine göre muhtemelen iyi satış yapıyorlardır, gözü kapalı tercih eden kesim çoğunluktadır.
22 k
0
Hazelelif18
(28.01.21)
İnfluencerler ile herhangi şekilde etkileşimim yok, olsa da etkilenmezdim muhtemelen.
0
Tochinoshin
(28.01.21)
hayır, hiçbirini güvenilir bulmadığımdan verdikleri önerileri ciddiye almıyorum.
29 k
0
juliette
(28.01.21)
Hepsi satış için sevgi ponçiğine dönüşüyor, normaldeki cool havaları birden gidiyor. Ama bazen ilgimi çeken ürün olduğunda etkileniyorum ve çok nadir de olsa alıyorum. Ece Targıt tanıtım işini dengeli yaptığı için takip ediyorum, tarzısın seviyorum.
0
kaset
(28.01.21)
25-e

nope. hatta bunlar paylaşıyorsa kesin bir bokluk vardır diyorum.
0
westblack
(28.01.21)
Hayır ya aksine itiyor yani. Nisan hakan takip ediyordum komik şeyler paylaşıyor diye. Adam da Trendyol linki verme terör örgütüne katıldı. Yakında çıkacağım takipten. Saçma sapan şeyler öneriyor bir de yani aşırı saçma geliyor. Alacağım varsa da almıyorum.
0
elorelia
(28.01.21)
Hayır. 32 E.

Reklam parası için, iyi teklif ile gelenin ürününü övecek kişiye güvenmek mantıklı gelmiyor. Evet, reklam izleyip de gaza gelip ürün almaya ikna olmak da pek yaptığım bir şey değil.

Not: Takip ettiğim bir influencer yok.
0
nawar
(28.01.21)
Reklamı yapılan ürün için etkilemiyor ama sosyal medyada sürekli tüketimin vurgulandığı gönderiler, reklamlar sinirlerimi bozmaya başladı. Farkında olmadan tüketime itiyor mu diye düşünmeye başladım. Takip ettiğim bir influencer yok ama bir yerlerden denk geliyor illa.

27k
0
jazzabel
(28.01.21)
influencer denilen şeylere neden influencer acaba diyordum, şu an öğreniyorum. bana yeterince influence edememişler demek ki şimdiye kadar. neyse özetle hayır, zaten hiçbir ürünü biri güzel dedi diye almıyorum, ihtiyacım olan şeyler için ekşi ve muhtelif alışveriş sitelerinden yorumlara bakıyorum. sonuçta influencer önerisi kanald reklamından farklı bir şey değil.
33 k
0
fiddler s green
(28.01.21)
Hayır 24 K
0
ruhen hastayim ben
(28.01.21)
25-e

hayır hatta olumsuz etkiliyor. iyi bir ürünün bu şekilde değil de mouth-to-mouth anlayışıyla tanıtımını yapacağını düşünüyorum.

kalitesiz bir ürünüm olsaydı ilk influencerlara reklam verirdim
0
oekuklu
(28.01.21)
Cevap sayılır mı bilmiyorum ama etkileşim halinde olmamama rağmen "influencer" kelimesini duyduğum an saçlarım diken diken oluyor.
39 e
0
wrench
(28.01.21)
evet çok etkileniyorum. tiksinti ve türevi etkiler yaratıyorlar bende. yani aşırı etkileniyorum infuluınsır lardan.

30küsür E
0
ghostinthemech
(28.01.21)
Bir kremci beyefendi var. Onun tavsiyelerinden secerek alisveris listemi oyle olusturuyorum, cunku guven veriyor urun denerken.

Kremci bey dedigim, biyolog aslinda.

Sarap alirken de, deneme listemi olustururken de, Instagram´dan bol bol faydalaniyorum. Damak tadimin yakin oldugu isimler var, onlarin onerileri genelde beni tatmin ediyor. Ne icmis, ne soylemis onlar hakkinda? Profesyonel mi yoksa sarapsever mi? Prof. ise tabii bir tik daha onyargi ve acaba ile yaklasiyorum. Tabii ki kendi sattigi saraplari ovecek ve sunacak. Ancak tüketicilerdense influencerler, boyle bir durum yok. Bir üretici ile isbirlikleri vs. olursa, o ayri tabii.

Mesela V. Milor yabanci sarap onerilerinden masama koyup "ya hu ne alaka?!" dedigim bir sarap olmadi. Sürekli iyi cikan onerileri var, bu nedenle güveniyorum.

Bunlar disinda, moda ürünlerinde vs. kimseyi takip etmiyorum.
29 K
0
buf-e kür
(28.01.21)
Amazon com yorumları referans noktam

İnfulinsır övüyorsa hayatta almam
0
hochgeschwindigkeitszug
(28.01.21)
Artık gelinen nokta evinin mobilyasını çekip en güzel mobilyalar için kaydırın. Kaydırınca da kel alaka ürünler :)
O kaydırın tayfasını topyekün çıktım takipten. Yemek sayfası bile takip etmiyorum tencere tas kaydırını yüzünden artık aradığım şeyi googlelayarak araştırıyorum.
0
cilekli pasta
(28.01.21)
Sosyal eczaci’yi takip ediyorum ben.
Bir de link, kaydirin vs umrumda olmuyor ama restoran vs bakabiliyorum bazen.

Bazen story e “dun giydigimi cok soran oldu, aynisini bulamadim ama benzerlerini ekledim, yukari kaydiriiin” diyenlere sinir oluyorum :/ influencer arkadasim var birkac tane ama millet gercekten soruyor bunlari, gercekten merak ediyorlar, gercekten aliyorlar.

Enteresan yani.
0
kuehles blondes
(28.01.21)
influencer veya ticari hesap takip takip etmiyorum 38e
0
groovettyn
(28.01.21)
o kadar ilgimi çekmiyor ki sanki hiç görmemiş gibi oluyorum
34 e
0
maksit08
(28.01.21)
26E.

influcancer kitlesinden kimseyi takip etmiyorum, dolayısıyla neyi tercih ettikleri konusunda da fikrim yok. bir şeyi öneriyorlarsa da bunu para aldıkları için yaptıklarını biliyorum, haliyle beni hiçbir şekilde etkilemiyor. yani ortada bir ürün söz konusu, bu ürünü yapanlar atıyorum 5 bin lira verip birilerine "bizim ürünümüzü öv" diyorlar. bu beni niye etkilesin ki? ürünün özelliğiyle ilgili şeyler dikkatimi çekebilir tabii ama bu durumda da zaten işin influencer'lık bir yanı kalmıyor.

bir tüketici olarak reklamın benim için iki anlamı var: birincisi aşinalık (sürekli maruz kaldığım bir markayı tercih etmem veya benimsemem daha kolay oluyor), ikincisi firmanın satış için aktif çaba göstermesi ve reklam yapması. yani birisi reklam yaptığında, "ürünlerini satmak için uğraşıyorlar" diye düşünüyorum; bu otomatik olarak biraz daha olumlu bir izlenim uyandırıyor reklam yapmayan işletmeye kıyasla, biraz daha fazla güven veriyor. ama influencer dediğimiz kitlenin yaptığı şeyin benim açımdan reklamın bu "olumlu" yönüne hiçbir katkısı yok. o açıdan ben umursamıyorum. tercihimde kullanıcıların yorumları, ürünün işlevselliği vs. daha belirleyici olur.
0
der meister
(28.01.21)
influencer'lardan sadece güzel memesi olanları takip ediyorum. sattıkları ürünlerle hiç ilgilenmiyorum.
0
rahmi pinkfloydoglu
(28.01.21)
evin yolunu bulabilecek kadar zeki olan birisi oldugum icin hayir,
buyuk firmalar reklam yaptirirsa almiyorum, yorumlara da yaziyorum
30k
0
wishmaythşngs
(28.01.21)
(12)

İşlere kolaydan mı yoksa zordan mı başlamalı?

Trafalgar
20 tane işiniz var diyelim. zordan mı başlanmalı kolaydan mı?
20 tane işiniz var diyelim. zordan mı başlanmalı kolaydan mı?
0
Trafalgar
(28.01.21)
ben zordan başlarım genelde.
onlar bitince "gerisi kolay" diye motive oluyorum.
0
blatta hiberna
(28.01.21)
zordan başlarım
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
ben de zorluktan ziyade onem ve aciliyet siralamasina gore yaparim. ornegin patronun istedigi cok zor ama acil olmayan isten once o anda aciliyeti olan daha kolay ve daha dusuk onemli bir isi yaparak baslarim.
0
in vino veritas
(28.01.21)
evet ben de önce kolayları halledip sonra zorlar üzerine yoğunlaşırım. kolaylar bir an önce bitince sayıca daha az işin kalmış oluyor ve zorlara çalışırken ''daha bekleyen şu kadar işim var'' stresini azaltmış oluyorsun.
0
juninho77
(28.01.21)
aciliyetleri eşit seviyedeyse önce kolay olanlarla başlarım. çünkü zor işler tahminimden fazla vakit alabilir, kolay olanlar yapılmadan boşuna beklemiş olur.
0
evanka
(28.01.21)
Zordan başlamak gerek çünkü başta enerjimiz yüksekken kolay olanın detaylarına fazla vakit ayırıp zor olan işlere enerjimiz kalmıyor ve tosluyoruz

Zordan başladığımızda enerjimiz tükenirken elimizde kalan kolay olanların birer birer çözüldüğünü görmek ve işin sonuna yaklaştım duygusu bir motivasyon sağlıyor
0
freebird5406_2
(28.01.21)
zorluğuna göre değil deadline'ına göre yaparım.
0
roket adam
(28.01.21)
oncelikleri farkli degilse,

once kolay ve kisa surecek olanlari hemen aradan cikartirim, sonra uzun surecek ve zor olanlari rahat kafayla hallederim.
0
exlibris
(28.01.21)
özellikle erteleme probleminden muzdarip olan ve odak problemi yaşayan insanlar bakımından buna ilişkin tavsiye kolaydan başlanması şeklinde oluyor. çünkü kolay işi hızlıca bitirdiğinizde, her ne kadar ufak ve önemsiz de olsa, başarılı olduğunuzu hissediyorsunuz. atıyorum bakkala gitmek gibi bir iş kalemini dahi listeye eklesek ve önce bunu halletsek, beyin "bak, başarılı oldun ve görevi tamamladın" sinyali yayıyor oluk oluk. böylece diğer işleri de ardı ardına yapma motivasyonu yükseliyor.

tam tersine zordan başladığınızda, muhakkak ki doğası gereği engellerle karşılaşacağınızdan, bu engellerin çözümüne uğraşırken henüz hiç başarı hissini tadamamış beyin, daha çabuk pes etmek istiyor tabiri caizse. moraller bozuluyor ve işi yapmayı ertelemeye devam ediyoruz.
0
brena
(28.01.21)
@brena +1
0
fiddler s green
(28.01.21)
Benim için kolayları aradan çıkarmak önemli. Ayrıca daha hızlı bitirmeyi sağlayacak olan da kolaydan başlamaktır bence. Çoğu iş zamana karşı yarış olduğundan, ilk günde en azından nicelik olarak farzedelim yarısını bitirebileceğim için kolayı seçmek daha mantıklı. Herhangi bir dış etken işimi sektete uğratırsa, işin belirli bir boyutu yapılmış olacaktır.

Buna güzel bir örnek olarak ösym sınavlarını verebilirim. Zor soruyu çözmek için inat ederseniz matematik çok zamanınızı yiyebilir. En güzel taktik, kolayca hızlı ve doğru çözebilecekleri çözüp, kalan zamanda boş bırakılmış zor sorulara ayrılır.
0
the coon
(28.01.21)
kolaydan
kolayları aradan çıkarıp asıl zor olan işlere odaklanabileyim diye

aksi takdirde zordan başlasam işe konsantre olmam gerekirken daha 19 adet işim olduğunu düşünerek demoralize olurdum

kolay olanları tık tık halledip biraz minimal de olsa başarma hissi sağlayarak moralimi artırıyorum genelde

tabi eğer bi işin aciliyeti yoksa bu yorumlarım geçerli. acil varsa direkt onu yaparım
0
megacracker
(13.02.21)
(3)

Ziraat'ten konut kredisi çekerken altın hesabı açtılar, kapatsam ne olur?

gijilti
Kredinin belli bir orandan verilebilmesi için hesaptan 2 adet fatura talimatı, BES gibi şartlar vardı.BES istemedim diye altın hesabı açıp 1 gram altın aldırdılar. Şimdi o altını satıp parayı çeksem bir sorun olur mu?
Kredinin belli bir orandan verilebilmesi için hesaptan 2 adet fatura talimatı, BES gibi şartlar vardı.

BES istemedim diye altın hesabı açıp 1 gram altın aldırdılar. Şimdi o altını satıp parayı çeksem bir sorun olur mu?
0
gijilti
(28.01.21)
krediyi kullandıysanız bir şey olmaz, kapatabilirsiniz
0
avarel dalton
(28.01.21)
2 fatura talimatını da iptal ettirdim ben, bir şey olmuyor.
0
roket adam
(28.01.21)
aynen hicbirsey olmaz kapatabilirsiniz
0
kaankaan
(28.01.21)
(9)

sıfır araba almak mantıklı mı?

anti-kahraman
Merhaba, araba fiyatları malum, ikinci el fiyatları o kadar el yakıyorki sıfır araç almak bana daha makul gelmeye başladı. seat leon, polo, corsa ya da pegeout'nun sıfırını almak mantıklı mı sizce?buna ek olarak bir sorum da bu firmalar uygun faizle kredi veriyorlar mı? (sıfır araç alımı için)
Merhaba, araba fiyatları malum, ikinci el fiyatları o kadar el yakıyorki sıfır araç almak bana daha makul gelmeye başladı. seat leon, polo, corsa ya da pegeout'nun sıfırını almak mantıklı mı sizce?

buna ek olarak bir sorum da bu firmalar uygun faizle kredi veriyorlar mı? (sıfır araç alımı için)
0
anti-kahraman
(28.01.21)
"İkinci ele paramız yetmedi, sıfır aldık" diye şakasını yapıyorlardı. Bir ara gerçekten boku çıkmıştı piyasanın. Sıfır alacaksan faklı şehirlerdeki galerilerle irtibata geç. Arada yüzde 5 civarı fark olabiliyor.

Soruna gelecek olursak, bütçen elveriyorsa her zaman mantıklı. Fiyatlar düşer diye bekleyim diyorsan, bence en geç yıl sonuna kadar bekle. Doları 7ye fiyatlıyor goldman falan. Arabalar satılmazsa indirim yaparlar. Pek de satılmıyor diye duydum.
0
the coon
(28.01.21)
@the coon haklı. Bir de kimse kusura bakmasın, Türkiye'deki ikinci el olan hiçbir şeye güvenmiyorum ben. Aracı kontrol edecek eksper ya da sanayideki usta da dahil güvenilmeyenlere. Usta zaten eksperden açık ara daha iyi ama...
0
nawar
(28.01.21)
mantıklı evet. 10 yaşında arabaya 100 bin vermektense sıfır tercih edilir.
0
jelly bear
(28.01.21)
şu an en makul fiyatlı diyebileceğimiz sanırım egea var ve onun da başlangıç fiyatı 130 bin ki yaz gibi arkadaşım aldığında 10 bin liralık ek paket alma şartı koşuyolardı. durum böyleyse 140 bin olur 1.4 benzinli egea. sıfır araç olması güzel ancak bu arabaya bu motorla binenin eli cebinden çıkmaz ve güven veren bi araç değil. eğer aileyle binilmeyecekse ben düşük kmli 1.2 tsi otomatik vw polo bakardım. hatta biraz daha bütçe varsa düzgün 1.2 tsi jetta bakar uzun süre sorunu kökten çözerdim. sıfır aracın söylemesi güzel ama diğer taraftan koltuk poşetlerini ben sökücem diye de yağ tenekesinden bozma, yakıtı sünger gibi emen araçlara da bulaşmazdım.

en basitinden egeanın benzinlisini alacağıma lineanın dizelini alırdım. en azından konfordan ve güvenlikten kurtaramıyosam yakıttan kurtarırdım.
0
johnnie w lker
(28.01.21)
Lansmanı yapılan araçlar çok daha mantıklı olabilir.
0
dallaque
(28.01.21)
İkinci el aldığım araçlarda o kadar çok çile çektim ki Son dört aracımı bir üst model ikinci el alacağıma bir alt model ama sıfır aldım. Hic sorun yaşamadım yıllardır.ha çok iyi bir ustanız vardır, biraz da şanslısınızdir o zaman başka.
0
aslil
(28.01.21)
sıfır almak kesinlikle mantıklı - yalnız o firmalardan uygun faizli kredi alırken muytkaka şartlarını incele derim. bazıları mesela 4 sene boyunca kaskoyu bizden yaptıracaksınız diyor, hayvan gibi kasko bedeli çıkarıyorlar, vs vs.ç
0
roket adam
(28.01.21)
ya arkadaşlar ikinci el fiyatları düşmedi mi ? hani düşecekti
0
megacracker
(30.01.21)
sıfır araba alın ama garanti süresi en uzun markayı alın.

fakat alacağınız araba hemen piyasaya çıkmamış bir araba olsun. hele korona zamanında komple yeni üretilen bir arabanın yedek parça tedariği, bayi eğitimi, özel ekipmanlarını sağlamak bir yana o arabanın sorunsuz şekilde fabrikada üretilmesi de zor. bu işler 1-2 seneyi buluyor.

peugeot'un, opel'in bazı modellerinin sıfırını almak bu yüzden çok da mantıklı değil şu an.

----

not: yurt dışında yaşıyorum. burada da sıfır araba yerine ikinci el almak mantıklı geliyor bana. 5 bin euroya alıp bin euro masraf yaptığın bir arabayı 3 sene çok güzel kullanırsın.

iş arkadaşım 500 euro'ya aldığı 1.9 volvo v40 dizeli 2 sene turbo değişimi ve hortum değişimi ile kullandı. en sonunda arabanın blok çatladığı için hurdaya attı.
0
rain when i die
(30.01.21)
(16)

Yüzük

sineklerin tanrısı
Evlisiniz ve evdeyken yüzük takıyor musunuz?Cinsiyet belirtirseniz sevinirim
Evlisiniz ve evdeyken yüzük takıyor musunuz?
Cinsiyet belirtirseniz sevinirim
0
sineklerin tanrısı
(28.01.21)
evliyim, hiç yüzük takmadım.
35 e
0
neymis
(28.01.21)
Sürekli takıyorum, varlığını unutuyorum hatta o kadar alışmışım. K
Eşim de aynı, neden çıkaralım ki evdeyiz diye?
0
somethinginthewayshemoves
(28.01.21)
tak cikar yaparsam bi yerlerde unuturum. altin sonucta insan kiyamiyor :') k
0
pide
(28.01.21)
29e
Elimle bir yemek yapmayacagim surece cikarmiyorum. Cikarsam unuturum kaybolur gider
0
fakyoras
(28.01.21)
8 sene once taktim ve hic cikartmadim.
38e
0
cooperr
(28.01.21)
nisanliyim cikariyorum hatta bi yuzuk kosesi yaptik banyoda. el yikadiktan sonra oraya takiyoruz yeri belli :)
0
ala09
(28.01.21)
Birkaç hafta takiyorum sonra krem surerken yemek yaparken vs cikarip koyuyorum bi yere unutup haftalarca takmiyorum belli bir duzeni olmuyor. K
0
passive aggressive
(28.01.21)
Sürekli takıyoruz eşim de ben de. K.
0
elorelia
(28.01.21)
15 yıldır evliyiz ikimiz de hiç takmadık ama öyle inattan falan değil, aldık yüzükleri bir heves, o da rahat edemedi ben de kaldı öyle.
0
delidiyorum
(28.01.21)
takmıyoruz. eşim (erkek) pandemi nedeniyle zaten evde. ben işe gidiyorum ama ben de takmıyorum, el hijyenine engel oluyor. gerçi pandemi öncesinde de nadiren takardım, unutuyorum.
0
anksiyetik pia
(28.01.21)
ben cok begenerek takiyordum ama hamileyken sisti ellerim, biraz kilo vermem lazim tekrar takabilmek icin :) alyansim su an zayiflama kriterim, tekrar takabildigim gun hamilelik kilolarimdan kurtuldugum gun olacak yine severek takacagim :) cinsiyet belirtmeme gerek kalmadi gerci ama adettendir, 34 k :)
0
in vino veritas
(28.01.21)
31e evet
0
roket adam
(28.01.21)
evet k
eşim de takıyor. ben bazen çıkarıyorum o hep takıyor. ama takmak lazım gibi bir dusuncem yok, öyle olageldi
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Evde yüzük takmıyorum. Dışarıda hep takıyorum.
Karı-koca böyleyiz.
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.21)
Pandemi çıktı çıkalı eşim de ben de takmıyoruz ne evde ne dışarıda. El yıkarken hijyene engel oluyor gibi bir anksiyete olmuştu bizde sanki altında pislik kalıyor gibi. Öyle de devam etti. Beni rahagsi ediyor şahsen yüzükle bütünleşemedim bir türlü.
0
anksiyetik pia
(04.10.22)
surekli takiyoruz ikimiz de. yuzuklerimiz epey ince ve basit, rahatsizlik vermiyor.
0
taurina
(04.10.22)
(11)

32 yaşından sonra yazılım öğrenebilir miyim?

ifo
SbGirişimcilik hikayeleri vs. Çok gaza geldim. 1 yılımı çöpe atmaya hazırım. Bu yaştan sonra öğrenebilir miyim? Çok mu geç kaldım? Meslek: Elektrik Mühendisi
Sb

Girişimcilik hikayeleri vs. Çok gaza geldim. 1 yılımı çöpe atmaya hazırım. Bu yaştan sonra öğrenebilir miyim? Çok mu geç kaldım? Meslek: Elektrik Mühendisi
0
ifo
(27.01.21)
sektörünle ilgili yazılımları takip edip ihtiyaç olabilecek yazılımları yazabilirsin. hem öğrenme sürecinde faydası olur, hem işin ile ilgili geliştirir.
soruna gelince evet öğreneblirsin.
0
neymis
(28.01.21)
Eşim 38 yaşında, evde online eğitimler vs ile Python ve bir dil daha öğrendi, hobi olarak ilhilrndiği için çok ileri seviye aramadı ama ufak tefek ihtiyacımız olan program y da botları yazıyor şu an.
1 yılımı vermeye hazırım demişsiniz, belli bir seviye öğrenirsiniz tabii ki.
0
somethinginthewayshemoves
(28.01.21)
İnternette hiçkimse, hiçbir şey için hiçbir yaşın geç olduğunu söylemez. Mutlaka birinin tanıdığı 423 yaşında o sorduğunuz şeyi yapmıştır.
Evet, öğrenebilirsiniz.
0
ryhmer
(28.01.21)
ryhmer guldurdu ama dogru :)

bence senin de istedigin ogrenirsin ne olacak ki diye gazlamamiz.

basladigini bitirebilen insanlardansan hepsini ogrenirsin. internet inanilmaz bir yer ve her seyi ogrenmene olanak sunuyor.

ps: eger devam edersen cope atmis sayilmazsin.
0
yoggi
(28.01.21)
Evet öğrenebilirsin. Mühendislikten gelen bir mantık tabanlı düşünme ve çözüme ulaşma için alternatif yöntemler arama olayı da yardımcı olacaktır.

Tabii hepsinden önemlisi bunu ne kadar ciddiye alıp, ne kadar araştırmacı olduğun. Bununla ilgili birçok site (örn. stackoverflow ve github) var. İnsanların kodlarla ilgili her türlü sorusunu sorup, cevabını bulduğu.

@ryhmer haklı. Bu hikayede o kişi benim (şu an mühendislik yapmasam da öyle mezun oldum ve çalışma hayatına başladım). İşime yarar diye 30 yaşındayken öğrendim. Daha sonra hiç o alana adım atmadım ve pekiştirmeye de çalışmadım, alakasız bir sektördeyim 2 senedir ama oluyor yani.
0
nawar
(28.01.21)
hocam hicbir seyin yasi yok ki. sana tavsiyem neymis'in dedigi gibi sektorel degil de kisisel ihtiyaclarini belirle. kendine birkac tane proje cikart ve bunlari kodlamaya calis. elektrik bilginle birlestirdigin zaman cok guzel isler cikartabilecegini dusunuyorum.
0
nibba
(28.01.21)
(git: eksisozluk.com) evet klasik tolstoyun hikayesi. 67 yaşında bisiklet kullanmayı öğrenmiştir.

algoritma ve işin mantığını kavramaya çalışın. geliştirme paradigmaları (oop) ve design pattern (mvc) kavrayın. bir sürü var ve en popülerleri bunlar. gerisi komut parametreleri ve syntax.

leetcode ve hackerrank sitelerinde algoritma problemleri var onlara bakabilirsiniz. büyük firmalar işe alım mülakatlarında falan kullanıyor. geçenlerde debeye giren bir leetcode girdisi vardı. o başlığa bakın. uzunca neyin ne olduğu da güzel bir şekilde veriliyordu. bir iki gün evvel javascript ile ilgili bir debe olmuş bir girdi vardı. o da web gelişimini güzel özetliyordu.

(git: www.amazon.com)
Algoritmalara Giriş, internette pdfi vardır bulursunuz. işin abc'si. okuyun okutturunuz.

the art of computer programming, donald knuth kitabı. bu kitabı bitirdim hâlâ kavrayamadığım yerleri var. bayağı var %70-80 civarını kavrayamadım hâlâ. zaten bill gates bu kitabı bitiren ve kavrayan cv'sini bana göndersin gibi bir sözü vardı. nette pdf halini bulursunuz.

bol bol not alın. sorun soruşturun. github hesabı açın. git nedir öğrenin hatta yazılımdan evvel git vb. kontrol revizyon sistemlerini öğrenin. basittir. 3 günde kavrarsınız.

kaynakları inceleyin. (git: btkakademi.gov.tr) fena değil. zafer cömert hocanın dersleri temel başlangıç için iyi. şadi şeker evren hoca'nın bilgi teknolojilerine giriş eğitimine bir bak derim. temelin temelini anlatıyor.

bu işin %80 dökümantasyon, manual okumak hatta manual'in manualini okumak.

mühendislik nosyonuna sahipsiniz. birkaç adım öndesiniz. bu işin zevk zehrini alırsanız bırakamazsınız.
0
phonex
(28.01.21)
yazilim ogrenebilirmiyim sorularina cevap verilirken iki onemli denklem bilinmezi var.

1. ne kadar ve ne yapacak kadar ogrenmek. ingilizce ogrenmek gibi dusunun, kapali carsidaki esnaf da ingilizce ogrenmis, simultane tercume yapan da ingilizce ogrenmis. yani ogrenmek denilen sey tamamen yapilmak istenilen seye bagli.
2. gunde ne kadar zaman ayirabilirsiniz. yas faktoru indirekt olarak bu noktada one cikiyor cunku yas ilerledikce kisinin yeni sey ogrenmeye ayiracagi zaman azaliyor.

bunun disinda elektrik muhendisi olmaniz avantaj, siz ogrenmeyeceksiniz de kim ogrenecek. arti olarak ingilizce biliyorsaniz o da avantaj.

ama su noktada da bir not duseyim. genelde herkes girisimcilik duygusu ile bu ise basliyor ama gunumuzde tatmin edici bircok proje tek bir uzmanlikla tamamlanmiyor. bir yazilim projesi bircok katmana ayriliyor. her katmanda ise farkli uzmanliklar ve bilinmesi gereken kutuphane, framework, sdk, api degisebiliyor.

ornegin yazdiginiz projenin bir bulut sistem uzerinde uygun pratiklere gore calisir hale getirilmesi ile diger bir taraftan iphone uygulamasinin user interfaceini yazmak cok farkli seyler ve farkli uzmanliklar. programlama dillerini ogrenmek cok zaman almiyor asil zaman alan sey farkli alanlarda kod yazbilmek ve bu parcalari bir araya getirebilmek.

bu sartlar altinda bir muhendis olarak en rahat siz ogrenirsiniz zaten bu isi.
0
emrahday
(28.01.21)
İngilizcen varsa ve iyiyse öğrenebilirsin tabii ki, 1 sene geceli gündüzlü çalışmak için ciddi bi süre.

Eğer ingilizcen yoksa ya da yeterli değilse hep bi adım geride kalıyorsun, önce ona odaklan derim.
0
roket adam
(28.01.21)
her bir cevap için çok teşekkür ederim. sanırım bu işe girişeceğim umarım sonunu getirebilirim.
0
🌸ifo
(28.01.21)
tabii ki öğrenebilirsiniz, youtube'da soner gönül hocamızın yazılım üzerine bi kanalı var. algoritma mantıklarını anlatıyor, örnek sorular falan çözüyor. ayrıca c# eğitim serisi de var. bi incele bence.
www.youtube.com
0
RojoElefante
(28.01.21)
(12)

Kitap okumanın insana kattıkları

kondansator
selamlar, kusursuz bir kitap kurdu olmasam da arada sırada bir kaç sayfa karıştıran birisiyim. bundan keyif de alıyorum. ancak kitap okumak insana nasıl bir fayda sağlıyor kafamda oturtamadım. şu kitabı okudum, şu şekilde bana büyük bir fayda sağladı diyebiliyor musunuz?
selamlar, kusursuz bir kitap kurdu olmasam da arada sırada bir kaç sayfa karıştıran birisiyim. bundan keyif de alıyorum. ancak kitap okumak insana nasıl bir fayda sağlıyor kafamda oturtamadım. şu kitabı okudum, şu şekilde bana büyük bir fayda sağladı diyebiliyor musunuz?
0
kondansator
(27.01.21)
kendinizi farkında olmadan daha iyi ifade edebilme derim.

kitap okumayan insanlarda bu çok belli ediyor kendini özellikle.
0
atacaksinfinke
(27.01.21)
bakış açın genişliyor, ufkun genişliyor. "orada şu olmuş, burada bu olmuş. insanlar şu açıdan hayata bakıyor, şuradakiler hayata şöyle bakıyor. demek ki benim doğruluğunu kabul ettiğim düşüncelerim doğru olmayabilir."

falan filan bir sürü şey. hayata at gözlüğüyle bakmamış oluyorsun. eğer hiçbir şey okumazsan annenin babanın sana öğrettiklerinin, ilkokulda sana öğretilenlerin mutlak doğru olduğu inancıyla hayatının sonuna kadar yaşarsın.
0
hlot
(27.01.21)
-anksiyeteyi azaltır
-empatiyi arttırır
0
but that was just a dream
(27.01.21)
Yalın alpay bu konuda güzel konuşmuştu ilker canikligil ile
youtu.be

ilk 5 dakikasını dinle, bu arada roman okumak süperdir demiyor, bu çağda roman neyi karşılayabilir neyi karşılamakta tek başına yetersiz kalır ondan bahsediyorlar, bence sorularının da cevabı
0
freebird5406_2
(27.01.21)
(bkz: kitap okumak/@roket adam)

sadece bir kitaptan bir fayda sağladım şeklinde değerlendirilemez bu yani.
0
roket adam
(27.01.21)
-Yüksek özgüven(bilgi güçtür)
-Savunma mekanizması( bir olay karşısında soğukkanlı bir şekilde tepki vermek)
-Zamanı,tarihi anlama
-Soyut düşünme
-İyi bir insan olmayı öğrenme
-Farklı bir bakış açısı
-en önemlisi başka bir insanın deneyimini öğrenme
-sorgulama muhakeme gücü

Başka ülkelerde kitap okumanın faydaları sorgulanamazken ülkemizde faydası tartışılıyor devamlı. Bu çok korkunç. Sanıyorum dönemle alakalı.
Gündelik yaşamda pek bir faydası yokmuş gibi gözüküyor ama aslında bunun sebebi bizim kitap okumakla ilgilenmek yerine başka bir arayış içinde olmamızdır. Türk insanının hobisi yok çünkü okumayla sağlanması gereken temel oluşmamış.
0
olaylar olaylar
(27.01.21)
Kitap okumaktan anladığınız roman-şiir gibi kurmaca metinlerle zaman kaybetmek olmasaydı bunu sormazdınız diye tahmin ediyorum. Bunların hiçbir katkısı yok. Bilim alanından kitaplar okursanız çeşitli dallara muhakeme kabiliyetiniz artar.
0
ryhmer
(27.01.21)
ben kitapları kontakt lenslere benzetiyorum. tabii bunun en önemli nedeni lens kullanmam sanırım. işlevsel olarak benzerlikler görüyorum aralarında. nasıl ki lens olmayınca hayata/çevremdekilere dair pek bir şeyi fark etmeden ve hatta bazen bir seylere çarpa çarpa yaşıyorsam, okumayınca da bir şeyleri olabildiklerinden/olduklarından daha az/flu/karmaşık/zor/belirsiz görerek yaşıyorum diye düşünüyorum. lens takınca her şey netleşiyor, berraklaşıyor. gözümün önünde apaçık duran birçok şeyi lenssiz göremezken lensle her ayrıntıyı fark edecek şekilde hiç zorlanmadan görebiliyorum. kitap da öyle. daha doğrusu, okumak da öyle. olayları, düşünceleri, konuları berraklaştırıyor. her şey sanki daha şeffaf bir hal alıyor. görememenin yarattığı huzursuzluğu da alıyor bu. gördükçe, fark ettikçe, bildikçe sakinleşiyoruz; çünkü anlamakta zorlanmıyoruz artık. taşlar yerli yerine oturuyor bir nevi. tabii bu bir kitap okumayla olacak iş değil. severek, isteyerek ve sindirerek okumalı. daha da önemlisi, her zaman daha uzakta ve daha bulanık şeyler olduğunu bilerek okumak gerek. kaldı ki, okumadan neyi göremediğimizi de bilemeyiz. okumak ihtimalleri arttırıyor. 'a hiç böyle bakmamıştım' dediğimiz bir sürü şey fark ediyoruz.

bilhassa lens dedim, zira varlığını hissetmiyoruz çoğu zaman. gözlük gibi başkaları tarafından fark edilmesi de kolay değil. sadece lensi takan kişi biliyor neyi nasıl gördüğünü ve zamanla kendi gözlerimiz gibi oluyor lensler. okumak da zamanla görme duyusu gibi vazgeçilmezimiz oluyor. sürecin nasıl işlediğini bile fark etmeden daha net görüyoruz işte. bence bu daha katlanılır kılıyor her şeyi. belki barışmıyoruz ama katlanabiliyoruz. bir de, nasıl ki doğru lens ne kadar hayati ise doğru kitap da o kadar önemli. her göze her lens olmadığı gibi her kitap da okunmayı hak etmiyor veya okuması kolay olmuyor.
0
hazen
(27.01.21)
Lise bitene ve internet/sosyal medya ile tanışana kadar haftada 2-3 kitap okurdum.
Üniversite sınavı ben girerken öss idi, yani bilgiye değil okuduğunu anlamaya dayalı.
Hiç çalışmadan sınava girdim ve işletme bölümünü kazandım, ayrıca ünide herkesin şikayet ettiği hukuk derslerinde sınavdan önceki gece 3-4 kitabı sabaha kadar tek seferde okur ve sınavdan 100 alır çıkardım.

Ayrıca ileri seviye ingilizce biliyorum ama grammer bilgisi sıfır. Tamamen konuşarak öğrendim, anlamını bilmediğim çoğu kelimeyi cümlenin/konunun gidişatından anlıyorum.
Tamamen kitap okuma sayesinde denemez belki ama çok faydası olmuştur. Oturup ingilizce çalışmadım hiç. Okulda derste hocaların anlatması ve birebir konuşma, film-dizi izleme sayesinde öğrendim ingilizceyi.

Hayatım boyunca hep tembel biriydim, ama iyi bir maaşla güzel bir pozisyonda çalışıyorum. Kitap okumanın getirdiği hızlı kavrama, gözlem-çıkarım yapma ve ingilizce konuşabilmek sayesinde oldu hepsi.
0
zikardo
(27.01.21)
roman okuma için şunu diyebilirim: empati yeteneği geliştirirsiniz, incelikli düşünmeyi öğrenirsiniz, detaylara dikkat eden birisi olursunuz (ki bunlar insanın sosyal hayatını genellikle felç eder)

felsefe okumaları için şunu diyebilirim: soyut düşünebilme yeteneği kazanırsınız. yani adam mesela tanrı bir midir üç müdür yeryüzüne zuhur eder mi gibi soyut bir şeyi konuşurken çok sıkıcıdır her şey ama inanılmaz bir soyut düşünme yetisi kazanırsınız. sanatçı, üreten tarafınız gelişir. beyniniz kıvılcımlar çıkarır bunları okurken. aynı zamanda herkesin a dediğine "acaba b olabilir mi?" demeyi öğretir. bu avantaj gibi görünse de aslında sosyal yaşamınızı yine felç eder. arkadaş sayınız bir elin parmağını geçmez sonuç olarak.

popüler bilim okumaları için şunu diyebilirim: kişisel olarak çok şey katar ancak paylaşabileceğiniz üzerinde tartışabileceğiniz birileri olması lazım. aksi halde sosyal ilişkilere bye bye. ha ama "kimsenin bilmeyeceği şeyleri konuşan biri" olmak istiyorsanız iyidir. hava atmanıza olanak sağlar her şeyden önce ama konuya hakim gerçek bir uzman bir gün karşınıza çıkar ve o çok güzel görünen gerçeklerin "aslında öyle olmadığını" bir güzel anlatır. 3 karış ağzınız açık bakarsınız, 3 gün evden çıkacak yüzünüz kalmaz.

diğerlerini bilmiyorum. ben tarih ve sosyoloji çok seviyorum mesela. bir şeyleri farklı boyutla ele almak hoşuma gidiyor. kimseyle paylaşmasam bile sokakta yürürken aslında anlamsız görünen bir şeyi anlamlandırabiliyorum kendi kafamda bu sebeple. engels öneririm ya. herkesin öööyle dediğine yoo bööyle diyen her adamı öneririm veya. aptalca görünenen komik gelen her şeyin bir zaman sonra ne derece ufuk kattığına inanamıyor insan.
0
ala09
(27.01.21)
roman öykü gibi kurgusal metinler okuduğum zaman kafamda bir şeyleri canlandırma konusunda çok rahat ediyorum ve aklıma güzel fikirler geliyor düşünce dünyam zenginleşiyor. sosyal medyanın panzehiri gibi.

kurgu dışı kitapları da çok seviyorum ama bunları belli bir amaç doğrultusunda okumak asıl bence insanın ufkunu açıyor, mesela tez için okumak. çünkü böyle karşılıklı bir şey oluyor okuyup geçilmiyor. zaten her konuda insanın bir ön yargısı tahminleri belirsizlikleri oluyor, o konuya ciddi kafa yormuş birinin bütünlüklü bir yapıtını okuyabilmek, ileri geri gidebilmek durdurabilmek sonra da kendi fikirlerinin onunla değişmesini izlemek müthiş bir şey.
0
curious mind
(27.01.21)
yukarda yazılanlara sadece şunu ekleyebilirim;

mesela roman da okuyan biriyseniz orda burda "kurmaca metinler zaman kaybı" diyen insanlara çok güzel gülüp gününüzün kalanını güzel geçirebilirsiniz.

madem her şeyi fayda için yapıyoruz, bu da faydalı.

gülmek iyidir.
0
AlsterWasser
(27.01.21)
(17)

muhit mi ev mi?

la lykia
hangi evi satın alırdınız, neden?aradığınız kriterler açısından kötü olarak nitelendireceğiniz ve hiç taşınmak istemediğiniz bir muhitte ama aradığınız tüm kriterleri olmasa bile kriterlerin %90'ını karşılayan çok güzel bir ev.muhit olarak tüm kriterlerinizi karşılayacak, bildiğiniz, sevdiğiniz, kon
hangi evi satın alırdınız, neden?

aradığınız kriterler açısından kötü olarak nitelendireceğiniz ve hiç taşınmak istemediğiniz bir muhitte ama aradığınız tüm kriterleri olmasa bile kriterlerin %90'ını karşılayan çok güzel bir ev.

muhit olarak tüm kriterlerinizi karşılayacak, bildiğiniz, sevdiğiniz, konut fiyatlarının çok hızlı yükseldiği bir muhitte neredeyse hiçbir kriterinizi karşılamayacak kötü bir ev mi?

(evi alıp sonradan tadilat yaptırma şansınız yok orta-uzun vadede, aldığınız gibi kullanacaksınız, ayrıca tadilat ile de değiştiremeyeceğiniz dezavantajları var, sadece bunlar değil ama çok basit bir örnek ile ev arka eve bakıyor, gördüğünüz tek şey diğer evin odaları, balkonu, mutlaka çift tuvalete ihtiyaç var ama tek tuvaletli gibi gibi, değiştirilemeyecek yapısal dezavantajlar biraz)

fiyatlar aynı.

edit: deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.

iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
0
la lykia
(27.01.21)
kötü bir evdense dandik bir muhiti tercih ederim. kötü bir evin derdi kesinlikle bitmiyor, evin özellikle altyapısının yeni ve bakımlı olması çok önemli.
0
roket adam
(27.01.21)
2 yıl beylikdüzü'nde yaşadım, 2 yıldır Kozyatağı'nda yaşıyorum.

Beylikdüzü'ndeki ev efsaneydi. Ama Beylikdüzü :/
Şimdiki ev güzel ama bina eski. Daha kötü olsaydı da Kozyatağı derdim. Yakın arkadaşım Acıbadem'de yaşıyor. Evin içi 'yapılı' değil. Ama muhit olarak çok iyi olduğu için görmezden gelirdim evdeki olumsuzlukları. Komple tadilat olmasa bile ufak ufak (lavobo, klozet, mutfak vs.) yaptırılır.
0
himmet dayi
(27.01.21)
Ben ikinciyi tercih ederim, ediyorum, ettim.
0
pati
(27.01.21)
Öncelikle 2 eve de deprem ve rutubet açısından bakmak lazım, kriter karşılamama durumu binanın allaha emanet olması veya evde rutubet lekeleri olması ise baştan yatar muhit işi. Ki bunu muhitinden ayrılmamak için fahiş kira ödeyen biri olarak söylüyorum.
0
whoosie
(27.01.21)
Muhit! Bu sonuca kotu seyler yasayarak ulastim.
0
buf-e kür
(27.01.21)
deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.

iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
0
🌸la lykia
(27.01.21)
muhit demişken biraz daha bilgi vermek lazım hocam. sarıgöl ile suadiye'yi mi karşılaştırıyoruz yoksa atıyorum maltepe ile suadiye'yi mi karşılaştırıyoruz? arada ciddi fark var.

bu arada deprem konusu da yabana atılmamalı. "baya eski ev"in depremde yıkılma riski çok daha yüksek. 2000 öncesi evlerde bu risk her zaman var.
0
roket adam
(27.01.21)
Tecrübeyle sabit
Muhit tercih edilmeli.
İnsan her zaman ev dışında vakit geçirmek için imkan yaratmaya çalışır. Kötü bir muhitte eve tıkılır kalırsın.

Kadıköy moda’da en yeni ev 50 yıllık.
Ama kiralar 3.000’den başlıyor ve genel olarak ev bulmak zor.
Fındıklı’da en eski ev 15 -20 yıllık. Kiralar 1.000’den başlıyor.

İnsan doğası her zaman iyi konum ister
0
otopsicocugu
(27.01.21)
Çevrenin değeri evin değerinden daha yüksek. Kötü ev, kötü semt kadar çekilmez bir şey olsa da evin kötülüğünü bilirsin ama çevrenin kötülüğünü bilemezsin. Evi öyle yada böyle düzeltme şansın var, çevreyi düzeltemezsin.
0
alfred
(27.01.21)
Evin icini degistirebilirsin ama muhitini degistiremezsin
0
fakyoras
(27.01.21)
Kötü muhitten ev alınmaz, iyi muhitteki evde olmazsa olmazlarınız tadşlatla giderilemeyecekse, evin 5 sene içinde kentsel dönüşüm şansı da yoksa o ev de alınmaz. Demek ki bu evler alınmayacak. İyi muhitte başka evleri kovalayın.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.21)
Evin içi ne kadar iyi olursa olsun, bulunduğu muhitin kalitesi de yaşam standardınızı o kadar yükseltir. Sadece 4 duvar içinde değil o çevrede yaşam süreceksiniz. Bu şartlarda ikisini de almaz, iyi muhitte ev bakınmaya devam ederdim.
0
onune3012
(27.01.21)
eğer muhit ciddi kötü değilse yeni ev derdim. ben de yeni ev almış biri olarak istediğim semtte deprem sonrası ev bulamadığım için hiç aklımda yokken Maltepe'ye taşındım ama çok kötü değil, memnunum. tabii ki bu paraya maks 10 yıllık suadiye erenköy hatta bostancı'da bulsaydım oraya giderdim ama olmayınca olmuyor.
0
Flaneur
(27.01.21)
0
esref
(27.01.21)
pandemi olduğu için kötü muhit iyi ev. çünkü çoğu zaman eve geçiyor.
0
mikahakkinen
(27.01.21)
tabi ki muhit tartışmaya bile girmem.
0
jamswety
(27.01.21)
muhit +1
cunku etrafindaki insan kalitesi binanin yeni olmasindan daha degerli.
0
cooperr
(27.01.21)
(15)

arap ülkelerinin baklavalarindan yediniz mi?

Coma
nasil buldunuz?bugün toplantiya gelen arap misafirimiz getirmis ama hangi ülkeden onu soramadim, tatli var dediler gittim sadece. baklavayi görünce de cok sevinmistim.ama yer fistikli baklava yapmislar, igrenc. hayatimda daha kötü birsey yemedim. orada caktirmadim ama cok kötüydü ya. hem serbetli he
nasil buldunuz?

bugün toplantiya gelen arap misafirimiz getirmis ama hangi ülkeden onu soramadim, tatli var dediler gittim sadece. baklavayi görünce de cok sevinmistim.

ama yer fistikli baklava yapmislar, igrenc. hayatimda daha kötü birsey yemedim. orada caktirmadim ama cok kötüydü ya. hem serbetli hem tuzlu.

böyle mi hepsi?
0
Coma
(27.01.21)
yemedik.
0
goodz
(27.01.21)
Goodz+1
0
Kahir ekseriyet
(27.01.21)
Yıllar evvel suriyeden bi akrabam getirmişti. Hafif ısıtıp yemiştik ben çok beğenmiştim.
0
nickimin hakkini veremedim
(27.01.21)
Yedim (Dubai'de yemiştim), berbattı bence. Hem kalite olarak, hem lezzet olarak bizimkiler bin basar.
0
roket adam
(27.01.21)
Vejetaryenken cok yemistim Suriye ve Lübnan baklavalarini. Cok üst düzey tatli yapiliyor Lübnan´da, zaten mutfaklari da cok iyidir, siz kotusunu yemissinizdir.

En son Israil ve Filistin´de yedim, yine bizimkilerden cok daha iyi malzeme kullandiklarini gordum. Zaten Israil´deki fistik bizimkilerden cok daha lezzetli, bagimlilik yapan bir sey. Türkiye´de de iyi yapan yerler var ama sayilari cok cok az.
0
buf-e kür
(27.01.21)
Yedim, güzel degildi. Ama bu bir genelleme oluşturmaz. En az 5 günlüktü benim yediğim.
0
pass
(27.01.21)
Bizim baklavalar araplarinkine tur bindirir kesinlikle. Ayni sey doner falan icin de gecerli, araplarin yaptigi seyleri yiyip bizimkinde iyi dedigim hicbir sey olmadi.

Ama ikisini de bilmeyen birine yedirsen araplarinkini de begenebilir. Agiz tadi, aliskanlik meselesi.
0
cooperr
(27.01.21)
Farklı zamanlarda çokça yeme fırsatım oldu.
Bana hepsinin tadı aynı gelmişti nerede yesem hep aynı ağır tat vardı.
0
Fiyu
(27.01.21)
freebird5406_2
(27.01.21)
fıstığın hası ve kökleri levant*-halep hattında olduğu için şüphesiz en iyisi oralarda. lübnan mesela. hem zaten bunlar arap değil, levant halkı.
0
esref
(27.01.21)
Yemedim ama suudlar, körfez ülkeleri Arapları ve suriyeliler hem İstanbul'da hem de Mersin/Adana'da tatlıcıdan çıkmıyor, kilo kilo tatlı alıyorlar sürekli. Demek ki bizimkiler daha iyi :)
0
prole
(27.01.21)
Suriye, lübnan baklavaları tatlıları ve yemekleri bizim baklavalarımızı cebinden çıkarır zaten baklavanın ve Türk mutfağının orjinali Araplara ait. Baklava, künefe, kadayıf, burma vs. Şerbetli tatlılar hepsi aslen Arap işi ve hakikisi bizimkilerden çok daha güzel. İstanbul'da salloura ve senyora dan denenebilir.
0
acebi
(27.01.21)
Ürdün'de yedim, mükemmeldi.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.21)
Misir, suudi baklavasi vs kesinlikle sevmiyorum ama suriye, lübnan, ürdün tatlilari cok iyi.
0
kuehles blondes
(27.01.21)
Ben de bir iki yerde yedim. Türkiye'deki kaliteli bir baklavanın yanına yaklaşamaz.
0
zaxurani
(27.01.21)
(25)

Pandeminin Başından Beri- Kilo Durumları

dreamnesiac
Sorum daha çok evden çalışanlara:Kaç kilo aldınız/ verdiniz? Bunun için ne yaptınız? :)
Sorum daha çok evden çalışanlara:

Kaç kilo aldınız/ verdiniz? Bunun için ne yaptınız? :)
0
dreamnesiac
(26.01.21)
8 kilo aldım aktif spor yapmama rağmen
0
nahtoderfahrung
(26.01.21)
20 kilo aldim, hamile kaldim :)
0
in vino veritas
(26.01.21)
Pandemiden beri daha disiplinli bir şekilde spor yapmaya ve beslenmeye başladım. Kilomu bilmiyorum sonuç iyi.
0
ruhen hastayim ben
(26.01.21)
Hamile kalmadım, 10 yıldır yaptığım aktif spor yaşamımı pause ettim, 10 kg aldım.
0
goodz
(26.01.21)
10 kilo verdim. IF yapıyordum zaten, aynen devam ettim. Toplamda da 2 yılda 20 kilo verdim.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
20 kilo aldım, sabah akşam yiyip içip yatıyorum. İnşallah bir ara diyete/spora başlayacağım :)
0
zikardo
(26.01.21)
surekli yatmama ragmen hic kilo almadim. on yildir ayni kilodayim.
0
hazen
(26.01.21)
nisan basindan beri evden calisiyorum. basta kilo verdim. sonra geri aldim.

sonuc olarak 1 kilo daha fazlayim sadece.

ne yaptigima gelecek olursak, pek fark yok. ise giderken de disardan cok az yerdim. simdi de oyle. bu demek degil ki borek corek yemiyorum. bayaa yiyorum hem de. 3-5 kilo daha hafif olsam iyi olur ama neyse :)
0
supergirl
(26.01.21)
Ben 5 kilo aldım. Böyle olmayacak dedim diyetisyene gittim 13 verdim :)
0
jazzabel
(26.01.21)
10 kilo aldım, ilk defa bu kilolardayım.
0
iustitia omnibus
(26.01.21)
çok zor kilo alırım ona rağmen hareketsizlikten ilk iki ay 3 kilo aldım. sonra adapte olunca durdu.
0
juliette
(26.01.21)
Ben de kasım başı gibi yurt dışından dönüp eve kapandım, ondan sonra 8 kilo civarı aldım. toplamda başından sonuna 85 den 97 oldum ama hangi kiloları ne ara aldın bilmiyorum
0
garavel
(26.01.21)
Mart ayinda tek basima yasadigim Amerika’dan dönüp partnerimle yasamaya basladim. Amerika’dayken kilo alma korkusuyla cok sade ve sebze, et ve tam tahillara dayanan bir beslenme seklim vardi. Abur cubur, sekerli ve yagli yiyeceklerden tamamen uzaktim. Türkiye’ye dönünce kendimi Türk mutfagina vurdum ve gelsin cigerler gitsin mantilar seklinde beslenmeye basladim. Disaridan da cok yemeye basladik, evde de denemedigim kek, pasta, börek tarifi kalmadi. Mart-Haziran arasi 11 kg aldim. Yazin 3 kg verdim, su an +10 kg ile baslangica geri döndüm. Pandemiden önce yoga, trx vs grup derslerine katilan ve her gün 8-10 bin adim yürüyen biriydim. Pandeminin ilk aylarinda günlük yürüyüslere cikmamiza ragmen su an onu da birakmis durumdayiz. Atistirmalari kestik, iki ögüne indik ve pasta börek islerini biraktik su an. Kah gram gram kilo verip kah yerimizde saymaya devam :)
0
feliss
(26.01.21)
Ha bir de ilk lockdown sirasinda alkol tüketimimiz acayip artmisti. Günlük kokteyl saatimizin yaninda yemeklerle sarap eslestirip icmeye falan baslamistik. Su an onu da oldukca azalttik.
0
feliss
(26.01.21)
Mart 2020: 79,61 kg
Ocak 2020: 76,92 kg

3 kilo verilmiş. Beslenmeye dikkat ediyorum, günde 20-30 dk yoga yapıyorum, yazın bi de bisiklet sürüyordum.
0
roket adam
(26.01.21)
değişmedim. spor yapıyorum
0
yüzyıllık yalnızlık
(26.01.21)
6 kilo aldım :(
0
ms brownstone
(26.01.21)
7 kilo verdim. Evde olunca hem spora daha çok zaman ayırabildim. Hem de daha sağlıklı beslenmeye başladım.
0
turkce konusan uzayli
(26.01.21)
ilk 2-3 hafta hariç hiç spor yapmadım, 3 kilo verdim. dışarıda güzel şeyler yemeyi kesince otomatik olarak vermiş oldum. zaten 3 senedir if yapıp istediğimi yememe rağmen kilomu koruyordum, denklemdeki kalori girişi azalınca veriverdim.
0
Jux
(26.01.21)
8-9 kg verdim.
Noelden beri 2-3 kg aldim.

Kalori takibi yaparak verdim ki sporum salonlarin kapanmasi sebebiyle barfisk sinav kettbell ile hareketr donustu.

Kalori takibi yapmadigim icin sonrasinda aldim.
0
logisticsmanager
(27.01.21)
3 kilo verdim. Hiç bi zaman kilolu bi insan olmamıştım. Pandemi başında yemek ile daha az uğraşmak için IF’e başladım. Genel olarak tatlı ve abur cubur seven bi insan değilim. İlk 6 ay nike training’i çok aktif kullandım kas oranımın ciddi bi şekilde arttığını gözle görülür bi şekilde gördüm. Sonra nike training’i yapmamaya başladım bu sürede kilo değişimi olmadı ama kas oranımın azaldığını hissediyorum.
0
a7x
(27.01.21)
Basinda 2 kg aldim, sonra 5 kg verdim.
Havalarin isinmasiyla parka gitmeye ve disarda vakit gecirmeye basladim, sikintidan yemek yeme durumum da gecti. Net etkiyi paketli gidalardan uzak durarak almisimdir.
0
pike
(27.01.21)
Evde tartı yok o yüzden kesin bir şey diyemiyorum ama kıyafetlerim hala aynı şekilde oluyor o yüzden hiç değişmedim diyebilirim.
0
peki madem
(27.01.21)
mart 2020:82 civari

şubat 2021: 91 civari

94 e kadar çıkmıştım ancak şuan diyetteyim.hedefim yeniden 82 leri görebilmek.
0
drako
(27.01.21)
5 kilo falan verdim. Evde olunca öğünleri atlıyorum, işteyken yine öğle yemeği yerdim, sabah bişeyler yerdim. Evde tek düzgün öğün yiyorum gerisi atıştırma şeklinde geçiyor :D
0
nhk ni youkosu
(27.01.21)
(6)

plaza fiyatları ucuzlar mı?

duyurukullanıcısı
şimdi herkes evden çalışmaya geçiyor ya plaza fiyatlarında bir azalma olur mu? yoksa popüler yerler maslak, levent vb. fiyatlarını korur mu?
şimdi herkes evden çalışmaya geçiyor ya plaza fiyatlarında bir azalma olur mu? yoksa popüler yerler maslak, levent vb. fiyatlarını korur mu?
0
duyurukullanıcısı
(26.01.21)
Hmm tahmin etmesi zor. Evet bugün koç holding açıklama yaptı ama bu ilk değildi. Türkiyenin en büyük callcenterlarından biri de kalıcı evden çalışmaya geçmişti, türkiyede üretim yapan önemli araba üreticilerinden biri de uzun süredir bunu düşünüyordu. Demek istediğim, genel bir perspektif değişimi var, evden çalışmak kaytarmak olarak algılanmamaya başlandı artık.

Ama bu artışa rağmen plaza fiyatları önemli oranda ucuzlamayabilir. Çünkü bunlardan bazıları haftanın bazı günleri evden çalışmaya geçicek, ofis orda. Bazıları tamamen geçicek ama ofise farklı vesileler için boşaltmamayı tercih edecekler (müşteri ağırlama vs.). Sonra trde gayrimenkul olayı biraz arz talepten bağımsız olarak fiyatlanabiliyor. O yüzden, azalma olur mu olur bence ama ciddi bir azalma olmaz diyorum.
0
kojonotsuki
(26.01.21)
istanbul özelinde zaten ofislerde arz fazlası vardı ve fiyatlar usd olarak düşüyordu muhtemelen bu covid olayı ile birlikte uzun süre sürünür.
0
nuisance
(26.01.21)
bence kısa vadede değil. kısa vade dediğim 5-10 sene falan. bu sistemin oturması lazım.
0
kenarortay
(26.01.21)
Pandemi öncesi kısa vadede binadaki diğer katları da kapatıp tüm binaya yayılmayı sonra da ek binaya geçmeyi düşünen iş yerim yıllardır beklediği katlar boşalsa da kiralamamayı tercih etti. 200 kişinin çalıştığı binada artık taş çatlasa 40-50 kişi var.

Her zaman bir ofis gerekecek fakat bir tane şirketin koca koca binaları kapatması holding falan değilse pek mümkün olmayacak.

Büyükdere caddesidir vs her zaman bir kıymeti olur da onun haricindeki yerler bence kurumsala saçma sapan yerde çılgın kira saplama heveslerinden olacaktır.
0
denizgonen
(26.01.21)
valla tanıdığım tüm şirketler ofis konusunda küçülmeye gitti. özellikle küçük orta operasyonlu global firmaların türkyie ofisleri, genelde paylaşımlı ofislere geçmişti zaten. bu trend böyle devam eder ve çoğunlukla home office'e dönülmeye devam eder bence. bizim şirket de mesela kendi kiraladığı ofisten kolektif house'a geçti. ben de çok ünlü caddeler dışında ciddi bir düşüş olacağını düşünüyorum.
0
roket adam
(26.01.21)
Fiyatlar biraz düşer bence ama büyüklerin boşalttığı yerlere startup larin talepleri cok olacak diye dusunuyorum. Ofis kültürü, network imkanı, imaj onemli seyler. Pandemi etkisiyle ani kararlar almamak lazım. En iyisi hibrit çözümler bence
0
sarcophagus
(27.01.21)
(6)

aracimin darbe emisini arttirmak en etkili yontem nedir?

faati
aracimda (mondeo) ince yanak 240/35/r18 lastikler var ve arac yoldaki butun darbeleri hissettiriyor, ben de aracin darbe emisini arttirarak konfor kazandirmak istiyorum.arabanin lastiklerini jant capini kuculterek daha genis yanakli lastiklerle degistirmek surus konforunu ve darbe emisini ne kadar e
aracimda (mondeo) ince yanak 240/35/r18 lastikler var ve arac yoldaki butun darbeleri hissettiriyor, ben de aracin darbe emisini arttirarak konfor kazandirmak istiyorum.

arabanin lastiklerini jant capini kuculterek daha genis yanakli lastiklerle degistirmek surus konforunu ve darbe emisini ne kadar etkiler?

ya da bunun yerine daha yumusak amortisorler mi kullanmaliyim?

baska ne yapabilirim?
0
faati
(26.01.21)
Orijinal lastik ve jant ölçülerine dönün. Yumuşak yapılı ve yuvarlanma direnci düşük olan lastik alın.
0
fikox
(26.01.21)
Bunlar da kesmezse Citroen C5 sizi tatmin eder. 2.0 HDI hydactive süspansiyon süper bir şey.
0
fikox
(26.01.21)
Orjinal lastik ve jant var üzerinde ama en üst donanım olduğu için en büyük jant ve en ince yanak lastik var standart olarak. Performans ve görünüş odaklı bir seçim olmuş ama benim önceliğim konfor.

Diğer yandan, bir süre araç değiştirmeyi düşünmüyorum. :)
0
🌸faati
(26.01.21)
küçük jant + geniş yanak işe yarar. lastiklerin havasını çok basıyor da olabilirsiniz. bende de 18 jant var. bir ara düşünmüştüm ama sonra vazgeçtim. sağlam yollarda ince jant daha keyifli oluyor.
0
do you remember me
(26.01.21)
evet ince yanak konfor bakımından çok kötü etki ediyor. geniş yanaklı bir modele geçmeniz lazım, ciddi etkiler.
0
roket adam
(26.01.21)
Teker çapı değişmeden yanak arttırıp jant 17 düşülebilir, merak ettim bir hesaplayayım hemen.

225/45/17 yaparsanız neredeyse aynı çap oluyor, toplam çap 10 mm büyüyor, önemsiz bir büyüme.

Yanak yüksekliği 84 mm iken 102 mm oluyor.
0
John Bloor
(27.01.21)
(16)

Nutella / Torku / Sarelle / Çokokrem hangisi?

yanginmerdiveni
Selamlar, "nutellada palm yağı var, palm yağı çok zararlı" muhabbeti dönüyordu bir dönem hala var mı, varsa da zararlı mıdır bilmiyorum ama midem kazındığında ekmeğe sürüp bunlardan (veya başka markalardan) en faydalı demicem, "en az zararlı" ve tadı da güzel olan hangisidir?
Selamlar,
"nutellada palm yağı var, palm yağı çok zararlı" muhabbeti dönüyordu bir dönem hala var mı, varsa da zararlı mıdır bilmiyorum ama midem kazındığında ekmeğe sürüp bunlardan (veya başka markalardan) en faydalı demicem, "en az zararlı" ve tadı da güzel olan hangisidir?
0
yanginmerdiveni
(26.01.21)
www.thespruceeats.com

şu tarifi bulabildiğim en kaliteli malzemelerle yapıyorum. oluyor.
0
alperz
(26.01.21)
sarelle.
0
lemmiwinks
(26.01.21)
sarelle son zamanlarda cok bozmus ama yine de daha iyisi yok
0
nibba
(26.01.21)
fiskobirlik - NUGA
0
pccopath
(26.01.21)
Palm yağı insan sağlığına diğer yağlardan daha fazla zararlı değil. Palm yağının üretim biçimi çevreye zararlı, o hasssiyetle başlamıştı palm yağını tüketmeme şeyi ama sonra bilgi kirliliği doldu.

Ben Nutella diyeceğim. Şu an evde Fiskobirlik nuga var ve hiç sevmedim :/ Torku daha iyiydi Fiskobirlik'ten.
0
kobuzchu kiz
(26.01.21)
Milka en iyisi ama iki kat pahalı.
0
fikox
(26.01.21)
Nutella tabii ki
0
otopsicocugu
(26.01.21)
çokokrem
0
since1907
(26.01.21)
Sarelle, torku, nuga hepsini denedim. Nutellaya geri dondum, zevk meselesi tabi.
0
pofudukayi
(26.01.21)
Epeydir krem çikolata yemiyorum, değiştiyse bilmem ama Sarelle.

Nutella'da hala palm yağı var. %90'ını yağ oluşturuyormuş gibi bir tadı var zaten.
içerik: www.nutella.com
ve
bu da Palm yağı kısmını da içeren SSS: www.nutella.com


Sarelle>Çokokrem>Nutella>Torku

Benim sıralamam.
0
nawar
(26.01.21)
Torku banada şeker oranı normal ve lezzeti güzel.
Eskiden doldurma olarak alıyorduk diye hatırlıyorum hayal meyal o lezzeti bulamıyorum gerçi
0
kararsızataletfilozofu
(26.01.21)
Ben sarelle diyorum, yerli girişim düzgün iş yapıyorlar.

Bunlar dışında Tadıbu yu tavsiye ederim.
0
atom karincanin torunu
(26.01.21)
Torku yiyeceğime çamur yerim. Torku geri kalanlardan en kötüsünün getir götürünü bile yapamaz.
0
alessandro del pieroglu
(26.01.21)
Diğer üçü ile sarelle'yi kesinlikle ayırmak lazım. Arada inanılmaz fark var, özellikle şekersizi çok iyi.
0
roket adam
(26.01.21)
Fiskobirlik nuga
Gürsoy
0
65 derece
(27.01.21)
Nutellanın üstüne tanımıyorum.
0
Fiyu
(27.01.21)
(20)

4-5 milyonluk evler gerçekten satılıyor mu?

mg3929
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
0
mg3929
(25.01.21)
niye satılmasın? zenginler 500 binlik evlerde mi otursun? :d
0
jelly bear
(25.01.21)
insanlarda para var, biz ziyadesiyle yoksuluz.
0
candide
(25.01.21)
40-50 milyonluk evler de satılıyor. şaşılacak bir şey yok. fakir kadar olmasa da zengin insanlar da var dünyada.
0
papuayenigine02561
(25.01.21)
Ceo vb olmadikca maasli isle alinmiyor tabii.. Adam kendi duzenini kurmus ayda belki 300-500 bin kazaniyor, neden almasin. Aylik gelir skalasi o kadar genis ki bir sey ki, sizin bi omur kazanamayacaginiz parayi kimisi 3-5 gunde topluyor. Adaletini seveyim dunya :)
0
msb
(25.01.21)
turkiyenin zenginligi buhar olup bati avrupaya yagmiyor. ulke gelismiyor, genclerin potansiyeli ucuza satiliyor olabilir ama bu kadar kaynagi olan bir ulkede milyonlar bir kac ay icinde fakirlikten acliga dogru gidiyorsa orada birilerinin de cebi devamli doluyor demektir.

------------------------------------------------------------------------------

"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, yurt içinde ve dışında yerleşik milyonerlerin toplam sayısı ağustos sonu itibarıyla 294 bin 454 oldu. Geçen yılın sonunda 225 bin 441 olan milyoner sayısı, 8 ayda 69 bin 13 kişi arttı."

tr.euronews.com


------------------------------------------------------------------------------

not: turkiye kayit disi ekonomide dunyada basa oynuyor. kayitlarda 250 bin diyorlarsa sen onu en az ikiyle ucle carp.
0
rm
(25.01.21)
valla satilmasina satiliyordur ama 4-5 ilyon lira verip de apartman dairesinde oturmam, bu paralari veren vizyonsuzlar vardir ama memlekette
0
exlibris
(25.01.21)
4-5 milyon çok büyük bir para değil, 800 bin euro falan yapıyor. asıl 40-50 milyonlar satılıyor, üstelik bunlar yalı falan bile değil bildiğin normal evler yani. çeşme'de yalıkavakta falan yazlıklar da keza 10 milyonu geçenler var.

ne iş yapılır, esnaflık, işadamlığı, kuyumculuk, fabrikatörlük, inşaat işleri, vs vs
0
roket adam
(25.01.21)
Ayda 100 bin kazanan bile alabilir. Çok daha fazlasını kazanan binlerce insan var. İyi kazanan doktorlar alabilir mesela. Toprak zenginleri var, sermaye sahipleri var, şöhret sahipleri var, var da var.

Bu rakama daire almak bence de aşırı saçma.
0
alfred
(25.01.21)
@roket adam
4 milyonu 800bin euro olarak nasıl çevirdin :(
0
🌸mg3929
(25.01.21)
"bu kadar pahalı ev"
biz fakirlere göre bu tabir doğru olabilir ama gelir düzeyine göre komik de gelebilir.

çevresinde zengin olmayan biri olarak benim de aklım almıyor lakin kaymak tabaka için gayet normaldir bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(25.01.21)
@mg3929, abi soruna çok şaşırdım. bursanın dışında sikindirik bir sitede 5-10 milyona satılan evler bir haftada bitti. o siteden 10 tane olsa yine satılır. bak bursa demiyorum bursaya 40 dakika uzaktaki bir yer diyorum. 4-5 milyon çok para değil, türkiye de pahalı değil. senede on gün yurtdışı tatili yapınca kendini bir üst sınıfta zanneden beyaz yakalar da dahil olmak üzere türk halkı genel olarak fakir.
0
ismim ibrahim
(25.01.21)
Ya ben daha ilginç bir şey söyleyeyim, Ankara'nın merkeze uzak dandik bir semtinde oturuyorum. Benim evin yürüyerek 5 dakika ilerisine bir sürü yeni apartman yaptılar, 2-3 milyona satıyorlar. Yani sakin, sessiz, huzurlu bir semt ama araban yoksa merkeze ulaşım dert mesela. Evlerin de bir olayı yok, standart apartman dairesi. Bahçesinde hiçbir zaman kimsenin girmeyeceği bir havuz var diye 2-3 milyona satıyorlar. Akıl alır gibi değil. Orada oturan adamla aynı bakkala gidip yufka alıyoruz, ben yürüyorum o AMG ile geliyor falan, çok acayip.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.21)
rm +1
bak bu bir de sadece bankada nakit 1 milyon tutanlar.

buna, evinde, bankada kasa kiralayıp altın / değerli döviz tutanları dahil değil.
istanbul'da sayısız malı, mülkü, apartmanı, işhanı olup cash-out yapmayanları dahil değil(bankada para tutmayanları var)
parayı türkiyeden taşıyanlar dahil değil
parayı şirket uhdesinde sermaye olarak gösterenler dahil değil... diye gider
0
esref
(25.01.21)
o 4-5 milyonluk evlerin bulundugu sitelerin instagram hesaplarina bakiyorum bazen.Gordugum kadariyla, oralarda yasayanlar genelde kendi isyeri olan doktorlar, diyetisyenler,kuyumcular vs. Maasla calisan kisiler degil bunlar.
Zaten bu tarz siteler sehrin merkezinde olmazlar cunku arazi fiyatlari Istanbulda pahali.Bu evlerin planlarina bakarsaniz hemen hepsinde bahce var,etrafta dolasilacak yesillik var.Guvenlik ust seviyede. Oturan kisilerin luks arabalari oldugu icin mesafeler sorun olmuyor. Acarkent dedigimiz yer bile ben cocukken dag basiydi,burada kim oturur deniyordu simdiki haline bakin.

Bu arada yeri gelmisken sunu da ekleyeyim. Eskiden uluslararasi sirketlerin iyi maas alan ust seviye mudurleri bu tarz yerlerde ev alabiliyordu ama AKP doneminden sonra sistematik beyaz yaka fakirlestirmesiyle bu kesim buralarda ev alma sansini kaybetti.
0
turkuaz
(26.01.21)
Üst katımı 2 milyona satıyolar:
Not 1600 TL ye kirada oturuyorum :)
0
elifciem
(26.01.21)
O tip devasa birikimleri yapanların çoğu yemeden içmeden yapıyor. Herşeyin hesabını yapan esnaflar var mesela. 10 kuruş için pazarlık eder, günde 3 öğün makarna yer.. böyle biri olmuş olabilir.

bunun dışında aileden zenginlik, ameliyat yapan doktor vb. de olabilir. yurtdışında çalışmış olabilir.

eve o kadar para vermenin israf olduğunu düşünüyorum
0
kickboxer
(26.01.21)
14 dukkanlik gida zinciri olan bir tanidigim var. muteahhit olan bir tanidigim da var. cerez parasi gibi bir sey onlar icin. daha cok arsa kapatiyorlar ama 4-5 milyonluk evleri de aliyorlar yatirim icin. bu insanlari sokakta gorsen zengin demezsin oyle soyleyeyim. hatta bu tanidiklarin biriyle otururken bir adam geldi. sana yemin ediyorum yuzumu cevirdim para isteyecek diye. acibademde kapatmadigi arsa kalmamis. :D geldi beles cayi icti gitti
0
nibba
(26.01.21)
benim şu anda kirada oturduğum evin piyasa değeri 4 milyon civarı. sokağın fotoğrafını çekip atsam inanmazsın, o derece 4 milyonluk değil. ama merkezi yerde, 5 yıldan genç ve büyük. büyük derken, civardaki kıç kadar evlere göre, yoksa anadolu'da standart bir 2 çocuklu aile evi.

niye anlatıyorum bunu? çünkü istanbul'daki konut fiyatları öyle seviyeye geldi ki talep yüzünden, 4-5 milyon artık villa saray parası değil. bu da demek oluyor ki bu paraları kazanan insan sayısı da çok.
öte yandan; ev sahibini tanıyorum, zamanında aynı arsadaki eski evini müteahhite vermiş, yenileyince değeri artmış. esnafmış, durumu orta seviyeymiş; şimdi emekli benim verdiğim kira + emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. şansı şu, o zamanlar çok da revaçta olmayan bu bölge değerlenince evi de değerlenmiş. yani direkt olarak kişilerin parasıyla, başarısıyla da ilgisi olmayabiliyor. bu adam bu evi satsa üstüne kredi çekip 5 milyonluk bir ev alabilir mesela.

şunu unutuyoruz bir yandan, istanbul türkiye'nin en değerli şehri. dünya'nın bile en kıymetli şehirlerinden. sadece turistik açıdan baksan bile, bu şehirde yaşamak isteyebilecek yabancı insanlar var.
bahsettiğimiz bu evlerin olduğu semtler de bu değerli kentin en değerli 3-4 noktasından biri. yani aslında creme de la creme'den bahsediyoruz, bu sebeple 4-5 milyon o kadar da saçma değil. tek sıkıntı o evlerde yaşamaya çalışanların gelirleri aynı ölçüde artmadı zaman içinde, ya da enflasyona yenildi, ya da kura. sorun evlerin fiyatı değil, gelir eşitsizliği. benim gibi eve o parayı veremeyecek olanlar da ancak kirayla oturabiliyor işte...
0
Jux
(26.01.21)
4 milyonluk ev dediğin esasında 500 bin dolar/euro ediyor, gurbetçiler bile sıralı ev diziyor her sene.
0
koskoca kirpi
(26.01.21)
Valla satılıyor, ben de şaşırıyorum. Bizim üst katı 2,5 milyona sattılar. Biz 15 sene önce 300bine almıştık. Eskiden birikmiş üzerine mortgage filan alabiliyorduk. Aradan geçen senelerde sözüm ona pozisyonum yükseldi, maaşım arttı ama nanik, almanın yolu kalmadı maaşlı adamlar için. Babamın arkadaşı vardı Türkiye'nin kalburüstü kurumsal firmasının üst düzey yöneticisi. Her sene prim döneminde ya ev ya da yazlık alırlardı. O dönemler o kişiler için bile geçti.
Serbest çalışan, hükümet müteahhitleri filan alabiliyor. Servet el değiştirdi.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.21)
(35)

Türkiye’nin Avrupa’ya göre avantajları

garavel
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni birim ev fiyatlarından dolayı )

Sizin aklınıza gelenler neler?

almanya, hollanda, ingiltere, fransa baz alınabilir.
0
garavel
(25.01.21)
vergiden kaçınma imkanlarının fazlalığı olabilir
0
roket adam
(25.01.21)
Torrent kullanma imkanı
0
freebird5406_2
(25.01.21)
yazmışsınız zaten bankacılık diye. ben de spesifik bir şey yazayım.

kredi kartı ya da genel olarak her yerde kart kullanabiliyor olmak.

kanser ediyor avrupada nakit muhabbeti.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
aklıma giyim kuşamın daha ucuz olması geldi, istediğiniz şeyse tabii.
0
candide
(25.01.21)
issizlik asiri yuksek ve asgari ucret asiri dusuk oldugu icin hizmet isleri ucuz.
0
hot potato
(25.01.21)
@alster bu tuhaf mesela, hangi ülke için bu söylediğiniz acaba ? ben genelde özellikle son dönemde sadece kart ile alışveriş gördüm hep, öncesinde de kart çoğunluktaydı sanki.
0
🌸garavel
(25.01.21)
Aslında say say bitmez. 1. Vergiler düşük ve esnaf gelir vergisinden muaf 2. Online eğitimde başarılıyız. AÖF sisteminde Anadolu AÖF dünyada ikinci sırada 3. edevlet uygulamalarında başarılıyız hans'ın hala kağıt kalemle yaptığı günlerce süren bürokratik işlemleri Mehmet edevletten bir kaç dakikada halledebiliyor. 4. İnternet bankacılığı 5. Geniş ve yeni otoyollar avrupada bizdeki kadar yaygın değil 6. Avrupanın en büyük avmleri bizde zorlu center bu konuda Türkiye'nin yüz akı. 7. İş yapma ve iş yeri açma bizde daha kolay ve bürokrasi daha az ayrıca teşvikler ve hibeler var 8. Devlet dönem dönem vergi ve kredi yapılandırması getirip mükelleflere ödeme kolaylığı sağlıyor 9. Ticari taksiler çok ucuz toplumun her kesimi kullanabiliyor 10. Çalışıp krediyle ev sahibi olma süresi avrupadan çok daha kısa
0
acebi
(25.01.21)
@garavel yazdıklarım corona öncesi tabi :..) tabi tüm avrupayı genellemek ahmaklık olur. örneğin izlandada tam tersi kart her yerde geçiyor her miktara kadar.

marketler dışında çoğu dükkan tarzı işletmede özellike yeme-içme vb. durumlarda belli bir miktara kadar nakit sonrasında kart daha yaygın.

en azından ben çok denk geldim. tabii azalıyordur haliye. bankacalılık hizmetleri geriden geliyor resmen. daha bir kaç sene öncesinde kadar manuel şifre kağıdı veriyordu deutsche bank internet bankacılığında.. daha yeni yeni geçtiler yeni sistemlere.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
En başta sağlık sistemi gelir zannımca
0
but that was just a dream
(25.01.21)
1- Turkiye'de ustalik cok ucuz. Muslukcu, boyaci, catici, dogalgaz tesisatcisi, elektrikci cagirdin mi battin demektir Avrupa'da, sayi olarak da azlar ha bos gununu denk getireceksin falan buyuk basagrisi. Terzi, kuru temizleme, bakim, tamirat pahali keza. Yenisi alsaydim daha iyiydi durumlari oluyor.
2- Hizmet sektoru. Resepsiyonist, garson, satis elemani bizim Turklerin kiymetini bilmemiz gerekiyor kesinlikle. Avrupadakiler hep artist. Adam kendini benle mi karsilastiriyor napiyor? Olum sen hizmet sektorundesin illa Rothschild ailesinden mi olmam lazim iyi bir hizmet alabilmek icin.
0
neck_and_neck
(25.01.21)
Emek ucuz, patronlar için güzel ülke.
0
alfred
(25.01.21)
insanların daha çözüm odaklı olması. en suratsız memura bile "abi be, işim çok zor zaten bak böyle böyle benim işi bi hallediversen" desen adam yapabiliyorsa yapar yapamıyorsa yol gösterir hiç yoktan. avrupa'da bi yönerge vardır onun dışına hayatta çıkmazlar deli ederler. adama mesai sonrası sorsan bu konuyu "he valla ne saçma iş helelelülele" der ama mesaide hiçbir riski olmasa da bütün inisiyatif onda olsa da o işini yapmaz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
avrupa çok geniş bir tanım. bulgaristan da avrupa, norveç de avrupa. bu arada yazılanların neredeyse tamamını avrupalı ortalama biri bir dezavantaj olarak görür.

örneğin:

@acebi'nin dediği aöf sistemi bir avantaj mı dezavantaj mı bilemedim. örneğin aöf mezunu bir insan almanya'da yüksek lisans yapamıyor. genelde kabul etmiyorlar. yani aöf ciddiye alınmıyor pek. yoksa avrupa'nın yapmak isteyip de yapamadığı bir şey değil. eğitim kalitesini düşürdüğünden olabilir.

@proletarier'in dediği için de geçerli olabilir. avrupa'da bir standart vardır, herkes bu standarda uygun iş yapmak zorundadır. sen müşteri olarak onlar hizmeti sağlayan olarak uyar. dolayısıyla herkes aynı muameleyi görür. hataya veya kayırmaya yer olmaz.
0
Sour
(25.01.21)
@Sour, böyle düşününce doğru ama şöyle açayım. Kurumlar hantaldır, gelişmeye kapalıdır. Bu kurumları gelişmeye zorlanması gerekir. Ortada çağ dışı-geçerliliğini yitirmiş bir prosedür varsa ve herkes buna uymaya devam ederse o süreç herkes için eziyet olmaya devam eder hasbelkader yetkili bir abinin gözüne batana kadar. Kuralları zararsızca esneten kişiler olması bu tür durumları yetkililerin gözünün önüne daha çabuk getirir. Kurumları gelişmeye zorlar yani.

Benim fikrim bu tabii böyle sanki değişmez bir gerçek gibi yazdım ama düşüncelerimi yazdım sadece.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
@Sour avrupadan kasit bati avrupa ulkeleri bulgaristan moldova romanya degil tabii ki. Ikincisi AOF mezunuyla orgun mezunu ayni haklara sahipler hic bir fark yok ve dunya genelinde yuksek lisans yapabiliyorlar. AOF sistemi egitim kalitesini dusurmez firsat esitligi saglar yoksa AOF te muhendislik, tip veya mimarlik egitimi verilmiyor isletme veya kamu yonetimi egitimi vermek icin orgun fakulte kurmaya gerek yok. Ayrica avrupada da AOF var ve dunyada en basarilisi ingilterede.
0
acebi
(25.01.21)
Yok.

Online bankacılıkta şimdiye dek yapamadığım tek şey ev kredisi için birikim hesabını açamamaktı. Açmak için gereken randevuyu da online aldım.

Oturma izni başvurusundan kütüphane kartına, şahıs şirketi açmaktan reçeteli ilaç almaya kadar her şey online.

İki yılım dolmak üzere. Banka hesabımı açtıktan sonra nakit kullandığım tek yer Türkiye elçiliğiydi. Masamda hala elçilikte lazım olduğu için çektiğim paranın kalanı duruyor.

Vergi meselesinin az gibi görünmesi dolaylı vergilerin çokluğundan, kimsenin vergi bilinci olmamasından ve vergi kaçırmanın çok kolay olmasından dolayı. Finlandiya'da
ve Türkiye'de ödediğim gelir vergisi %25 (Edit: Tekrar düşündüm de sanırım Türkiye'de ödediğim gelir vergisi daha yüksek olabilir.) Dolaylı vergisiyle, ödediğim paranın karşılığını alamamamla, otuyla bokuyla Türkiye'de daha fazla vergi ödüyordum.

Türkiye'de düzgün bir semtte düzgün bir evi aileden ve eşten destek almadan alabilmek neredeyse imkansız. 2010 yılında Beylikdüzü'ndeki evler için 150 bin lira peşinat istiyorlardı. 4-5 sene önce Dereboyu caddesindeki saçmasapan bir evi 950 bin liraya satmışlardı. Burada tek başıma 10-12 ayda ofise 30-40 dakika mesafede bir ev için gereken mortgage'ın peşinatını biriktirebildim (Bir sırt çantası ve bavulla ülkeye girip her şeyi sıfırdan düzmeme rağmen.) Tek dezavantaj şehir merkezlerindeki ortalama ev büyüklüğünün Avrupa'da Türkiye'ye oranla daha küçük olması.

Türkiye'de musluk falan filan için bir sürü para döküp bir ay sonra tekrar çağırmak zorunda kaldığım 'usta'ların yerine buradaki işini yavaş ama düzgün yapanları tercih ederim.

Türkiye siyasi iradeye yanlarım, her türlü memuru siyasi networküm ve paramla satın alırım, işçiyi sömürür kısa yoldan köşeyi dönerim kafası için cennet gibi bir ülke.
0
bruce mclaren
(25.01.21)
Maasli calismiyorsan Türkiye daha güzel.
Istedigin an kov, istedigin gibi mobbing yap, istedigin gibi süresiz izine çıkar, sigortasini asgariden yatir, haftada 50 saat calistir ayni maasi ver, haftasonu ara, mesai sonrasi ara, tatilde ara. Cok mu vergi veriyorsun? Araba al sirkete vergiyle ode. Vergi borcun mu var? Odeme, af bekle vs vs

Onun dışında servis isleri ucuz; restoran vs ucuz, muslukcu vs isleri ucuz. Çünkü herkes cani istediği gibi bu islerde çalıştigi icin bir sürü var. Haliyle uc kuruşa düşüyor iscilik. Aynisi restoran islerinde de geçerli.

Onun dışında caninin Türkiye'de paran varsa caninin istedigi her şeyi yaparsin. Gece canin dondurma mi istedi? Kebap mi istiyorsun? Peki özel profesör doktor randevusu ? Hepsini parayi basarak yapabilirsin ama gelismis Avrupa ülkelerinde yapamazsin. En azından öyle 1000lira verdim randevuyu aldım falan yok buralarda. Özel hastane yok zaten.

Herhangi bir yerde tanıdığın varsa is halledersin. Devlet dairesi, polis, yargıç, savci. Zenginsen bütün bu sistemi alt edersin zaten, sistem seni korumak icin var.

Edevlet, kredi ve kart almanin olağanüstü gereksiz hizliligi (o yüzden yer gök kredi ve kredi kartı borcu), kiyafet/ayakkabi/deri ürünleri ucuz olmasi.

Eğitim sistemini ovecek durumda değilim. Ülkede yer gök üniversite mezunu kasiyer/fabrikada isci dolu ama bir tane aklı başında elektrikci, muslukcu bulmak imkansiz. Bunlari hiç egitmeyip herkesi üniversite mezunu yapman süper bir şey.
0
logisticsmanager
(25.01.21)
tüm dünyaya göre avantajı, eğitim araştırma hastanesinde tedavi oluyorsun, ödediğin ücret 7 tl, reçetenin yüzde seksenini ssk ödüyor(yani hepimiz), muayene eden uzman hekim, isviçrenin en baba hekimleri kalitesinde, belki daha iyi, bak sıfır mübalağa! aman nazar değmesin
ek: özetle bu konuda güncel tabirle tam bir sosyal devlet. amerikada donuna kadar alırlar, avrupada doktor bulamazsın sade vatandaşsan.
0
esref
(26.01.21)
gerçekten merak ediyorum e-devlet gibi çok kapsamlı bir site var mı mesela avrupa ülkelerinin herhangi birinde ? ya da e-nabız vs.


@bruce ev konusunda ben hep türkiye'nin daha basit olduğunu düşünüyorum. ev bi kere bol çünkü. avrupada o durum yok.
0
🌸garavel
(26.01.21)
TR'nin ALmanyaya gore avantajlari:

- Burokrasi daha az.
- Kurallari esnetmek cok daha kolay.Sorumlunun iki dudaginin arasinda her sey. Bu sayede adamini bulup kurallari esnetip herkesin onune gecebiliyorsunuz.
- Yemekler
- Teklifsiz iletisim ve tanisma daha kolay
- Giyim cok ucuz
- Sehir ici ulasim daha ucuz

Bu arada konut edinmek Turkiyede daha rahat degil bence.Turkiyede ucuz denilen kalitesiz yerlerle Avrupadaki pahali ve kaliteli yerleri karsilastirmak sik yapilan bir hata.
0
turkuaz
(26.01.21)
şu yorumları okuyan türkiye'yi dünyanın en iyi ülkesi sanır:)
0
nothing in my way
(26.01.21)
@garavel, evin kalitesi kötü ve fiyatı fahiş olduktan sonra çok olmasının bir esprisi yok bence. 1 yıldır anneme babama emekliliklerini geçirecekleri yaz kış yaşayabilecekleri bir ev bakıyorum. Bakınca "acaba burada gerçekten insan yaşamış mı?" denilecek evler 600-700 bin liradan başlıyor. Balıkesir, İzmir ve Muğla taraflarında oturulabilecek bol ev varsa üzerime link atın :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
@bruce mclaren ciddi misiniz bilmiyorum ama 700 bine hele hele balıkesir muğla'da falan deli güzel evler alınabilir ya, ben izmirde yaşıyorum olduğum bölgede 700 bine mesela 4-5 yaşında 3+1 gayet güzel bir ev alınabilir, merkezi yerlerin civarında güzel bir sitede yani.

dediğiniz şey yazlık vs müstakil evse bilemem. ki yine alınır diye düşünüyorum ama aramaya çok üşendim :)
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel yazlık-müstakil evet. Konak'ta 30+ yıllık 2+1 ara kat daireye 400 bin lira vermek de bana pek akıl kari gelmiyor açıkçası :)

Edit: Acaba yanlış mı hatırlıyorum diye tekrar bakayım dedim. Alsancak'ta 30+ yaşında ara kat 2+1 daire 800 bin lira: www.sahibinden.com
0
bruce mclaren
(26.01.21)
zenginsen dunyadaki en guzel ulkedir. yalakalar, kurallarin, kanunlarin zenginin lehine islemesi, daha fazla saygi gormen, hizmet sektorunun hem kaliteli hem de ucuz olmasi. dis, sac, goz gibi estetik saglik operasyonlarinin cok ucuz olmasi.
0
baldur2
(26.01.21)
@bruce mclaren izmirin en en en merkezi yerinde bakıyorsunuz, bu çok normal. mavişehire 5 dakika bostanlıya 10 dakika uzaklıkta çiğli ataşehir bölgesinde mesela nezih bir sitede 700 bin civarına çok iyi evde oturulabilir.

ama çok çok merkezi yerde tabii ki oturulamaz.

foça, gümüldür gibi yerlerde de ortalama bir yazlık alınabilir.
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel İzmir'i sizin kadar bilmediğim için uçuk bir örnek seçmiş olabilirim. Ama anlatmak istediğim farkı yine de gösteriyor. Helsinki'nin en en en merkezi yerinde bir evin mortgage'ına ayda 1.500-2.000 euro vererek satın almak ve hala fazla kasmadan kenara 1.000 euro koyabilmek mümkün. Ben bunu Türkiye'den ayrıldığım zaman da hayal edemiyordum, hele şimdiki ekonomik koşullarda hiç hayal edemiyorum.

Öneriler için ayrıca teşekkürler :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
Ev alma konusunda bati da en az turkiye kadar zor sartlar sunuyor acikcasi. Ev almak avrupa ulkelerinde kat kat daha kolay degil. Et, araba, benzin, elektronik vs turkiye'ye oranla cok daha rahat alinabiliyor olabilir ama ev ayni oranda zorlukta bence.
0
baldur2
(26.01.21)
@hayat gercekten guzel

Neler mesela ?
0
🌸garavel
(26.01.21)
Ucuz iş gücü, bürokrasi, bankacılık ve sağlık sistemleri kesinlikle.

Tabii bir de en önemli konu: gıda/mutfak/yemek (fiyatları değil çeşitleri).
0
nawar
(26.01.21)
e-devlet, bankacılık, genç nüfus ve acelecilik dolayısıyla gelen şeyler yani. Sağlık (gerekirse parasını verip özel hastaneye gidebilme lüksü.)

konut sahibi olma olayı her yerde sıkıntı ama mortgage sistemi olan ve enflasyonu yılda %1-2 olan yerlerde çok daha uzun vadeli rahat alıyorlar sanıyorum. Bizde ölüm.(şunu da hesaba katmak lazım, bizde iyi maaşla iş bulabildiğin yer İstanbul. Batıda illa Paris, Berlin, Londra'da yaşamadan da iyi maaş alabiliyorsun hatta ortalama aynı maaşı alıyorsun çoğu yerde. Gördüğüm bu. Biz küçükçe bir şehirde benzer paraları alabilsek daha rahat ev alıyor olurduk, alım gücümüz de artardı. İstanbul'un 8 milyon, gerisinin anadolu şehirlerine dağıldığı bir Türkiye hayal etsenize :)

şirket kurma işleri ve vergi çok mantıksız/kötü geliyor bana. Ki dünyada da en karışık sistemlerden biri olarak anılıyordu. Estonya mesela o işi çok basitleştirmiş, ben açıkçası internetteki işim tutarsa Türkiye'de değil Estonya'da falan şirket kurup oraya vergi vermek istiyorum.

Bence alt-orta sınıf için Avrupa süper, üst sınıf için Türkiye istediğin gibi at koşturabileceğin müthiş bir ülke.

edit: birçok konuda sorun olarak kuralsızlık, örneğin kriptopara gibi şeylerde işimize yarıyor. ABD'de hatta sanırım Fransa'da vs. yaşayanlar sattıktan sonra gelir vergisi vermek zorunda. Türkiye'de henüz belirtilen bir vergi yok. Abd, kanada, çin vb. ülkelerdeki insanlar çeşitli borsalara kaydolamıyor, coin satışlarına katılamıyor, biz katılabiliyoruz. Bu devlet bizi korumadığı için oluyor ama eğer para kazanabilirsen işine de yarıyor işte.
0
nhk ni youkosu
(26.01.21)
eğer çok paran varsa ve kötü bir alışkanlığın yoksa kafan rahat olsun kimse yanına yaklaşamaz
0
duyurukullanıcısı
(26.01.21)
Ya herkes paradan evden bahsetmiş, kimse kültürden (ve özellikle iş kültüründen) bahsetmemiş, çok şaşırdım. (Değinen olmuş gerçi haklarını yemeyeyim, ama çok değil yine).

Tabi Avrupa'nın tamamını bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla "kuralcılık" çok baskın.

Bunun iyi yönleri var, ne yapman ve nasıl yapman gerektiği belli. Yap geç, kimse fazlasına zorlamaz, emeğine çökmez, tertemiz. Bizde memuriyet arayan ama biraz daha çok param olsun diyenlerin hayali gerçek olmuş.

Öte yandan sana sunulan ile yetinemiyorsan, daha iyisini güzelini yapmak istiyorsan, o kalıbın dışına çıkmanı çok zorlaştırıyorlar. Mantığı da şu: risk istemiyoruz. Plan yaptık, plana uyalım, fazlasına gerek yok, başımıza bir iş gelmesin yeter. 20 yaşındaki insanlar bile benim nenem gibi.

Bi 100 yıl öncesinde dünyayı keşfeden, kültürün, bilginin sınırlarını zorlayan insanların bunların ataları olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum.

İşe gir, 9-5 arası git gel takıl, 30 yıllık ev kredisine gir, haftasonları da git drone uçur, gitar çal, dağda bayırda yürüyüş yap gel. Güzel/anlamlı bir ömrün böyle bir şey olduğuna inanan çok fazla insan var. Rahatları azıcık bozulduğunda bir anda aşırı sağ partilere yönelmeleri de bundan. Aman sorunları çözelim, yeni çıkış yolları arayalım vs. yok, para yok, mültecileri atalım gitsin. Sıradan adamı suçlamıyorum ama elitleri, okumuşları da bundan çok farklı değil.

TR'de gidilen yönü beğenmesem de bir dinamizm var, bu iyi bir şey bence, ben seviyorum.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
Hollanda'da yasiyorum, burasi ile Turkiye'yi karsilastiracak olursak iklim, mutfak/yemek Turkiye'nin en buyuk artisi. Bunlar ve aile, yakinlar disinda Turkiye'de ozlenen pek bir sey yok.

Is yapma, is kulturu/ahlaki ise karsilastirilamaz. Turkiye'de birakin sozlu anlasmayi, yazili anlasmalari dahi kimse sallamiyor. Hukuken hakkinizi aramaya kalksaniz zaten o baska hikaye. Ozetle Turkiye'de ticaret ve is ahlaki yerlerde.

Turkiye'de bankacilik sistemi daha gelismis ve esnek fakat Avrupa gittikce arayi kapatiyor. Ozellikle odeme sistemleri konusunda Turkiye cok kisitli imkanlar sunuyor. e-devlet bu ulkelerin hepsinde var. Hollanda icin konusursak gayet basarilir ve bir suru ozel sirket ile ( elektrik, su gibi ) entegre olarak da calisiyor.

Ev alma meselesini karsilastirmak anlamsiz. Hollanda'da asgari ucret sahibi bir cift rahatlikla ev alabilir ( sehir merkezinde, kanal manzarali degil tabi ki ) bunun icin pesinata da gerek yok. AB vatandasi degilseniz faiz biraz daha yuksek ya da bir miktar pesinat (%10 sanirim) ayni faiz orani ile kredi almak mumkun. Gerekli olan tek sey suresiz is kontrati ve Hollanda'da 1 yildir ikamet etmek.

Turkiye'nin en buyuk avantajlarindan birisi ( tabi ki paraniz varsa ) ucuz iscilik. Zaten bahsedilmis, evde ampul patlasa degisitirmek icin adam cagirabilirsiniz. Gunluk yasam icin ornek verirsek, makul fiyata berber/kuafore gitmek mumkun.

Uzun uzun yazmak gereksiz aslinda. Turkiye'nin Avrupa'ya gore en buyuk avantaji yeterli paraniz var ise her turlu kurali, kanunu kendi avantajiniza olacak sekilde esnetebilirsiniz. Avrupa'da bu o kadar kolay degil.
0
whisky
(28.01.21)
@acemi

aöf mezunları almanya'da yüksek lisans yapabiliyor mu? (benim bildiğim kadarıyla kabul etmiyorlar, o nedenle soruyorum)

ingiltere'deki sistemi başarılı kılan nedir?

türkiye için online eğitimde başarılıyız, türkiye 3. sırada demişsiniz mesela. neye göre üçüncü sırada? öğrenci sayısına göre mi? eğer öyleyse anlamsız. eğitim kalitesine göre mi? bunu nasıl ölçmüşler bilmek isterim. yani buradan mezun olan öğrencilerle ilgili örgünlerle karşılaştıran bir araştırma mı yapılmış?
0
Sour
(04.02.21)
(7)

İstanbuldan 2-3 gün uzaklaşmalı tatil noktası

zannedersem tek eksiginiz bendim
Favori tatil noktalarınızı paylaşır mısınız. Mesafe önemli değil. Kafamızda belirli bir konsept yok tavsiyelere göre ilerlicez.
Favori tatil noktalarınızı paylaşır mısınız. Mesafe önemli değil. Kafamızda belirli bir konsept yok tavsiyelere göre ilerlicez.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(25.01.21)
sapanca taraflarına bakabilirsiniz. abant da güzeldir.
0
ananotherlife
(25.01.21)
Çeşme
0
sta
(25.01.21)
antalya
0
ateistanbul
(25.01.21)
İzmir: Urla-Çeşme
İstanbul: Büyükçekmece-Çatalca
0
kanlakarisikyagmur
(25.01.21)
Kırklareli.Kıyıköy.
0
since1907
(25.01.21)
izmir'e bir +1 daha benden. alsancakta kalmak bile keyifli.
0
roket adam
(25.01.21)
tabiiki bolu/sapanca ikilisi..
o kadar acilmayalim dersen şile/agva..
0
alttaraf
(25.01.21)
(9)

araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı?

ayseee
önceliğim otomatik olması. araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı? ilana anlamadım 7.000 km'de mi şimdi bu araç? bi tuhaf geldi. alsam 6 ay sonra satabilir miyim acaba?https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-daewoo-sahibinden-otomatik-motoru-ve-sanzimani-yeni-yapilmis-orjinal-a-89
önceliğim otomatik olması. araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı? ilana anlamadım 7.000 km'de mi şimdi bu araç? bi tuhaf geldi. alsam 6 ay sonra satabilir miyim acaba?


www.sahibinden.com
0
ayseee
(24.01.21)
23 yıllık bir arabanın 7000 km'de olması imkansız bir durum. ilanın açıklama kısmında yazılmış arabının motoru ve şanzımanı değişmiş. sizin yerinizde ben olsaydım araba kullanmayı öğrenmek için bu aracı almazdım.
0
morqos
(24.01.21)
Araba kullanmayı hoca eşliğinde 4-5 derste çok rahat öğrenirsin. Gerisi pratik. Zor bir şey değil.

Mala gelcek zarardan korkmamak lazım, bir şey olursa zaten kasko var.
0
hayaletimsi
(25.01.21)
araba kullanmayı öğrenmekten ziyade sanayicilerle uğraşmayı öğrenmek için alınabilir :)

hayaletimsiye katılıyorum, bütçeniz varsa düzgün bir araba alın. bunu alıp sağa sola çarparak mı öğreneceksiniz? daha yeni ve iyi bir araba alıp, dikkatli kullanmak en iyisi.
0
roket adam
(25.01.21)
Alınmaz
Satılmaz
0
otopsicocugu
(25.01.21)
Alınmaz, uzak dur. Sen son sahibi olursun.
0
silah taciri
(25.01.21)
alınır ama sonra çift kapı bi daewoo'yu kime satarsın orası sana kalmış. çift kapı araçlar piyasanın kardeş olursun diye hitap edilen araçlarıdır. satması çok zordur. hele parçası ve ustası bulunmayan veya zor bulunan bi araçsa kardeşi geçtim karı koca olabilirsin. iyi düşünmek lazım.
0
johnnie w lker
(25.01.21)
Valla bu fiyata alınabilecek en düzgün tipte otomatik vites arabalardan biri bence de ama acemiliği atınca elinizde kalabilir :/ +1

O yüzden şunlar daha kolay gider sanki. Kilometreye, kazaya, boyaya çok takılmayın bakımları yapıldıysa sizi her türlü götürür satana kadar. Almadan önce bir ustaya götürürsünüz bir tanıdıkla birlikte. Çok kötü durumdaysa anlaşılır zaten. Ama idare ediyorsa alın gitsin.

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

Pazarlıkla 35 yaparlar.
0
ananiyimioguz
(25.01.21)
iyi bakılmış bir toyota işinizi görür. Yaris vb.
0
anten
(25.01.21)
uzak dur bence. satamazsın
0
ruby elixir
(25.01.21)
(11)

hangi office'i nasıl kullanıyorsunuz?

Tochinoshin
microsoft mu başka program mı? activator ile mi, satın alınmış mı yoksa ücretsiz elde ettiğinizi mi?
microsoft mu başka program mı? activator ile mi, satın alınmış mı yoksa ücretsiz elde ettiğinizi mi?
0
Tochinoshin
(24.01.21)
microsoft, .edu hesabı ile ücretsiz.
libreoffice, açık kaynak kodlu ücretsiz.
0
dr doofenshmirtz
(24.01.21)
Microsoft. İlaçlı.
0
himmet dayi
(24.01.21)
Microsoft, beleş hakkım olmasına rağmen activatorlü.
0
trajikomix
(24.01.21)
Microsoft Office 2010 ev ve öğrenci sürümü. Kutulu, yasal, lisanslı.
0
kibritsuyu
(24.01.21)
ana bilgisayarımda libreoffice
günlük taşıdığımda kmsli
başka yerde iş yapmam gerekirse edu mail sağolsun 365 var
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(24.01.21)
edu mail sayesinde Office 365
0
reactionic
(24.01.21)
Edu ile kullanıyordum, sonra o hesabı aileme bıraktım.

Android'den abone olunca ucuza geliyordu şu an Onedrive'lı falan Office 365'im var aylık 15 tl veriyorum sanırım.
0
aguen
(24.01.21)
zamanında (bkz: microsoft hup) ile aldığım orjinalini kullanıyorum
0
roket adam
(24.01.21)
mobilde microsoft, aylık abonelik.

bilgisayarda hem microsoft, hem de libre.
0
avianthem
(24.01.21)
wps office
www.wps.com
0
faithless
(25.01.21)
Microsoft Office 2003. Sonrasını kafam kaldırmıyor.
0
ryhmer
(25.01.21)
(12)

kitapları hangi siteden sipariş veriyorsunuz

marul hirsizi
malum artık dışarı çıkamıyoruz. bütün alışverişler online oldu. kitapları nerden alıyorduk.
malum artık dışarı çıkamıyoruz. bütün alışverişler online oldu. kitapları nerden alıyorduk.
0
marul hirsizi
(24.01.21)
Amazon.
0
roket adam
(24.01.21)
Amazon, 24 saat olmadan teslim aldım her seferinde.
0
lana del rey
(24.01.21)
Amazon.
Kitapyurdu.
0
sydney
(24.01.21)
En uygun fiyat ve en hizli teslimat bence amazonda. Son dort bes siparisimi burdan verdim. 24 saatten kisa surede teslim aldiklarim oldu.
Amazondan once de kidega dan alıyordum. Herhangi bir sorun olduğunda gerçekten ilgileniyorlar. Bu açıdan seviyorum.

Bir de arada kitapkoala dan siparis ediyorum. Hayvanlara destek olduklari için.
0
a perfect lie
(24.01.21)
Amazon
Kitapyurdu
Kidega
0
mor oje
(24.01.21)
çoğunlukla kitap koala. karlarını sokak hayvanlarının tedavilerine harcıyorlar.
0
treize
(24.01.21)
www.istanbulkitapcisi.com

İBB ye ait sanırım.
0
alicandan
(24.01.21)
en son amazondan aldım. genelde kidega
0
westblack
(24.01.21)
www.kitabinabak.com burdan bakıp önce fiyat karşılaştırması yapıp neresi uygunsa ordan alıyoruz.
0
halanne
(24.01.21)
Babil
0
EasyTiger
(24.01.21)
Kitapkoala
Orda yoksa kitapyurdu
0
taurina
(24.01.21)
Amazon
0
hochgeschwindigkeitszug
(24.01.21)
(27)

Her şeye rağmen “gitmem” diyen var mı?

ms brownstone
Malum ülkedeki genç nüfusun belki de çok büyük bir çoğunluğu bir yolunu bulup gitmek istiyor ülkeden. Yani en azından benim sosyal medyada gördüğüm kadarıyla böyle. Merak ettiğim hala bu ülkede umudu olan, her şeye rağmen Türkiye’de yaşamaktan memnun olan insanlar var mı? Neden gitmek istemiyorlar,
Malum ülkedeki genç nüfusun belki de çok büyük bir çoğunluğu bir yolunu bulup gitmek istiyor ülkeden. Yani en azından benim sosyal medyada gördüğüm kadarıyla böyle. Merak ettiğim hala bu ülkede umudu olan, her şeye rağmen Türkiye’de yaşamaktan memnun olan insanlar var mı? Neden gitmek istemiyorlar, ne cazip geliyor onlara bu ülkede?

Gitmeyi düşünenlerin de cevaplarını bekliyorum nedenleriyle. Yani neden Türkiye’den gitmek istiyorsunuz ya da istemiyorsunuz? Yaş ve cinsiyet de belirtirseniz güzel olur.
0
ms brownstone
(24.01.21)
Baştan söyleyeyim belki imkanım olsa giderim , sonra ulaşamadığın ciğer mındar hesabı olmasın. Biraz da zora gelemeyen bir yapım var komfor bölgemden çok çıkmaya meyilim yok hele tek başıma. Ama hiç y.dışında yaşama hayali de kurmadım.

Onun dışında vatanı seviyorum, toplumun tarihini kültürünü samimiyetini. Dilimizi de çok seviyorum.

28 E

Edit: bu arada farklı yıllarda 1 ay İngiltere 2 ay da Almanya olmak üzere y.dışında kaldım.
0
fezagezgini_4
(24.01.21)
31 yaşındayım, 1 sene kadar yurtdışında yaşadım önceden, erasmus ve staj dolayısı ile. İş dolayısıyla sürekli yurtdışına gidiyorum, aşırı bir hevesim kalmadı yani bunun için. Çalıştığım iş dövizle kazanmanın mümkün olduğu bir sektör (bilişim sektörünün bi alt dalı), türkiye'de iyi para kazanınca bir avrupa ülkesinde yaşayamayacağın kadar lüks ve rahat bir hayat yaşayabiliyorsun. Zaten maddi olarak belli bi eşiği aştıktan sonra, duygusal faktörler devreye giriyor, rahatımı bırakıp başka ülkede göçmen olmanın dertleriyle uğraşmak istemiyorum, ailem burada, düzenim burada vs vs. Yani genel olarak gidişattan memnunum. Yurtdışında yaşadığım dönemde de insanların önyargısıyla uğraşmaktan, vizesi derdi gerginliğinden nefret etmiştim ki hiç ırkçılıkla karşılaşmadım ona rağmen böyle oldu. Göçmen olduğunda düşünmen gereken binlerce farklı konu olduğu için tüm potansiyelini tam olarak işine yansıtamıyorsun (mesela patrona karşı çıkman gereken bir durumda "lan neyse şimdi vizeyi tehlikeye atmayayım" deyip susuyorsun, ama o riski alabilen adamlar yükseliyor) Sessiz sakin bi hayat yaşıyorsun yani mecburen.

Şu anda yeni mezun olsaydım, ne bileyim ailemi bu kadar önemsemeseydim, en önemlisi de iyi para kazanabileceğim bir iş alanını keşfetmiş olmasaydım muhtemelen yurtdışına taşınmak isterdim. çünkü ortalama insana avrupa çok daha iyi bir hayat sunuyor, ama ortalama üstü olduğunuzda ciddi sınırlar var ne uzuyor ne kısalıyorsun. o sınırlar da türkiye'de yok. trilyoner de olabiliyorsun, sokakta da kalabiliyorsun.
0
roket adam
(24.01.21)
şimdi ben italya ve norveç gibi iki ülkeye gittim. en çok norveç'te kaldım.

öncelikle oraya gidince bi b.k olmuyor. sen orada immigrant sın. yani kendi ülkesinde barınma için yeterli yetenekleri olmayan buraya gelip kimsenin yapmak istemediği işleri yapan kişi.

ama CEO bile var diyenler var.

evet çünkü senin profilinde o firmaya kimse ceo olmak istemiyor. benim danışmanlık verdiğim firmada ceo türk'tü ve ağzına sıçıyordu tasarımcılar. çünkü tasarımcı ceo'ya git şunu al diyor ceo para yok diyor tasarımcı bana ne lan git para bul o zmn diyor.

böyle bir sistemde firma ceo bulamazken oradan immigrant ın biri çıkıp tüm stressi üzerine alıyor iş bitince türkiye'deki gibi ceo mu taktiri alıyor dersiniz? hayır tasarımcı.

dış ülkeye hangi şartlarda gidilir? örnek veriyorum ailen vardır çocuğunun eğitimi için gidilir. çocuğum dünya vatandaşı olsun diye gidilir. biz zaten çekirdek aile içerisinde yaşıyoruz ve öylede yaşayacağız 10-15 yıl dersen bu şekilde gidilir.

ama ben tek başıma norveç'e gidecem orada 20 yıl yaşarım diyorsan o biraz cahillik kusura bakma.

bence bir yere yerleşmeyi düşünmeden önce en az 3 hafta kalıp sosyal hayatına bakmak lazım. internetten 2 resim görüp tav oluyor insanlar ki cidden cahillik.
0
duyurukullanıcısı
(24.01.21)
36 yaşında bir erkeğim. burada faydadan ziyade pişmanlık kıyaslaması uygun olur. gidersem, kaldığımdan daha çok pişman olurum, gözüm arkada kalır çünkü.
0
uuth
(24.01.21)
Aslında ben gitmek isteseydim şimdiye kadar gitmeyi denemiş olurdum. Almanya'da çok akrabam var. Kalacak yer sorunum bir süre olmazdı. Euronun daha düşük olduğu zamanlarda Erasmus olsun, staj olsun gitme şansım olabilirdi. Üniversiteden sonra da olabilirdi. İlgimi çekmedi doğruyu söylemek gerekirse. Belki de konfor olarak işime gelmedi. Türkiye'den ne olursa olsun gideyim kafasında olmadım hiçbir zaman. Gelecekte gitmek istersem de gerçekten hayat kalitemi artıracak yerlere gitmek isterim. Mühendis olmama rağmen Almanya düşünmüyorum nedense. Ben gidecek olsam ABD, İngiltere, İspanya falan isterdim. Gitmek istememin nedeni de aslında doğal güzellik, güzel şehirler. 27E
0
dissendium
(24.01.21)
Sosyal ortam.

Iyi egitimli, iyi kariyerli ve en onemlisi de uyum/dil sorunu cekmeyecek iki cok yakin arkadasimi silah zoruyla dahi Almanya´ya yerlesmeye ikna edemiyorum. Ikisi de kadin, neredeyse 30 yasindalar.

Inanilmaz sosyal insanlar, buyuk sosyal cevrelere aidiyet hissetmedikce iyi hissetmiyorlar. Avrupa´da yasadilar ve buradaki insan iliskilerini tatmin edici bulmuyorlar.
0
buf-e kür
(24.01.21)
Guzel bir evde misafir olmaktansa, kendi evim her zaman daha cazip benim icin. Meslek, cv, dil itibariyle gitmek mumkundu ama daha mutlu olacagima inanmiyorum. Aile, sosyal yaşam, yabanci dilde yasam (bilsen bile yorucu oldugu kanaatindeyim, hastaneye gitsem doktoru tam anlarmiyim, mizaha ortak olabilir miyim vb.) gibi bircok faktoru var.
0
pofudukayi
(24.01.21)
Bence yaş ilerledikçe herkes gençler kadar kolay karar veremiyor bu konuda. Bana öyle oldu. Eskiden bunun hayaliyle yaşardım şu an biraz çekiniyorum. Bir kere aile ve dostlar kısmı büyük sıkıntı. Ama farklı da bir deneyim imkanım olsa gider denerdim de kalmak için de güçlü nedenler var. En iyi nedenlerimden birisi ben gittikten sonra burada kalan küçük aile üyelerimi bu kokuşmuş zihniyetin ortasına bırakmak olur.
0
Kediyi üzdün
(24.01.21)
Ben gitmek istemiyorum. Üniversitede hayaller kurardim herkes gibi ben de ama iş hayatına, hayata girdikçe o işin oyle olmadığını anladım.

İyi bir maaşla ordan daha kral yaşarsın burada. Ama stres öldürür. :)
0
westblack
(24.01.21)
Ben de bir yandan gitmek istiyor bir yandan da gidemiyorum. Açıkcası gitmek zorunda hissediyorum kendimi. Geçen sene gidebilirken erteledim covid vs. bahane oldu. Daha önce almanya'da yaşadım hem her şey o kadar güzel ama bir yandan da o kadar zordu ki. Bildiğim her şey burada sonuçta. Kaç yıllık dostluklar vs. Bir seyler değişecek gibi olsa hiç düşünmem burada kalırım ama her şey giderek kötüleşiyor o yüzden iki üç sene sonra tekrar gitme ihtimalim olacak ve kendimi buna zorlayacak gibi hissediyorum.
0
turkce konusan uzayli
(24.01.21)
istesem gidip ABD vatandaşı olabilirdim. Gitmedim.
Şimdiki mesleğimle de istesem gidebilirim. Öyle bir niyetim yok.

Muhalif faunusu içine kapılmazsanız o kadar da yaşanılmayacak ülke değil burası.
0
zoghurt
(24.01.21)
Gitmek isterim çünkü kaybedecek bir şeyim olduğunu düşünmüyorum, sıfırım zaten.

Türkiye'de krallar gibi yaşayacak bir gelirim yok ve olmayacak. İstediğim hayat standardını yakalayamayacağım. Üst düzey bir pozisyon ve maaşta değilim ve önümüzdeki 10-20 yıl da değişmeyecek.

Burada İstanbul'da rahatça yaşayıp üst düzey pozisyonu olan, kariyeri olan kişiyi anlarım, kaybedecek şeyleri vardır ve bunu korumak istiyordur ama sanırım yurtdışına yerleşmek isteyenlerin çoğunluğu benim gibi düşünüp kaybedecek çok şeyi olmayanlar.
Edit: ve tabii huzur ve sağlıklı bir zihniyetin içinde yaşama isteği. Türkiye'nin hala huzurla yaşanabilecek bir ülke olduğunu düşünürler fazla iyimser.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(24.01.21)
Yurtdışından teklifler gelmesine rağmen buradayım hala. 25/e.

Çünkü hayat standartlarım iyi. Avrupa'ya gitsem kiradan falan sonra elime daha az para geçecek. Burada işyerine metro ile 7dk'da gidebiliyorum; arkadaşlarım burada, çok batılı yetiştirilmeme rağmen burada olan kültür ayrılığının orada daha fazla olacağından eminim. "Ama sen hiç Türk'e benzemiyorsun." ırkçı kalıbını duymaktan bıktım.

Not düşeyim, ülke ve insanlarının çöp olduğu konusunda herkese katılıyorum. Sadece haber izleyip diğer insanların çektikleri yüzünden çıldırmazsam hayatım oldukça iyi burada.
0
aguen
(24.01.21)
gitmek isteyen arkadaslarim 3 tipte,
1. Tr'de is ortamindan, imkanlardan tatmin olmayanlar
2. Tr'de de bisey olmayan hayalci tipler
3. Parayla ilgili

Ben geri dönmek istiyorum cunku isimde uluslararasi oldum zaten, ama sosyal hayatta almanya'da irkcilik görmedigim halde kendimi iyi hissetmiyorum.
0
wishmaythşngs
(24.01.21)
Gitmek istemiyorum, Türkiye ve İstanbul benim için cazip. Özellikle Linkedin üzerinden çok sayıda görüşme teklifi gelmesine rağmen mülakat dahi yapmıyorum. (33/E)

"Neden gitmek istemiyorsunuz" sorusu bile üzücü. Ailem, arkadaşlarım burada. Yaşadığım şehri, bölgeyi ve memleketimi seviyorum. İş anlamında seçeneklerim fazla. Niye gideyim ki? Kendi adıma gitmek için bir nedenim yok. Sevmediğim tonla durum var ama bunlar ülkeyi terk etmemi gerektirmiyor. Çok mecbur kalmadıkça bir yere gitmem.

Bir süre Avrupa'da kaldım. Sanılanın aksine muhteşem maddi şartlar yok, örneğin deneyimli bir yazılım mühendisi ay sonunu getirecek kadar para kazanır. Konut sorunu, istediğin evi kiralayamama problemlerin var. Maaşına oranla kiralar çok çok yüksek. Lokal dili bilmeden istediğin tarzda iş bulman sıkıntı. İş sözleşmeleri süreli. Ne kadar eğitimli ve nitelikli iş yaparsan yap "yabancı"sın.
0
Lethe
(24.01.21)
her şeye rağmen gitmek istiyorum çünkü burada sıfırım. yani sevdiklerimden başka kaybedecek bir şeyim yok. 27E
0
nothing in my way
(24.01.21)
ben varım. istersem muhtemelen 2 ayda iş bulup giderim. cehalet, ekonomik sıkıntılar, hükümet hepsinin farkındayım; ama sırf politik sebeplerden bu ülkeden kaçmak bana doğru gelmiyor. daha az kazanıyorum, medeniyet ve eğitim yerlerde; ama ben kendime bakarım arkadaş. oturduğum yer medeni, arkadaşlarım medeni. bana karışmaya teşebbüs edenlere haddini bildirecek özgüven ve statüye sahip olduğum için burada avrupa standartlarında yaşıyorum. o yüzden gitmek istemiyorum.
0
dokunmakalbime
(24.01.21)
yaş: dinazor.
gençliğimde gitmek istemiştim aile izin + para vermedi + dili doğru konuşamamakta etkiliydi. (salaklık) yıllar içinde 15 e yakın ülke + şehir gördüm. gitmediğime pişmanlık duyarım hala.
sonra okul bitti TR ye göre iyi işlere girildi + evlilik + çoluk çocuk.
bu saatten sonra nereye gitçen?
ha bir de muhaliflik vardı. şu zamanlarda 3-4. sıralarda :-)
0
ankarakecisi
(24.01.21)
immigrant olmak istemiyorum. rahat ve konforlu olmayacaksa kendi ülkemde yaşamayı tercih ederim.
0
deartheodosia
(24.01.21)
Ülkemden gitmek istemedim hiçbir zaman. Ama son zamanlarda çok korkar oldum bir kadın olarak. Tek başıma eve çıkacaktım, devamlı erteliyorum sebepsizce çünkü her an birileri (sucu, kargocu, mahalledeki herhangi biri) tecavüz edip beni öldürebilir evimde ve yaptıkları da yanına kalır. Bunun farkındalığıyla yaşamak çok ağır ve travmatik bir şey. O yüzden düzgün ve yasaların uygulandığı bir ülkede yaşamak istiyorum artık.
0
inawen
(24.01.21)
32 erkek kişisi olarak;

Fırsatım olsa giderim. Pek bir ümidim kalmadı. Çevremin yüzde 95'i, çok bilmiş insanlardan oluşuyor.

Beni, burada bağlayan etken yok. Annem babamın bir beklentisi kalmamış zaten. Bakıma muhtaç değiller. Bir yeğenlerim var, özleyeceğim. Kuzenlerim evli. Onların kendi bir hayatı var, her ne kadar iletişim de olsam.

Arkadaşlarımın çoğu evlendi, zaten normalde de pek sık görüşemiyorduk. Bir gün ansızın gitsem, kimsenin hoşcakal başkan, seni özleyeceğiz diyeceğini sanmıyorum.

Ne kadar becerikli bir insanım muamma. Gittiğimde kıyafetlerin yıkanması, yemeğin yapılması ve yıkanması, bir ton şey var.
0
put it in your appropriate place
(24.01.21)
Gittim döndüm. Özlüyorum bazı şeyleri ama orda ölmeyi asla düşünemedim. Arkadaş edinmek, uyum sağlamak vs. hiç zor şeyler değil, yeter ki maddi tatminin olsun. Ama bir türlü olmayan şeyler var, sevdiklerinin hepsini oraya getiremezsin. Türkiye'ye her gelmende misafir gibi hissetmek de çok batıyor. Burda kimseye kendimi ispatlamak zorunda hissetmiyorum ama orda bu konu benim içimde geçmeyen bir huzursuzluğa dönüşmüştü.
Polis görünce ben neden tedirgin olayım ayol?! Polis kim? Üstümü bile arayamaz. Alışmışım bi kere...
30 K.
0
megalomaniac
(24.01.21)
ben gitmeyeceğim.
onlar gidecek!!
0
unabomber
(25.01.21)
Yurtdisini ben luks bir restauranta benzetiyorum. Mekan super, servis harika, tabak canak muhtesem, atmosfer vs ust seviye. Yemeginizi seciyorsunuz, geliyor, tabak cok guzel dosenmis, siz de kopek gibi acsiniz zaten, derken bir isirik aliyorsunuz ve tadinin bombok oldugunun farkina variyorsunuz.

20 senedir kuzey amerika'da yasayan ve hala 30lu yaslarda olan biri olarak yazilanlarin cogu dogru ve bunu insanlarin gorebilmesine sevindim.

Adamlar maraba ariyorlar, o yuzden beyaz yakaya ben cikin gelin demem. Topu diktiyseniz ve ozellikle mavi yaka iseniz, dilinizin falan olmasina gerek yok disarda sizi hayal edemeyeceginiz bir hayat bekliyor, bir yolunu bulun ve uzayin.

Ama konforunu bozmaya korkan beyaz yakaysaniz, akliniza ilk gelen sey ulan yemekleri kim yapacak camasirlari nasil yikiyacaz ise, yurt disi deneyimizin 1-2 haftalik turistik gezilerden ibaret ise ve iyi kotu bir isiniz, duzeniniz var ise, uzak durun.
0
cooperr
(25.01.21)
her seye ragmen gitmeme degil, her seye ragmen donerim'e odaklanin bence. once gidin sonra pisman olursaniz zaten istediginiz zaman donersiniz.
0
baldur2
(25.01.21)
Ya ben de gitmedim ama sürekli bunun muhasebesini yapıyorum, anlatayım:

Öncelikle @roket adam +1. Yani şu an EU ortalamasının üstünde bir maaş alıyorum ama kira, hizmet vs. resmen bedava burada. EU'ya taşınsam süper zarardayım.

Öte yandan insan ve gıda kalitesi yerlerde. Koca ülkede güzel kahve, güzel et, güzel peynir, hatta güzel ekmek bile bulmak ölüm. Güzel insan da bulmak zor, insanların çok büyük bir kısmı ciddi psikolojik rahatsızlığa sahip ve bu ekonomik sebeplerden çok kültürel nedenlere dayanıyor. Bunu arkadaşlıktan ziyade kadın-erkek ilişkileri üzerinden söylüyorum. Çok saçma kültürel kodlar var, beni darlıyor. İş dünyasındaki etik vs. konularına hiç girmiyorum.

Herhangi bir vatan sevgim yok. Arkadaş ortamım güzel ama dünyanın neresine gitsem 1-2 senede benzer bir ortamı kurarım muhtemelen, sosyal bir insanım. Hayat kalitesi vs para açısından bakınca da hayat kalitesi daha ağır basıyor.

Yine de EU'ya gitmem. Güzel maaşlı bir US işi bakıyorum, karantina vs. olayları geçince ufaktan başvurulara başlarım.

28 / E
0
plutongezegendegilmi
(25.01.21)
30-K

yurtdışında iş aramıyorum. ama güzel bir iş teklifi alsam giderim. gene de bir süre sonra dönerim herhalde. ya da bilmiyorum, oradaki tutunma, sosyal çevre edinme durumuma bağlı. özetle, "yeter ki yurtdışına bir kapağı atayım, ne iş olsa yaparım" kafasında değilim, oraya gidip sürünmek ya da zaman zaman ikinci vatandaş olarak görülmek istemem. güzel şartlar olmalı önce. çünkü şu anda da işim iyi, çevrem geniş ve TR standartlarının üzerinde yaşıyorum. kaldı ki lükse düşkünlüğüm de yok. kazandığım paradan bağımsız olarak çok az harcıyorum. para sıkıntısı çekmeyince türkiye çok güzel ülke. tatile gidilecek bir sürü yeri var. denizi, havası, doğası güzel. alışveriş, yeme içme ucuz. tiyatro, sinema, çok bilindikleri yanında çok alakasız spor aktiviteleri var ve bunlara çok rahat ulaşabiliyorum. yurtdışında ekstrem bir spor yapmak, bir hobi edinmek çok daha pahalı.

diğer yandan, bir sürü konser ve festival kaçırıyoruz burada. sonra, trafiğinden nefret ediyorum. ama ona da çok nadiren giriyorum aslında. bir de yozlaşmış ve yobaz bir kesim var tabi pek görmek istemediğim. ama onlarla muhattap olmayınca ve onların sayıca azınlıkta olduğu bir bölgede yaşayınca (kendi adıma konuşursam kadıköy) zaten fazla göze batmıyorlar.

bir kadın olarak sokakta tecavüz edilip öldürülürüm ve katillerim davulla zurnayla halay çeker korkum yok. bunlar oluyor malesef ama bana sanki benim başıma gelmezmiş gibi geliyor. bakalım hayırlısı. kaldı ki, bunlar oluyor diye ülkeden kaçmak bana göre değil. daha çok kalırım, daha çok karşılarında durmak isterim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.21)
(2)

kitap tavsiyesi üzerine

zuppi
2020 yılı içinde okuyup aklınızda ciddi yer edinmiş kitap tavsiyesiniz varsa paylaşırsanız çok sevinirim.
2020 yılı içinde okuyup aklınızda ciddi yer edinmiş kitap tavsiyesiniz varsa paylaşırsanız çok sevinirim.
0
zuppi
(24.01.21)
-Arkadaslarla Sohbetler (Genç ve popüler bir yazarı tanımak açısından)
-Pelin Buzluk - Delibal
0
kaset
(24.01.21)
(5)

pandemide ailece yapilabilecek aktiviteler

dokunmakalbime
yaslari 5 ila 12 arasinda yegenlerim 1 hafta kalmaya gelecek. istanbul'da evde kalmak disinda ne yapilabilir? darica hayvanat bahcesi geldi aklima. acik midir acaba?
yaslari 5 ila 12 arasinda yegenlerim 1 hafta kalmaya gelecek. istanbul'da evde kalmak disinda ne yapilabilir? darica hayvanat bahcesi geldi aklima. acik midir acaba?
0
dokunmakalbime
(24.01.21)
Darıca kapalı.
0
sutlu nescafe
(24.01.21)
Parka gidilebilir. Sahil kenarına gidilebilir. Bir piknikle keyifleri gelir. Erkeklerse topa vururlar
0
EasyTiger
(24.01.21)
Hayvanat bahcesine gitmeyin zaten. Bogaza gidebilirsiniz.
Muzeler aciksa cocuklarin da ilgisini cekebilecek muzelere gidebilirsiniz.
Koc muzesi, oyuncak muzesi, miniaturk gibi. Bence dolmabahce ya da topkapi da enteresan gelebilir cocuga. En azindan 12 yasindakine. Pier loti ya da macka teleferigine binebilirsiniz. Karakoyu gezebilirsiniz.
Parklara gidebilirsiniz. Caddebostan sahile gidebilirsiniz.
0
kuehles blondes
(24.01.21)
darıca çok moral bozucu bir yer, neşelenmek yerine keyfiniz kaçabilir. bence de sahillerde gezmek mantıklı.
0
roket adam
(24.01.21)
Darıca’ya gidip iç sıkacağına evinde otur için sıkılsın daha iyi. Ayrıca hayvanat bahçesine götürmeyin+1

Sahilde bisiklet sürülebilir.
İstanbul’da görülecek yerlere götürebilirsiniz müzeler vs
Sarıyer Atatürk arboretumuna gidilebilir.
Balık tutmaya gidilebilir.
Hava güneşli oluyor genelde simit çay peynir alıp Deniz kenarında kahvaltı edilebilir.
Zaten pandemi var çok seçenek yok çocuklar da bunları biliyor artık merak etmeyin.
0
Kediyi üzdün
(24.01.21)
(6)

Amazon Prime (TR) ne aliyorsunuz?

yoggi
aptalca bi soru gibi gelebilir ama mesela market secenekleri cok yok anladigim kadariyla. bir de hepsi ayni yerden gelmedigi icin 35 seferde de gelebilir di mi? yani maerket haric surekli alisveris yapmayan birisine Amazon Prime'in ne avantaji olur?
aptalca bi soru gibi gelebilir ama mesela market secenekleri cok yok anladigim kadariyla. bir de hepsi ayni yerden gelmedigi icin 35 seferde de gelebilir di mi?

yani maerket haric surekli alisveris yapmayan birisine Amazon Prime'in ne avantaji olur?
0
yoggi
(24.01.21)
prime video kullanmıyorsan veya ayda en az 1 kere 50 tl altı alışveriş yapmıyorsan prime'ın bir avantajı yok.
0
jelly bear
(24.01.21)
Ben telefon ve bench sehpası aldım.

Telefon aynı gün teslim seçeneği olduğu için birde piyasa fiyatınaydı.
Sabah aldım akşam geldi.

Benchte piyasadan %30 ucuzdu ve o da ertesi gün geldi.

Prime video aktif izlediğim için ekstra alırmıydım bilmiyorum ama alacağım
Şeylere denk geldiğinde iyiki almışım diyorum
0
cuma
(24.01.21)
yılbaşına yakın lego almıştım, prime ile diğer sitelerden 120 tl daha ucuzdu. o zaman üyelik aldım. vaktim oldukça primevideo izledim. başka alışveriş yapmadım ama şu anda piyasada bulunmayan bazı çocuk kitaplarının satışı orada var, o yüzden üyeliği devam ettiriyorum. ha bir de çocuklar da primevideonun içeriğini kullanıyor.
genelde video için kullanıyormuşum.
0
evanka
(24.01.21)
genelde kitap alıyoruz. elektronikte arada çok güzel indirimler oluyor. tuvalet kağıdı, temizlik malzemesi şeyleri de oradan söylüyorum. ayda 3-4 siparişimiz rahat var.
0
roket adam
(24.01.21)
peki nasil geliyor bu siparisler ayni gun? kargoyla mi? 24lu tuvalet kagidini tekrar paket yapmiyolardir umarim? (acik olmasi da iyi mi bilemedim gerci)
0
🌸yoggi
(24.01.21)
"24lu tuvalet kagidini tekrar paket yapmiyolardir"

Öyle güzel yapıyorlar ki hayran kaldım. Bir grup geri dönüşüm nedir bilmeyen cahil grup; "amazon çok kağıt harcıyor, ormanlarımız yok oluyor" diye yaygara koparıyor hatta.

Bir de donanımhaber de bir arkadaş 10 tane ıslak mendil almış, hepsini ayrı paketlemişler adamın boyu kadar koli gelmiş eve :)

Ama şöyle bir ayrıntı var; Ev adresime agt ile gönderim yapıyorlar o güzel oluyor ama iş yerime normal bildiğimiz mng ile gönderiyor.

Geçenlerde şarj kablosu aldım, sorun çıkartıyordu. İade edeceğim ben bunu dedim. Hemen peki paranızı iade ediyoruz ürün sizde kalsın dediler.
0
infernalcadre
(24.01.21)
(7)

aydınlatma sorunu

Pertev nail
merhaba, evimdeki ışık hiç hoşuma gitmiyor. beyaz, tasarruflu ampüllerden. avize olmadığı için mi böyle yoksa beyaz olduğu için mi? nasıl düzeltebilirim teşekkürler
merhaba, evimdeki ışık hiç hoşuma gitmiyor. beyaz, tasarruflu ampüllerden. avize olmadığı için mi böyle yoksa beyaz olduğu için mi? nasıl düzeltebilirim

teşekkürler
0
Pertev nail
(23.01.21)
beyaz olduğu içindir.

yani beyaz var beyaz var..
0
AlsterWasser
(23.01.21)
neyi hoşuna gitmiyor, rengi mi ışık seviyesi mi? ampül kutularında lumen bilgisi yer alır. aydınlık istiyorsan yüksek lumen değeri olanlara bakabilirsin.
0
jepa
(23.01.21)
+jepa
yetersiz ise yüksek lumen ampul alabilirsiniz. ışık renk sıcaklığını beğenmiyorsanız şu linke bakarak seçebilirsiniz.
www.four-bros.com
0
ankarakecisi
(23.01.21)
Çok yüksek ihtimalle beyaz olduğu içindir.
0
roket adam
(23.01.21)
Abi beyaz ışık insanı hasta etmiyor mu ya :/ direkt mutsuzluk sebebi. Bizim evde de beyaz kullanılıyor bu beyaz ışığı kim çıkardı başımıza abv onun. İhtiyarlar kabul etmiyor sarı yapayım. Odamda sadece sarı kullanıyorum ama beyaz ışık bende direkt negatif ya iç sıkıcı.
0
Kediyi üzdün
(23.01.21)
soguk yerde yasiyorsaniz sicak renk secin, sicak yerde yasiyorsaniz soguk renk secin
0
turkuaz
(23.01.21)
Yanıt: Her ikisi de. Öncelikle renk sarı olmalı ama sadece tek başına ampul olduğunda tüm ışık bir noktadan yayıldığı için yine rahatsız eder. Işığın daha geniş bir yüzeyden yayılmasını sağlayacak türden veya düşük watlı 2 veya 3 ampul takılan bir avize odayı çok daha yumuşak (daha çok demiyorum) aydınlatır. Hatta ideali tavandan yansıtmak ama o durumda elektrik sarfiyatı biraz fazla oluyor.
0
mikro patlama
(23.01.21)
(1)

Ürün başı gümrük vergisi mi kesiliyor?

Unde bach canim
1- diyelim 2-3 parça birbiriyle bağlantısız yurtdışından ürün aldım fakat aynı kolide geldi. Her bir ürün için toplam meblağları düşük olsa dahi. Parça başı 15 tl+15 tl mi kesiyorlar minimum?2- yılda 5 gönderi mi alabiliyoruz maksimum?
1- diyelim 2-3 parça birbiriyle bağlantısız yurtdışından ürün aldım fakat aynı kolide geldi. Her bir ürün için toplam meblağları düşük olsa dahi. Parça başı 15 tl+15 tl mi kesiyorlar minimum?

2- yılda 5 gönderi mi alabiliyoruz maksimum?
0
Unde bach canim
(23.01.21)
Gümrük sunma ücreti (8 tl idi sanırım) ayrı gelen her parça için kesiliyor.
Gümrük vergisi her parça için kesiliyor. Onun hesaplanması da biraz muallak, bazen fatura bedelinden değil de gümrük memurunun kendi araştırması sonucu çıkan bedelden kesiyorlar.

eksisozluk.com
0
roket adam
(23.01.21)
(1)

İzzet Güllü’nün fikirleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

psmstc
Geleneksel psikiyatriye karşı durarak anksiyete vb durumlarla kişilerin etiketlenmesi, bunun sonucunda ilaçlı kısır bir döngüye sokulduğunu ifade ediyor. İnsanların hastalık psikolojisine sokuldukça daha takıntılı hale geldiğini ifade ediyor. Düşünceleriniz nedir? Ek soru: Dünyada bu tarz düşünceler
Geleneksel psikiyatriye karşı durarak anksiyete vb durumlarla kişilerin etiketlenmesi, bunun sonucunda ilaçlı kısır bir döngüye sokulduğunu ifade ediyor.

İnsanların hastalık psikolojisine sokuldukça daha takıntılı hale geldiğini ifade ediyor.

Düşünceleriniz nedir?

Ek soru: Dünyada bu tarz düşüncelere sahip tavsiye edeceğiniz kişiler var mı?
0
psmstc
(23.01.21)
Konunun uzmanı değilim ama ilaç döngüsüne giren kimsenin en az 2-3 seneden önce normale döndüğünü görmedim. Psikologlar da daha ilk seanstan bam diye ilacı tavsiye edebiliyorlar, yani bi seansta kimi nasıl tanıdın, ne yaptın da direkt ilaç önerdin, başka hiç mi farklı bir yolu yoktu bunun? Bence de bu konuda ciddi bir reform ihtiyacı var gibi geliyor.
0
roket adam
(23.01.21)
(3)

Gümrük E-Posta ile Kimlik Belgesi İstiyor

koskoca kirpi
Merhaba,Aliexpressten bir tane DIY set ısmarlamıştım. Gümrükteki çalışanın hanımla kavga ettiği güne denk geldi herhalde içerisinde faturası olan kutuya değer tespiti yapamamış. Şimdi dünden evde yokken yazı bırakmışlar, değer tespiti yapılamadığından ödeme belgesini ve kimlik fotokopisi bize e-post
Merhaba,

Aliexpressten bir tane DIY set ısmarlamıştım. Gümrükteki çalışanın hanımla kavga ettiği güne denk geldi herhalde içerisinde faturası olan kutuya değer tespiti yapamamış. Şimdi dünden evde yokken yazı bırakmışlar, değer tespiti yapılamadığından ödeme belgesini ve kimlik fotokopisi bize e-posta ile gönderin dmeişler? Bu ne saçma uygulama, daha önce başına gelen var mı?
0
koskoca kirpi
(23.01.21)
Benim DHL ve UPS gönderilerimde rutin olarak istiyorlar bunları
0
giovanne
(23.01.21)
@givovanne ben tüzel işletme değilim ki, bireysel tek parça koli ağırlığına baktım 1,5 kilo bile değil, bir avuçtan az büyük kutu boyutu var nesine takıldı gümrüğe anlamadım. Hem böyle kimlik görüntüsü göndermek ne kadar güvenli tereddüt ettim.
0
🌸koskoca kirpi
(23.01.21)
Benim bireysel gönderimde de istediler (UPS ile yollamışlardı), standart bir prosedür yani. Kolinin ağırlığı ile alakası yok.
0
roket adam
(23.01.21)
(14)

Aylık akaryakıt masrafınız ne kadar?

hayaletimsi
Soru başlıkta.Benzin - 300/350 tl
Soru başlıkta.

Benzin - 300/350 tl
0
hayaletimsi
(23.01.21)
Lpg-300
0
aslil
(23.01.21)
aylık 600 tl falan benzin.
0
jelly bear
(23.01.21)
Pandemi oncesi 300, pandemiyle 2-3 ayda bir 150
0
mor oje
(23.01.21)
pandemi öncesi 750-800 falan, araç benzinli. biraz gezmeye kalkarsam 1000.

motor: 1.6 benzin 320i, yapılan km : 1200-1400 arası aylık.

250-300 leri şaşkınlıkla okuyorum.
0
garavel
(23.01.21)
benzin - yazın 200-250 tl civarıydı, şimdi yasaklar sağolsun (!) bütün kış için toplam 100 tl bile tutmaytacak herhalde.
0
pati
(23.01.21)
Pandemi öncesi 1000-1200 civarıydı, pandemi döneminde ayda 1 depo ancak gidiyor (350 civarı)

motor yazmakta da fayda var bence, 1.5 tfsi
0
roket adam
(23.01.21)
400-600 arası değişiyor. Pandomi öncesi 1000 altına inmezdi tabi.
0
zoghurt
(23.01.21)
Benzin - 720/760 tl
0
since1907
(23.01.21)
2-3 bin arası değişiyor.

3.0 dizel
0
duptıs
(23.01.21)
Mevsimine göre değişmekle birlikte otomobil ayda 1 depo, motosiklet 2 depo. Aylık olarak yaklaşık 100 litre diyebilirim. Benzin.
0
pass
(23.01.21)
£40
0
try again fail again fail better
(23.01.21)
pandemi öncesi 600-1000 tl
pandemi sonrası 50 tl :(

not: en son haziranda fulledim. 54 lt
0
false pretension
(23.01.21)
şirket taşıtmatiği sağolsun 0 tl.
taşıtmatik olmasaydı 300 olurdu aylık. Dizel.

fakat pandemi sebebiyle en son yakıtı kasım ortasında aldım ve deponun yarısından fazlası dolu hala. bütün kışı tek depoyla geçireceğim muhtemelen.
0
juninho77
(23.01.21)
benzin + lpg
lpg sürekli kullanıyorum.
şu dönemde 400-450-TL
0
ankarakecisi
(23.01.21)
(20)

28 Yaşında Sıfır Birikim Yapmış Olmak

yanqoue
Ev yok, araba yok.Sizce anormal bir durum mudur?
Ev yok, araba yok.

Sizce anormal bir durum mudur?
0
yanqoue
(23.01.21)
Bende de yok ilginçtir ki olmayacak gibi, bir şeyler kaybediyoruz da du bakalım
0
olaylar olaylar
(23.01.21)
Degil hocam bunlar kıstas değil daha gençsin
0
opitseri
(23.01.21)
kaç yıl çalıştığına ve ne kadar kazandığına bağlı.
0
jelly bear
(23.01.21)
türkiye şartlarında normal.
0
drako
(23.01.21)
Türkiye şartlarında gayet normal. Ne kazanıyoruz ki ne birikim yapacağız?

"Birim" değil de "Birikim" olacak bu arada. İstersen güncelle hocam
0
hümanist tabutçu
(23.01.21)
Gayet normal.
40’larında bile araba sahibi olamayabilirsin.
50’lerinfe bile ev sahibi olmayabilirsin.
0
otopsicocugu
(23.01.21)
37 yaşındayım, maddi birikimim sıfır. Borcum da sıfır. Anı biriktirdim ben tonlarca, çok da memnunum. 40'tan sonra maddi birikim yapmaya başlarım herhalde, malum 40 sonrası riskler artıyor. Sen daha gençsin, borcun yoksa ve mutlu/huzurlu bir hayat yaşayacak kadar kazanıyorsan Türkiye şartlarında çok büyük bir kesimin önündesin zaten.

Ev aldım diyenlerin çoğu aslında ev almıyor, 30 yıl borçlanıyor. Ev bankanın. Elbette kira ödemek yerine ev için taksit ödemek -eğer bir yere yerleşiksen ve makul bir ev bulursan- mantıklı ama sırf yeni diye neredeyse 1 milyon lira verip merkezden uzakta ortalama bir daire alacağıma kira öderim ben. Tabii ki bu benim tercihim.
0
faati
(23.01.21)
Gayet normal bir durum
0
pass
(23.01.21)
Normal.
0
silver apple
(23.01.21)
Sorun şu ki 40-50 bin biriktirseniz bile hiçbir şeye derman olmayacak. Ne ev alırsınız ne araba. Bu 100 bin olsa bile böyle.

100 bine aldığınız araba da çok matah bir şey olmayacak bu arada.

Çünkü Türkiye'de böyle artık. Öyle bir boktan döneme denk geldik ki, bitsin de kurtulayım gözüyle bakıyorum artık hayata.
0
deveyidiken
(23.01.21)
ya ben burda birikime değil de mesela araba kullanıyor musun? yeri gelir kiralarsın yeri gelir ailenden alırsın falan. tamamen uzak durulması arabadan, dolayısıyla arabayla gidilebilecek yerleri denemek istememek bana ilginç geliyor.bu konu dışı glb di mi.

parasal bazda bakarsanız normal bir şey genelde o yaşlarda ev, araba sahibi olmak için ya babadan ya da döviz kazanarak elde edilir türkiye'de diye düşünüyorum. 3-4 sene önce olsa muhtemelen 28 yaşındakiler alıyordu peugeot bilmem ne ama şu anda bırak 28 yaşındakini babam bile zor alır yeni araba klsjflk. araba=min 100tl dersek 22 yaşında mezun biri asgari ile başlıyor desek hesaplayınca iphone bile zor alır iki senede ne evi yeaa
0
ala09
(23.01.21)
Ev ve araba çok dert değil ama 28 yaş için sıfır birikim normal falan değil.
0
alfred
(23.01.21)
ailen zengin değilse ya da güvendiğin ayrı bir mecra yoksa işsiz kalmamak için yatıp kalkıp dua etmen lazım. bu insanın iş performansına da olumsuz yansır, stres yaparsın, risk alamazsın, risk alamazsan yükselemezsin, başka iş fırsatı çıkar riske giremediğin için değerlendiremezsin. aylık gelirini aşan bir ihtiyacın olur, tatil istersin atıyorum aman halledeyim şuradan diyemezsin, iyi bir yatırım fırsatı çıkar peşinatın olmadığı için değerlendiremezsin vesaire, vesaire.

ya da hayattan beklentisi minimum bi insansındır, çadırda yaşarım ekmek yerim dersin, o zaman yukarıda saydıklarım geçerli değildir tabii. evin araban olmayabilir kolay şeyler değil bunlar ama hani 23'ten 28'e kadar çalışan bi insanın kenarda en azından birkaç maaşlık parası olması lazım.
0
roket adam
(23.01.21)
Sizin sucunuz degil arkadaslar. Buyuklerinize kizip onlari sorumlu tutacaksiniz.
0
dunal
(23.01.21)
Gelire göre değişir normal olup olmaması.
0
elorelia
(23.01.21)
yaş 26 kenardaki 30k dışında hiçbir şeyim yok. mezun olduğum sene golfler 60 bin civarıydı şu an 3 katı. bizim bölgede 300 bin liraya sıfır ev alınıyordu şu an 500'ün altında ilan yok. normal bir durum çünkü ülkede her şey son 3 yılda 2.5-3x arttı maaşlar aynı. borçlanıp araba alayım diyorum 150 binin altında 2015 model üzeri temiz araba yok
0
golgi aygıtı
(23.01.21)
Senin suçun değil. Ama kenarda 15-20 bin liran olsa olabilirmis en azından.

Sektör de önemli. Çoğu sektörde her insan senin durumda. Aileden bir şeyler kalanlar rahat. Diğerleri sen gibi. Bir de evlenen kesim var Biraz daha araba vs almaya başladı ama onlar da 1 tane alabiliyor 36 ay vadeyle falan.
0
westblack
(23.01.21)
Bedelli askerlik yaptıysan vs kyk borcunu kapatmışsan makul görülebilir.
0
aids rakun
(23.01.21)
anormal değil. ortalama bir türk insanısın.
0
nickini degistiren yazar
(23.01.21)
e normal hayata göre değişir ailevi duruma göre vs ama bu yaşta bu durumda vs kafana takılacak durum değil.
0
basond
(24.01.21)
(4)

Yurt dışı alışverişlerde en az sıkıntı çıkaran banka kartı?

pyrobreath
Merhaba,Ziraat Bankkart kullanıcısıyım. Son altı ayda Amazon.com ve birkaç diğer yurt dışı sitede yapmaya çalıştığım alışverişleri kafalarına göre bloke etmelerinden artık bıkkınlık geldi. Müşteri hizmetleri de yardımcı olmuyor.Websitesi ve mobil uygulamasında verebileceğim bütün izinleri verdim. St
Merhaba,

Ziraat Bankkart kullanıcısıyım. Son altı ayda Amazon.com ve birkaç diğer yurt dışı sitede yapmaya çalıştığım alışverişleri kafalarına göre bloke etmelerinden artık bıkkınlık geldi. Müşteri hizmetleri de yardımcı olmuyor.

Websitesi ve mobil uygulamasında verebileceğim bütün izinleri verdim. Steam gibi sitelerden alışveriş yapabiliyorum mesela.

Yurt dışı alışverişlerinde şu kartı kullanıyorum hiç sıkıntı çıkarmadı dediğiniz bir banka/kartı var mı? (Kredi kartı hariç)
0
pyrobreath
(23.01.21)
Akbank kullanıyorum ben hiç sorun yaşamadım ama , İng ile qnb en çok tercih edilen bu işler için .
0
aids rakun
(23.01.21)
Garanti, İş Bankası...

Önemli miktarlarda yurtdışı alışverişi olursa mesaj gelir, böyle bir tutar çekildi haberiniz yoksa kapatalım kartı diye.
0
fever
(23.01.21)
Banka kartına bağlı sanal kredi kartı hizmeti veren bir bankayla çalışın. sanal kredi kartı normal kredi kartı gibi görüleceğinden bloke vs. durumu olmaz. paranızı sanal kredi kartına aktarıp limit açarsınız sonra da alışverişinizi yaparsınız.

öte yandan banka kartıyla alışveriş yapmak zaten sıkıntılı. birinin eline geçse direkt banka hesabınıza bağlı olduğundan içindeki parayı kolayca harcayabilir (hacklenme vs. olayları açısından söylüyorum)
0
mr.goodcat
(23.01.21)
garanti baya iyi bu konuda. sıfır sıkıntı.
0
roket adam
(23.01.21)
(22)

Evleneceğiniz kişinin maddi durumuna bakar mısınız?

top_secret
Ekşideki başlığı görünce aklıma geldi, mesela biriyle tanıştınız;1- Aldığı maaş, yaptığı iş onunla evlenmenizde pozitif yada negatif etki eder mi?2- Aldığı maaştan vs bağımsız olarak, ödemesi gereken yüklü bir miktar (mesela 300 bin TL) borcu olsa bu durum evlenmenize engel olur mu?(Borç kumar vs. g
Ekşideki başlığı görünce aklıma geldi, mesela biriyle tanıştınız;

1- Aldığı maaş, yaptığı iş onunla evlenmenizde pozitif yada negatif etki eder mi?

2- Aldığı maaştan vs bağımsız olarak, ödemesi gereken yüklü bir miktar (mesela 300 bin TL) borcu olsa bu durum evlenmenize engel olur mu?
(Borç kumar vs. gibi bir borç olmayıp, ev araba tarzı da değil. Misal bitirdiği özel üniversitenin ücreti yada hasta bir aile bireyinin yüklü hastane masrafı gibi)
0
top_secret
(23.01.21)
1) Hayır, etmez.
2) Hayır. Ancak borcun neyden kaynaklandığına göre değişir. Örneğin kumardan kaynaklanan borç karşımdaki kişiye olan düşüncelerimi etkiler.
0
Başkalaşım
(23.01.21)
1-çok zenginse istemem gibi.
2-kendi maaşıyla ödeyebilecekse sorun yok
0
sttc
(23.01.21)
1. Maaşı zaten eğitimi ve kariyeriyle direkt ilgilidir, bu sebeple evet eder.
2. Eğer hali hazırda sahip olduğu bir ev - arsa - iş sebebiyle bu borç olmuşsa sorun etmem. Ama birine iyilik için bu borç varsa koşarak uzaklaşırım
0
otopsicocugu
(23.01.21)
1 eder.
2 borcun ne olduğuna bağlı. getirisi olmayan borç engel olabilir.
0
andlee
(23.01.21)
Eğer sorumluluk sahibi biriyse fark etmez
0
rapisa
(23.01.21)
1- Evet..

2- Evet
0
Andrew
(23.01.21)
bir kisiyle evlenmeye karar vermissem, o kisiyle uzun suredir sevgiliyim demektir. biriyle uzun sure sevgiliysem, her seyini kabul etmisim demektir. herifle takilip takilip hmm bunun maasi az, borcu cok, evlenmem hadi bye mi diyecegim? sonra da kendime evlenmelik zengin koca mi bakacagim?

ben egitimsiz, kariyeri olmayan biriyle sevgili olmam. sogurum zaten. cunku ben egitimli ve kariyer sahibi biriyim. kendim gibi orta halli biriyle olurum. fazlasinda gozum yok ama aziyla da anlasamam.

kendim gibi birinin de maasi, borcu sorun olmaz. illa benden cok alsin demem. benden az aliyor da olabilir ama egitimli ve caliskan olmali. ben de iskolik biriyim zaten. ya zaten boyle birinin maasi dusuk olamaz ki. genelde kendimden 10 yas buyuklere asik oldugumu da dusunursek boyle bir sey mumkun degil.

hem biriyle sevgiliysem zaten seviyorumdur yani. insan sevdigini bu sebeplerle birakip evlenmekten vazgecer mi?

mesela su an "o" bana gelse, borcu da olsa, isten de atilsa evlenirim.
0
batlegolas
(23.01.21)
Valla bakmıyorum diyen bana uyduruyor gibi geliyor, bir arkadaş ama güzel açıklamış yukarıda. Maksat eğitim seviyesi denkliği. Eğitim seviyesi aşağı yukarı aynı olan biriyle birlikte olunur, o an sizden az kazanıyor olabilir ama gün gelir sizin maaşınızı ikiye katlar.

Maaş önemli çünkü bir aile kuruluyor, herkes hayattan bir beklenti içersinde. Ailenin birliği bir nevi ekonominin de birliği demek. Aşırı zengin birlikte birlikte olmazdım zaten ben. Şu an manitamla aynı seviyedeyiz, eğitim ve aile denkliği olarak, iyi gidiyor bence.
0
Hallegadola
(23.01.21)
İkinci soru konusunda da kendisine araba ev alır o borç ödenir o sorun değil. Ailesine ona buna başkasına saçmasapan krediler çekilmişse kabul etmem, söylerim zaten.
0
Hallegadola
(23.01.21)
1- Evet
2- Evet. 300 bin tl dediğin rakam ayda 5 bin tl ödesen 5 senede bitiyor. Ciddi bir rakam yani küçük bir para değil.

Hayır diyen insan hayatında yokluk görmemiştir ya da kendisi zengindir, diğer tarafı dengeler. Bence evlilikteki en önemli konulardan bir tanesi maddi uyum. Bir tarafın maddi seviyesi çok iyi değilse de diğer tarafın bunu dengeleyebilmesi lazım, aksi takdirde sürünmek zorunda kalıyorsun. Huzursuzluk oluyor.
0
roket adam
(23.01.21)
ben okul okurken eğitimim için (rakamlar 50-100K değişebilir) toplam 750K borca girdi ailem...

ona göre de kazançlı olacağını düşünülen bölüm..

karşı taraftan da aynı oykuyu bekliyor insan..

benim borcum benim borcum politikasından ilerledim..

sonucta ben okurken aileme cocuguma yararım olsun diye de okudum..

karşı tarafta elini taşın altına koyup bu anlattığım gibi yapması gerekir/di..

sağlık konusunda TR sosyalist sayılır.. o kadar borç çıkacağını düşünmüyorum..

özel okul borcuna ise okuduğu bölüme bakarım, çalıştığı kurumlara bakarım, maaşına bakarım, açıkcası herşeyine bakarım ve karar veririm..

ben dert aramıyorum, eş arıyorum fikrini savunurum.

asya ya da ilyas diye ölümler kaldı mı emin değilim
0
hunharca ben
(23.01.21)
ekonominin sosyal ve kültürel hatta psikolojik (hatta ve hatta dolaylı olarak fiziksel) etkileri var.
saedec flört değil arkadaşlıklarda da sosyal yapı önemli? ztaen başka ne önemli olacak.

1-e heralde. maaş veya genel ekonomik hayat standardının benden "aşırı farklı" olması/olacağı garantisi çok yüksek maaş da olsa çok düşük maaş da alsa olumsuz bir yargıya sebep olur.

2-hayır. yüklü derken kime göre yüklü? bu soruyu sorana yüklü galiba? 30k kazanan insana yüklü olmuyordur.

özetle hayatını ne düzeyde yaşamak istemesiyle ilgili. az para kazanıyım, kendimi de geliştirmeyeyim. orta altı bi hayat yaşayayım diyen biriyle -serveti olsa da- sosyokültürel bakışı nedeniyle birlikte olmam.
0
rewlack
(23.01.21)
1) hayır. maaşından ziyade çalışabilme, disiplin, sorumluluk alabilme gibi özelliklerine dikkat ederim. yani çok yetenekli, zaman zaman çok para kazanabilen ama devamlılığı olmayan birine kıyasla asgari ücretle çalışan ama devamlılığı olan, insana güven veren birini öne koyardım. sonuçta birlikte yuva kuracağız, belki 30-40 senemizi birlikte geçireceğiz. o aralıkta yaşam standardımız, kazandığımız para belki 50 kez değişecektir ama insanın karakteri kolay değişmiyor. asgari ücret alıp da çok sıkıştığımızda ek iş bakacak bir kadını ayda 10 bin lira kazanıp zora gelemeyen, kafasına göre işi bırakan birine tercih ederim. ikinci kişinin "kötü" olduğunu falan söylemiyorum, kişisel tercih elbette herkes istediği gibi yaşasın ama konu evlilikse eğer ben bir insana ne kadar güvenebileceğimi ön planda tutarım açıkçası. para sonra kazanılır. kaldı ki sevdiğim insanla "parası olduğu için" evlenmeyi düşünmüyorum, para kazanıp kendi hayatımı idame ettirmeyi şahsi sorumluluğum olarak görüyorum. eşimin çok para kazanması pastanın çileği olur, çok önemli bir şey değil.

2) kolay bir durum değil tabii ama evlenmemize engel olacağını zannetmiyorum. yine karakter ve bakış açısı meselesi bu esasen. atıyorum ben kendi maaşımla bir tanecik çikelata aldım diye "o kadar borcumuz var sen para harcıyosun" gibisinden laflar ederse ümüğünü sıkarım. onun dışında problem değil, elimden geldiğince ödemesine de yardımcı olurum. sevgi kolay bulunan bir şey değil, birlikte mutlu olduğum insana borcu var diye rest çekemem. varsa var nabalım, kimin borcu yok ki şu zamanda, canımızı mı alacaklar?
0
der meister
(23.01.21)
hayır diyenler yalan söylüyor. tr'deki boşanmaların %90'ı maddi kaynaklı şiddetli geçimsizlik kavga vs. kimse kimseye sen az para kazanıyorsun demiyor başka şeyleri bahane ediyor.

evleneceğin adam/kadın imza atmadan bir hafta önce sana geldi dedi ki benim 500k borcum var 15 yıl bunu kapatıcaz beraber

babayı evlenirsin.
0
duyurukullanıcısı
(23.01.21)
maaşına bakmam ama mesleği, mesleğinin geleceğine bakmak lazım karşılıklı.
Birimizin başına bir iş gelse diğeri tek başına evi döndürebilir mi?

borcu harcını kendi ödeyecekse sorun yok
yine de 20 bin borca ses etmem
300bin borç çok, sorumsuz biri demektir 300bin borcu olan kişi (mortgage veya araba kredisi hariç)
0
summatinyourteeth
(23.01.21)
Ben evlenmeyi düşünmüyorum ama Türkiye'deki evliliklerin çoğu mantık evliliğidir.
0
rldofiui
(23.01.21)
1- evet
2- hayır
0
silah taciri
(23.01.21)
ikisi de sevgili olmamda sorun yaratmaz. ikisi de evlilik kararımı etkiler. maasinin/parasinin miktarina bakmam, ama neyi nereye harcadığına bakarim. ev gecimini saglayamayacak gibiyse evlenmem. sacma sapan seylerle parasini carcur edip temel seyleri kısıyorsa askimdan olsem de ciddi dusunmem. tek basina yasasa ev gecindiremeyecek insanla evlenilmez. evlilik sadece ask/sevgi isi degil, olmamali.
0
hazen
(24.01.21)
Sorunun cevabı 2 türlü,
1)mantık evliliği durumunda iki sorunun cevabı da evet.
2)aşkın gözü kördür derler, böyle bu durumda hiç bir şey negatif etki etmez.

Ama çevremde gördüğüm kadarıyla o deli divane aşklar de bir müddet sonra bitiyor. Tanıdığım boşanmış olan çiftlerin hepsi zamanında aşık olarak evlenmişler, zamanla aşk bitince maddiyat dahil daha önce göze batmayan şeyler sorun oldu ve kaçınılmaz son.

Kimse kimseyi kandırmasın maddiyat önemli, aşk karın doyurmuyor. Belki az maaşla yaşamak bir derece tercih meselesi olabilir, ama borç meselesi sakat.
0
zikardo
(24.01.21)
1- eğitim durumu ve hayattan/kendinden/evlilikten beklentileri, kariyer hedefleri benimle uyumluysa aldığı maaş sorun olmaz (uçurum yaratmıyorsa eğer. yaratıyorsa da zamanla bir şey paylaşamadığım için soğuma olabilir direkt olarak maaşı az ya ds benden çok fazla diye bitmez benim için. paylaşımla ilgili biraz). geliri için durum buyken yaptığı meslek çok daha önemli çünkü insanın yaptığı iş yaşama bakışını etkiliyor. burada yine işin içine sosyo-kültürel paylaşımlar giriyor. o yüzden mesleğine en başta dikkat ederim zaten.

2. yüklü miktarda borcu varsa eğer bunu kendi başına ödeyip eve de benim kadar katkı sağlayabilecek durumdaysa önemsemem. ama o, borcunu öderken evi yıllarca ben geçindirmek zorunda kalacaksam ve bu benim kişisel gelişimimi, kendimi gerçekleştirmek için harcayacağım kaynakları fazlasıyla etkileyecekse böyle bir evliliği yapmam.

elbette evlilik uzun bir sürecin meyvesi. yıllarca sevgili olup bunları görmezden gelip işler ciddileşince terk etmem. en başından zaten mesleği ve gelir durumu belli herkesin. hayatta beraber yürümek istemeyeceğim biriyle birkaç aydan fazla ilişki kurmuyorum (birkaç ay da tanıma evresi)
0
Mossy
(24.01.21)
1-) Evet
2-) Evet
0
nawar
(24.01.21)
1. soru icin "tembellik" diye cevap vereyim. iki insandan nefret ederim kadin erkek fark etmeksizin. tembel ve cimri olan. ikisinin de kokusunu alirim tabir-i caizse. boyle tiplerle arkadas dahi olunmamali ama is sevgililikten evlenmeye filan gelmisse ola ki; tembellik zaten hepsine bir anlamda etki ediyor; bu da vizyonu etkiliyor bence. Valla ben biraz isin vizyon tarafina bakiyorum. Ben dunyayi gezmek isterim; adamin hic o taraklarda bezi yoksa, cocuklarin egitimine degil de arsaya parayi yatirmak istiyorsa filan beni cok etkiler ki etrafimda da bu sebeple iliskilerin bittigini cok gordum.

borcu filan beni ilgilendirmez. ama destek de olmam; benim borcuma da destek olmasini istemem veya beklemem.
0
nefertarii
(24.01.21)
(3)

Azizler

kirmizipilotkalem
Arkadaşlar.Dün azizler filmini izledim ama sanırım bende sorun var anlayamadım. mesela şu arkadaşının durmadan evinin anahtarını aziz'e vermesini ve aziz'in videolarını internete atmasını o kadar insanın aziz'in peşine takılmasını bir türlü anlayamadım.Tamam absürt film onu anladım da yine de orada
Arkadaşlar.
Dün azizler filmini izledim ama sanırım bende sorun var anlayamadım. mesela şu arkadaşının durmadan evinin anahtarını aziz'e vermesini ve aziz'in videolarını internete atmasını o kadar insanın aziz'in peşine takılmasını bir türlü anlayamadım.
Tamam absürt film onu anladım da yine de orada ne oldu anlayamadım.
Bu ülkede kim o şekilde videosu çıkıp da bir anda öyle popüler oluyor?
Arkadaşı onu neden yaptı? Salağa anlatır gibi anlatır mısınız?
0
kirmizipilotkalem
(21.01.21)
@orient blue arkadaşım cevabı aldıktan sonra duyuruyu sileceğim.
Sevgiler.
0
🌸kirmizipilotkalem
(21.01.21)
spoiler içerebilir.

Hocam, filmin en büyük sorunu bu zaten. Skeçler bütünü gibi yapalım derken karakterin içine girememişler.

O eleman arkadaşı da değil, patronu aslında. Patron eşcinsel mi? yoksa takıntılı mı? Takıntılı olmasına sebep yalnızlığı mı? Onu Berkun Oya da bilmiyor muhtemelen. Malesef zayıf bir senaryo. Düşünmene bile değmez, izle geç.
0
lcha
(21.01.21)
Spoiler **

Filmin sorunu bu evet. Senaryonun çok bir derinliği yok, böyle sebep sonuçla anlaşılabilecek bir şey yok yani. İzle geç'e katılıyorum. Film yarım kalmış gibi, 2. si çekilirse ancak anlarız bu diğer detayları.
0
roket adam
(21.01.21)
(7)

İstanbul Gemlik köprü vs...

dinsiz adam
Bostancı'dan Gemlik'e arabayla gidiş için (yakıt anlamında ekonomik bir araç) ayni gün dönüşü de göz önüne alarak sizce en mantıklı yol seçeneği nedir? Köprü ücreti fena ama diğer türlü de vakitten çok kayıp var feribot ile köprü ücret farkı sanki değmeyecek düzeyde vs... Kafamda deli sorular.
Bostancı'dan Gemlik'e arabayla gidiş için (yakıt anlamında ekonomik bir araç) ayni gün dönüşü de göz önüne alarak sizce en mantıklı yol seçeneği nedir? Köprü ücreti fena ama diğer türlü de vakitten çok kayıp var feribot ile köprü ücret farkı sanki değmeyecek düzeyde vs... Kafamda deli sorular.
0
dinsiz adam
(21.01.21)
vaktin değerliyse, acelen varsa köprüden gidiyorsun, vaktin değersizse diğer tüm seçenekleri düşünebilirsin. bütün alternatifleri saymışsın zaten :)
0
roket adam
(21.01.21)
Pendik - Yalova feribotu 86 lira (sadece araç ve şoför). Sadece köprü 147 lira. Köprü sonrası otobanı falan da katarsan iki katına denk geliyor. Acelem yoksa feribotla geçerdim. Zaman olarak 1-2 saat fark eder heralde.
0
himmet dayi
(21.01.21)
Pendik-Yalova feribotunu kullanabilirsiniz. 1 araç ve ve araç içi 1 yolcu 88,00 TL. Bostancıdan 1,5 saatte ulaşırsınız.
0
obscure
(21.01.21)
pendik-yalova feribot +1
0
since1907
(21.01.21)
Köprüsen bas geç
0
otopsicocugu
(21.01.21)
niye herkes pendik yalova diyor? saatte bir kalkıyor bu feribotlar. bence eskihisar topçular daha mantıklı. fiyatı da 60 tl olması lazımdı tek yön (ido) negmar daha uygun
0
oekuklu
(21.01.21)
@oekuklu pendikten eskihisar fetibotuna gidiş vakit+yakıt meselesi ne olacak? hem biniş noktası olarak geride hem de iniş noktası olarak ileride.bunları da göz önünde bulundurarak herkes feribotu öneriyor sanırım.

ayrıca konfor anlamında kıyaslamaya bile gerek yok.
0
since1907
(21.01.21)
(3)

Link icin yukari kaydirinci tayfa tahmini ne kadar kazaniyordur?

rahmi pinkfloydoglu
Bir kac tane guzel kiz var instagramdan takip ediyorum. gunde 50 defa link paylasiyorlar. Yok evde bos otururken size link yaptim, vay efendim corap linki istediniz asagiya birakiyorum. kimsenin istedigini de dusunmuyorum da.Neyse kazanc olarak 3-5 kurus mu yoksa 3-5 bin mi kazaniyorlar?
Bir kac tane guzel kiz var instagramdan takip ediyorum. gunde 50 defa link paylasiyorlar. Yok evde bos otururken size link yaptim, vay efendim corap linki istediniz asagiya birakiyorum. kimsenin istedigini de dusunmuyorum da.
Neyse kazanc olarak 3-5 kurus mu yoksa 3-5 bin mi kazaniyorlar?
0
rahmi pinkfloydoglu
(20.01.21)
3-5 bin belki daha az, milyonluk hesapsa 10u buluyordur
0
olaylar olaylar
(20.01.21)
satış sayısı+ takipçi sayısına yani o postun görüntülenme, tıklanma sayısına göre hesap değişir. 6k takipçili ile 100k takipçili farklı yani kesin fiyat veremeyiz
0
ala09
(21.01.21)
linkler için trendyol ve benzeri sitelerle affiliate anlaşması yapıyorlar. artı olarak bazı markalar sadece o ürün tanıtılsın ya da orada görünsün diye de ekstra para veriyor. atıyorum bi story'de 2 saniye aa bunu yollamışlar süper teşekkür ederim rahmi markası demek için de birkaç bin tl alan tipler var. yani hayatını idame ettirebileceğin paralar dönüyor.
0
roket adam
(21.01.21)
(7)

Beylikdüzü ev piyasası neden ucuz ?

Aşk Adamı
selamlar arkadaşlar, Fulya'da oturuyorum Elime 20 bin dolar kadar bir para geldi 200 bine falan ev var mı derken beylikdüzü civarında 200 bine 3+1 daireler gördüm fakat anlamda veremedim zaten boş dairenin maliteyi 150 bin değil mi hep öyle bir dedikodu döner durur. Beylikdüzü neden ucuzdur buradan
selamlar arkadaşlar, Fulya'da oturuyorum Elime 20 bin dolar kadar bir para geldi 200 bine falan ev var mı derken beylikdüzü civarında 200 bine 3+1 daireler gördüm fakat anlamda veremedim zaten boş dairenin maliteyi 150 bin değil mi hep öyle bir dedikodu döner durur. Beylikdüzü neden ucuzdur buradan ev aldım mı elimde patlar mı üstüne koyar mı ? örnek ilan ; (git:www.sahibinden.com )
0
Aşk Adamı
(20.01.21)
böyle evler genelde hayali oluyor. linkteki de kesin öyledir diyemem. ama hem kendi tecrübem hem de yakınımda birkaç kişinin yaşadığı bir durum olduğu için bahsedeyim. ilandaki ev beylikdüzü değil esenyurtta çıkacak. görseldeki daire satılmış olacak. aynı fiyata alternatif olarak sizi birkaç ucube binanın bodrum ya da giriş katındaki dairelere yönlendirecekler.
0
dimpled
(20.01.21)
Beylikdüzü’nün hemen güneyinde Marmara Denizi içinde uzanan Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattıdır. Bu hat aynı zamanda Türkiye’nin en aktif ve tehlikeli fay hattı olma özelliğine sahiptir. Bu fayın kırılması anında ortaya çok yüksek enerji çıkarması ihtimaline karşılık Beylikdüzü, birinci derece deprem sahası içine dahil edilmiştir.
Ve beklenen büyük deprem yaklaşıyor :-(
0
ankarakecisi
(20.01.21)
Evet gerçekten o fiyatlara evler var, biz de 3-4 ay önce o civardaki bir evimizi 220 bine sattık. Beylikdüzü genel merkezlere çok uzak bir bölge, çok göçmen var, geneli işçi ve dolayısıyla kiracın da o işçiler oluyor. Zor bir bölge yani. Çok yatırımlık düşünme derim.
0
roket adam
(20.01.21)
evini bi tadilata soksan, şu ilandaki ev gibi yaptırmak istesen hemen hemen aynı metrekarede olsa 100 bin gider günümüz şartlarında. gitmesee bile yaklaşır yani.

ayrıca 4 sene evvel esenyurttan site içinde 2+1 (70 m2 civarı ufacık bir ev yani)eve daha fazlasını verdik. hala esenyurttaryız ve şuan bile ev fiyatları 300den aşağı düşmüyor bu sitede.

muhtemelen arkadaşların dediği gibi satıldı matıldı vb denecek ya da başka bir bit yeniği çıkacak. rezidans olsaydı aidattan geçiricekler derdim.

yani şu ev istanbulun en ücra köşesinde şu fiyata olsa bile alan olur. çünkü geniş ve içi çok güzel. bu da bi bit yeniği olması ihtimalini güçlendiriyor.
0
killerbee
(20.01.21)
fake genelde. çok dolandırılan var. veya ofisine gidince "o ev değil bu ev aslında var. onun da fiyatı 300 bin"
benim dediğim sahibindencomdaki ucuz ev ilanları. o firmaları araştırınca gördüm
0
ShadowOfMoon
(20.01.21)
beylikdüzü ucuz değildir pahalıdır o evler esenyurt un ücra köşelerinde ama fake şekilde işaretleniyorlar.
0
basond
(20.01.21)
Yukaridaki arkadaslara katilarak eklemek isterim. Emlakci ile bulusana dek öyle bir ev oldugunu duyarsınız hattagelin gosterelim derler. Ofise gittiginizde ilana bakilip o ev satilmis denilir yahut bir seneye kat irtifaki cikacak izin bekleniyor denilir. Istisnasiz hepsi boyledir maalesef.

Akillarinca boyle ilanlar ile musteri cekiyorlar. Teyit alip gitmeme ragmen 5 emlakci da aynisini yapti.
0
mandy moore
(20.01.21)
(12)

4k Video edit için Laptop önerisi

denizmaniaherif
Merhaba. Video programında camtasia8 de mesela video 4k atınca kasıyor editlemiyor videoyu bile oynatmıyor zar zor..ancak normal media playerda cart diye açıyor.Sorun programda mı ?Pc de mi ?yoksa bir DDR alsam mesela takılsa pc'ye değişir mi işleR?hepsine sorunu olumsuz ise bana en uygun laptopu ön
Merhaba. Video programında camtasia8 de mesela video 4k atınca kasıyor editlemiyor videoyu bile oynatmıyor zar zor..ancak normal media playerda cart diye açıyor.

Sorun programda mı ?
Pc de mi ?

yoksa bir DDR alsam mesela takılsa pc'ye değişir mi işleR?

hepsine sorunu olumsuz ise bana en uygun laptopu önerir misiniz ? 4k edit yapabileceğim ?
0
denizmaniaherif
(20.01.21)
Bunu mutlaka biri yapacaktı bu sefer ben olayım.

M1 işlemcili mac'ler finalcut ile (diğer yazılımlarla da) 4k videoyu realtime preview ile problemsiz işleyebilmekte.

~win tarafı ile ilgili yıllardır fikrim yok. Bu aralar ryzen'li cihazlar talep görüyordu o yönde bir öneri gelecektir muhtemelen bilen biri tarafından.
0
hedep
(20.01.21)
@hedep 12 binliralık bir versiyonunu gördüm M1 'in lakin o kadar para bende gezmez :) Yok mudur muadili ?
0
🌸denizmaniaherif
(20.01.21)
Programda da olabilir sıkıntı, daha doğrusu o programla o videonun codec'inin uyuşmaması olabilir,

Başka bir program daha denemenizi öneririm,
Ne sıklıkta aynı işlemi yapacaksınız bilmiyorum ama edit'lemek için daha uygun ama daha çok yer kaplayan bir codec'e çevirmeyi de deneyebilirsiniz,

Kolay gelsin,
0
michael_knight
(20.01.21)
@michael bu güzel bir öneri oldu ama çok uğraştırır çünkü sıklıkla yapılacak :/

DDR ile harddisk değiştirmek çözüm olur mu acaba
uygun windows olan bi laptop lazım :/ evdeki masaüstü
0
🌸denizmaniaherif
(20.01.21)
DDR dediğin SSD galiba,
O işleri değiştirebilir
0
michael_knight
(20.01.21)
deneme sürümü indir bence başka programları,
İşinize karışmayayım ama pek kimsenin 4K video izlediğini, yayınladığını görmüyorum.
Hiç yok demiyorum ama çok az
0
michael_knight
(20.01.21)
@michael evet ya :)) SSD değiştirir belki aynen 4K videoyu editlemek istiyorum çünkü GOpro8 black 1080p'de kalite düşük hissiyatı uyandırıyor..
0
🌸denizmaniaherif
(20.01.21)
iPad air (3. Nesil bile olur) + LumaFusion ile misler gibi editlersiniz. Ben olsam laptopla uğraşmam.
0
orient blue
(21.01.21)
Final Cut Pro'da Proxy Media diye bir özellik var. İçini attığınız editlenecek videonun küçük boyutlu ve kalitesiz bir sample'ını oluşturuyor, siz onun üzerinde editing'i yapıyorsunuz tabii dosya küçük olduğu için hızlı hızlı çalışıyor, sonra render al dediğinizde o editing'i orijinal 4k video üzerinde alıyor. Render uzun sürüyor yine ama bu şekilde eski mac'lerde bile akıcı editing yapmak mümkün oluyor. Bildiğim kadarıyla aynı özellik premiere'de falan da var. Sana tavsiyem madem bütçen kısıtlı, proxy medya üzerinden editing yapabileceğin imkanları bir araştır. Belki de almana gerek kalmayacak. Gündüz editing'i yapar gece render'a bırakırsın tıkır tıkır çalışır acelen yoksa. gopro hero 8-9'larda kullanılan 4k video codec'i HEVC denilen sistemi çok yoran bir codec, o yüzden proxy kullanmadığın sürece işin çok zor (bende de 9 var oradan biliyorum :)
0
roket adam
(21.01.21)
@roket'cim çok teşekkürler.. Ne ara gittin de 9'u aldın ya ^^ dün cıktı cihaz.. hayırlı olsun.. evet söylediklerini bir bir inceleyeceğim saol:..
0
🌸denizmaniaherif
(21.01.21)
Bu arada Final Cut'ın windows için olanı var mıdır ?
0
🌸denizmaniaherif
(21.01.21)
Ne demek, umarım işini görür :) 9'u evet çıktığı gibi aldım, daha türkiyeye gelmemişti. Çok başarılı alet ama 8'den upgrade etmeye değer mi tabii orası tartışılır.

Final cut'un windows versiyonu yok ama premiere, davinci resolve gibi uygulamalar var, onları deneyebilirsin, aşağı yukarı benzer özellikler olması lazım.
0
roket adam
(22.01.21)
(13)

Pandemi'de tatil yapan oldu mu

caletti
Son 1 yılda tatilini iptal etmeyen, tatilini yapabilen oldu mu, özellikle yurtdışına. Benim çevremde olmadı da hiç. Gittik 1 hafta Maldivler'de tatil yaptık vs diye, Bildiğiniz örnekleri verebilirsiniz böyle. Keyifsiz miydi daha mı keyifliydi.
Son 1 yılda tatilini iptal etmeyen, tatilini yapabilen oldu mu, özellikle yurtdışına. Benim çevremde olmadı da hiç. Gittik 1 hafta Maldivler'de tatil yaptık vs diye, Bildiğiniz örnekleri verebilirsiniz böyle. Keyifsiz miydi daha mı keyifliydi.
0
caletti
(20.01.21)
3 kere Yurtdisi -> TR tatilim oldu. Acikcasi restorantlarin kapanmasina kadar fena degildi, sonrasinda tadi tuzu kalmadi.

Arkadasim yilbasinda maldivlere gitti. Covid test belgesini online yükleyip gitmis ve harika gectigini söylemisti.
0
VIPCH
(20.01.21)
Hafta sonları farklı yerlerde kamp yaptım, sayılır mı? Son yıllarda en çok gezdiğim yaz 2020 yazı oldu.
Edit: çoook keyifliydi :)
0
pati
(20.01.21)
Benim bildiklerim hep yabanci pasaportu olan kisiler. TRde yasayan arkadaslarim genelde tatillerini evde veya memlekette gecirdi.

Irlanda'da calisan arkadasim cesme tatili yapti + 1 ay Izmirde annessinin evinden calisti.

Belcika'da is arkadaslarim Fransa, Ispanya, Isvicre tatilleri yaptilar. (Ikinci kapanmadan once)
0
cleric
(20.01.21)
5 günlüğüne marmaris'e gidebildim. maskeli tatil ne kadar keyifli olursa o kadar oldu.
0
nothing in my way
(20.01.21)
15 gün bodrum, birkaç kez de günübirlik gezi (yedigöller, şile, izmit, vs vs)
Her türlü vizem olmasına rağmen yurtdışına çıkmadım, bir aksilik durumunda uğraşmak istemedim. Vizeler de öylece süresi doldu gitti.

Standart bodrum tatili keyifsizdi, gergindi çünkü. Ama hiç kamp yapmamıştım, doğal yaşamı öğrendim bu vesileyle, birkaç kez kamp yaptım, çok keyifli bir şey keşfettim yani.
0
roket adam
(20.01.21)
Türkiye'den çıkmadım.
Maske hastalık endişesi kapalı mekanlar vs. derken hiçbir tatilim keyifli geçmedi. Yelkene çıkan arkadaşlarım dışında mutlu olan pek yoktu.
0
lcha
(20.01.21)
ege akdeniz sahili boydan boya balayı yaptık. yurtdışına gidecektik gidemedik haliyle atladık arabaya dura dura geze geze temmuzun ilk haftaları gezdik. daha sonra arkadaş evlenme teklifi edecek diye bir hafta da kaş-kalkan yaptık.

maske falan hak getireydi her yerde. bence yazın böyle olmasa şu an evlerde tıkılı kalmayacaktık. üzülüyorum keşke yapmasaydık. o zaman bitti zaten diyip ciddiye almadı kimse.
0
wild honey suckle
(20.01.21)
isveçe, ispanyaya ve isviçreye gittim. hotelde tatil değil de gezme şeklinde. isveçte kimse maske takmıyordu, heryer açık vs. isviçrede sadece toplu taşımalarda maske var ama gerisi açık. ispanya baya katı ama restoranların dışındaki masaları açıktı.
benim için müzeler, botanik parklar vs açıksa yetiyor. restoranlar da açıksa mis.
0
sttc
(20.01.21)
ben biraz sansliydim Turkiye'de olmadigim* ve isyerim evden calismama musaade ettigi icin.

hatta 2020 senesi en cok denize girdigim, en cok tatil yaptigim sene oldu.

*Yunan'dayim
0
supergirl
(20.01.21)
arkadaslar araya ilesiyim. bu donemde yurtdisina gidenler nasil gitti. benim multiple girisli shengenim var; ama sanki yurtdisi su an hayal gibi bir algi olustu. konsolosluk, ucak firmasi vs..yuzunden. siz nasil gittiniz?
0
buenosdias
(20.01.21)
1 hafta Ölüdeniz, 1 hafta Marmaris
0
awareim
(20.01.21)
Abimler bı Türki ülkede yaşıyorlar, 2 hafta evvel Maldivler gittiler baya keyifli olmuş. Onun dışında çevremde yurtdışına giden duymadım tatil için. Ama bodrum, çeşme, kaşa giden, Karadeniz turu, psikoloji kampı vs neresi varsa giden çok insan öldü.
0
red g
(21.01.21)
temmuz gibi 1 hafta İzmir'de yaptım.. oteller gerçekten iyi hazırlık yapmıştı bu konuda. odalar temiz olsa bile her şeyi kolonya-dezenfektan ile silmiştik ilk gün. otel içinde, restoranda ve sahile kadar maskeliydi herkes. şezlongların arası yaklaşık 2 metre kadardı. maske tak çıkar dışında pek farklılık hissetmedik.
0
jepa
(21.01.21)
(8)

2021 Aralık Ayı Yurtdışı Gezisi

put it in your appropriate place
2021 aralık ayında mevcut durum nasıl olur sizce? Pegasus'da hazır indirim varken, yapıştırdım ayak üstü aralık ayına. Gerçi daha 11 ay var ama düzelir inşallah.
2021 aralık ayında mevcut durum nasıl olur sizce? Pegasus'da hazır indirim varken, yapıştırdım ayak üstü aralık ayına. Gerçi daha 11 ay var ama düzelir inşallah.
0
put it in your appropriate place
(20.01.21)
Aşılama bu hızla devam ederse yaz sonuna kadar her şey 'yeni' normale döner. Maske mesafe yine olur ama tüm yasaklar kalkar bence.
0
himmet dayi
(20.01.21)
Aşı olabileceğini düşünüyor musun?
Ben ihrimal vermiyorum bu yıl içinde..
0
otopsicocugu
(20.01.21)
Ben olamam da risk grubunun büyük bölümü olur. Hastaneler ve yoğun bakım ünitelerinin dolulukları çok düşerse kimse hastalığı takmaz.
0
himmet dayi
(20.01.21)
Maddi durumu düzeltmek adına 2022 Şubat'ına öteledim. Bazı şeyler anca düzelir.
0
🌸put it in your appropriate place
(20.01.21)
Çok yüksek ihtimalle aynen böyle devam eder. Daha hangi ülkenin hangi aşıyı kabul edeceği bile belli değil, aşı yaptırsan bile adam çin aşısını kabul etmeyebilir.

Pegasus'un ayakta durmasına yardımcı olmuşsun hayır işi gibi düşün :) Yoksa gitme ihtimalin baya düşük.
0
roket adam
(20.01.21)
Şubat 2022’de gidebilirsek bence bu da harika.
Ben normal hayata 2023’ten önce geçilemeyeceğini düşünüyorum
0
otopsicocugu
(20.01.21)
@roket adam Aynı düşüncedeyiz. :) Yine de kaçırmak istemedim. Biraz tedbir amaçlı aldım bileti. Duruma göre vize başvurusu bile yapmam belki.

@otopsicocugu sanırım ikinci aşamadayım. Aşı olamazsam da gitmem artık. Yanan 550 lira olur.
0
🌸put it in your appropriate place
(20.01.21)
2021 kasım 2022 mart arası 7 adet (gidiş-dönüş 14 bilet) bilet aldım ben pegasus kampanyasıyla. Ortalama 170, git-gel 350 TL toplam 2300. Çok uyguna geldi. Ayrıca hepsini iptal etmek zorunda kalsam bile vergileri iade alınca 1700 falan iade alıyorum. Gidemesekte Pegasusa iyilik yapmış olucaz yapacak bir şey yok:)
0
zikardo
(21.01.21)
(4)

Yurtdisinda Sirket Kurup Turkiye'den Muhendis Calistirmak

hololop
selam,avrupa'da ya da Middle East'de sirket kurduk diyelim. Bu sirkette calistirmak icin de turkiye'den full-time muhendis ariyoruz diyelim. bu muhendis turkiye'deki evinden calisacak. yani ofise gelmesi gerekmiyor.bu durumda:a) nasil bir kontrat hazirlamak gerekiyor. hukuki acidan nelere dikkat edi
selam,

avrupa'da ya da Middle East'de sirket kurduk diyelim. Bu sirkette calistirmak icin de turkiye'den full-time muhendis ariyoruz diyelim. bu muhendis turkiye'deki evinden calisacak. yani ofise gelmesi gerekmiyor.

bu durumda:

a) nasil bir kontrat hazirlamak gerekiyor. hukuki acidan nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

b) turkiye'de bir satellite ofis acmaya gerek var mi? ne gibi arti ya da eksileri olur?

tesekkurler.
0
hololop
(19.01.21)
türkiye'deki çalışanın bana sigorta yap dediğinde ne yapacaksın onu düşünmen lazım.

yoksa bitcoin ile ödemesini yap her ay, kabul ediyorsa sorun yok.

sorun daha çok alacağın mühendisin 2 ay sonra sgklı garanti bir işe geçmek isteyecek olması.

işveren olarak çalışanına bu tür garantiler verebilmen lazım.
0
duyurukullanıcısı
(19.01.21)
türkiye'ye hizmet vermiyorsan + tr'de bir irtibat ofisi açarsan, çalışanların türkiye'de gelir vergisinden muaf olurlar. hem senin hem de çalışanların için müthiş bir avantaj olur. + olarak da adamların sigortasını falan da yapmış olursun, hem de çalıştıracağın adamlar da vergi denetim endişesi olmadan çalışmaya devam ederler.
0
roket adam
(19.01.21)
Öncelikle o ülkedeki yabancı çalıştırma şartlarını sağlaman lazım
Mesela sen Türkiye’de bir şirket açıp hadi ben Almanya’da yaşayan bir almanı çalıştırayın diyemezsin
0
otopsicocugu
(19.01.21)
Yok ben Almanya’da bir tanıdığıma 20 bin euro göndereyim
Açsın orada bir şirket
Beni de alsın çalışan olarak :)
Hem oturma hem çalışma vizesi
Eşime de direkt aynı izinler geliyor
Öyle bir dünya yok maalesef
0
otopsicocugu
(19.01.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.